Ceyyid:Sözlükte “iyi ve güzel” anlamına gelen sıfattır. Terim olarak genellikle sahih karşılığıdır. Bazen onun yerine kullanılmıştır. Söz gelimi Tirmizî, Süneninde malum ıstılahı olan hadîsun sahîhun garîbun yerine arada bir hadîsun eeyyidun garîbun ıstılahını kullanmıştır. 158İsnadı sahih bir hadisten söz ederken bazen lehu isnâdun eeyyidun demiştir.159 Ahmed b. Hanbel de esahhu’l-esânîdden bahsederken “ecvedu’l-esânid” tabirini kullanmıştır. 160Aynı tabiri Buhârî şeyhi Ali İbnu’l-Medînî de kullanılır. 161Bütün bu misaller gösterir ki ceyyid, bazı hadisciler tarafından tamamen sahih karşılığı olarak kullanılmıştır. Bu takdirde aralarında ıstılah yönünden hiçbir fark yoktur. İbnu’s-Salâh’a göre de ceyyid ile sahih aynı manaya gelir. Aralarında önemli bir fark söz konusu değildir.162
Bununla birlikte bazı hadis âlimleri ceyyid’i sahihle aynı manada görmemişlerdir. es-Suyûtî bunlardandır. Ona göre Hadis ilminde söz sahibi bir âlim hadisin sıhhatinden bahsederken devamlı olarak sahih terimini kullanırken arada bir onun yerine ceyyid demişse bunun bir nüktesi vardır. O nükte de şudur: Böyle durumlarda hadis o âlimin nazarında hasen li-zâtihî derecesinden yükselmiştir.
Ancak âlim onun sahih derecesine yükseldiğinde tereddüt etmiştir. Bir başka deyişle bir hadisi ceyyid olarak niteleyen âlim böylece o hadisin kendi nazarında hasen li-zâtihi derecesinden yukarda olduğunu, ancak sıhhat derecesine yükseldiğinde tereddüt ettiğini belirtmiştir. 163Buna göre muhaddisin ceyyid dediği hadis, hasen li-zâtihî derecesinin üstünde ve sahihin altında bir derecede demektir.