Medine’de bir ev, içindekilerle birlikte yanmıştı. Hazret-i Resûl-i Ekrem’e haber verilince, “Ateş size düşmandır. Uyuyacağınız vakit onu söndürünüz.” buyurmuştur.
Ateş haddi zâtında insanlara fâideli bir cevherdir. Fakat tedbirsiz hareket edilirse, düşman gibi insanın mal ve canına sarar verir. Hattâ bu zarar, tedbirsiz bulunana münhasır kalmaz, başkalarına da sirâyet eder.
Gece açık bırakılan bir mangaldan veya söndürülmeyen bir ocaktan sıçrayan kıvılcım yüzünden birkaç evin hattâ mahallelerin yandığı vâkı‘dir. Bu tehlikelere binâen, yatmazdan evvel evdeki ocak, mangal ve kandil misilli tenvir maddeleri söndürülmek ve hattâ bir hareket-i arz vukûiyle ocak ve mangaldaki ateşin etrâfa yayılabileceğini düşünmek îcâbeder.
Tedbirsiz bulunup da olayları takdire hami etmek doğru değildir. Hâdiseler Allâh’m halk ettiği kânunlara uygun olarak cereyân eder. Âdet-i ilâhiyye böyledir. Böyle devam etmiş ve bundan böyle de böyle devam edecektir. Binâenaleyh insan, akıl ve tecrübenin gösterdiği istikâmette hareketle her türlü tedbîri ihmâl etmemek iktizâ eder. İşte bu hadîs-i şerîf bize bunu tavsiye ediyor.