Cevâmi’u’l-Kelim: “Özlü sözler” manasına gelen bir tabir olup hadislerdeki îcâzı ifade etmekte kullanılır.
Hz. Peygamber (s.a.s) bir hadislerinde “Cevâmi’u’l-kelimle gönderildim” buyurmuşlardır. 152Aynı konuda bir diğer rivayet ise “Bana cevâmi’u’l-kelim verildi” şeklindedir. 153
Her iki hadisten anlaşılmaktadır ki cevâmi’u’l-kelim, Hz. Peygamber’e Allah vergisidir. Manasına dair değişik görüşler ileri sürülmüştür. Tanınmış tabi’î âlim İbn Şihâb ez-Zuhri’ye göre cevâmi’u’l-kelim, Allah’ın Kur’ân-ı Kerim’den önce gelen kitaplardaki pek çok emri özlü emirlerde toplamış olmasıdır.
İbnu’t-Tîne göre ise Kur’ân-ı Kerimdir; zira Kur’ân-ı Kerimde az sözle geniş manalar ifade edilir. Aynı şekilde hadislerde de az sözle derin manalar ifade edilmiştir, el-Hattâbî’ye göre söz konusu tabir, hadislerin, mananın hakkını vermekle birlikte icazlı olmaları demektir. 154 el-Herevîye göre de cevâmi’u’l-kelim Kur’ân-ı Kerimdir. 155
Aynî’ye gelince o bu tabiri lafız yönünden mûciz, mana itibariyle geniş sözler olarak açıklamıştır. 156
Şu hale göre cevâmi’u’l-kelim tabiri İslâm alimlerinin bir kısmına göre Kurân-ı Kerimdir. Bir kısmına göre ise hadislerin vecize gibi az sözle derin manalar ifade eden icazıdır. Bu itibarla “şu hadis cevâmi’u’l- kelimdendir” denildiği zaman o hadisin mûciz, yani az lafızda geniş ve derin manalar taşıyan hadislerden olduğu belirtilmiş olur.
Hz. Peygamber’in sözlerinde Kur’ân-ı Kerim ölçüsünde olmasa da icaz özelliğinin bulunduğu ayrı bir gerçektir.