Mesken ve mülkte, ittisal ve bu münâsebetle çokca temas dolayısiyle komşular arasmda içtimâi, hukûkî ve ahlâkî birtakım hâdiseler ve ihtilâflar olabilir. Bunun içindir ki, Islâm şeriatında, komşuluk hak ve vazifeleri ayrıca bahis mevzûu olmuştur.
Bir hadîs-i şerif de, velevki gayr-i müslim olsun, komşunun komşu üzerinde hakkı olduğu beyan olunmuştur. Kat hakkı câri olan yerlerde bu hak ve vazifeler daha çok ehemmiyet arzeder. Gerek komşuluk, gerek iştirak münâsebetiyle aralarında birtakım ihtilâflar tahaddüs edebilir. Bu halde bunlar diğerin hakkına riâyette ve vazifelerini ifâda, hakkaniyet veçhüe hareket ederek; biribirini bî-zâr ve ızrâr etmiyecektir.
Bu hadîs-i şerîfde, komşusu, şerrinden emîn olmayan ve diğer bir hadîsde komşusu, gâilesinden emîn olmayan, mü’min değüdir, buyurulmuştur ki, îmânın kemâlini nefiydir. îmânın kemâli, dînin emir ve^nehiy ve tâlimlerine riâyet derecesiyle mütenâsiptir.