Enkeru Mâ Ravâhu Fulân Keza: “Falancanın en münker rivayet ettiği hadis şudur” manasına muhaddislerin ibareleri arasında arada bir rastlanan tabirlerdendir.
Hadisciler bazen zayıf olmayan bir hadis hakkında bu tabiri kullanırlar. Bununla o hadisin genelde münker rivayetlerde bulunmakla tanınmış bir ravinin hadisi olduğuna işaret etmiş olurlar. Meselâ İbn Adî şöyle demiştir: Bureyd b. Abdillah b. Ebî Burde’nin en münker hadisi, “Yüce Allah bir ümmete hayır dilediğinde peygamberinin ruhunu kendilerinden önce alır” hadisidir. Bu hadisin tarîki hasen, ravileri sikadır. Bir kısım hadis alimleri onu sahih saydıkları hadisler arasına katmışlardır.
ez-Zehebî de bir yerde aynı ibareyi kullanarak “Velid b. Müslim hadislerinin en münkeri Kur’ân-ı Kerim’in ezberlenmesine dair hadisdir” demiştir. Oysa Velid’in bu hadisini Tirmizi rivayet etmiş hasen olduğunu belirtmiştir. el-Hâkim ise aynı hadisin eş-Şeyhân’ın şartına göre sahih olduğunu söylemiştir. 218
Kullanıldığı yere ve kullanma şekline bakılırsa denilebilir ki, hadis alimleri genelde münker rivayetlerde bulunmakla tanınan ravinin hadisine işaret etmek istediklerinde enkeru mâ ravâhu fulânun keza demişlerdir. Bununla bahse konu hadisin daha çok münker rivayetlerle bilinen ravinin hadisi olduğunun gözden uzak tutulmaması gerektiğine dikkat çekmişlerdir. Aslında münker rivayetle tanınan bir ravinin bütün hadislerinin münker olması gerekmez.
Kaldı ki, enkeru mâ revâhu fulânun keza diyen hadis alimi o hadis gerçekte zayıf değilse ravisini tezkiye ediyor demektir. Türkçede de bir kimse hakkında “falanın en iyi yaptığı iş yalan söylemektir” demek aslında onu kötülemek; buna karşılık “en kötü işi şudur” demek aslında onu bir anlamda öğmektir. Şu hale göre bir ravi hakkında enkeru mâ ravâhu fulânun keza denilerek bir hadis nakledilmişse o hadis mutlaka münker değildir. Aksine hakkında verilmiş olan sıhhat hükmüne göre değerlendirilecek niteliktedir.