Bu hadîs-i şerîf, ticâretinde kâr temin edemeyen bir adamın şikâyeti üzerine vârit olmuştur. Bu adam: Yâ Resûia’llah, ticâretimde kazanamıyorum, ne yapayım? diye sormuş, Resûl-i Ekrem kendisine bu tavsiyede bulunmuştur.
Uman, o zaman Yemen’de ticâreti hareketli ve verimli bir belde imiş, bu münâsebetle hadîs-i şerîfde bu belde zikrolunmuştur. Tavsiye, ticâreti hareketli ve kârlı olan her yere şâmüdir. Bulunduğu yerde ticâretinde kâr temin edemeyen kimse, bu gibi yerlere gitmelidir.
Resûl-i Ekrem Efendimiz, bu adama kanâat ve tevekkül tavsiye etmemiştir. Çünkü, İslâm’da atâlet memnû’dur. Her müslüman nerede bulursa, yapabileceği işlerde çalışıp kendi ve âilesinin maişetini temin eyleyecektir.
Tevekkül müessesesini dillerine dolayıp, Müslümanlığa bühtân eden Islâmiyyet düşmanlariyle; gençleri, müslü-manlık aleyhine tahrike çalışan, müslüman nâmı taşıyan câhil ve gafiller bu hadîsin bu geniş mânâsından ibret alıp utanmalıdırlar.