Es-Sahîfetu’s-Sâdıka : Adına sahife denilen ve HZ. Peygamber ve sahabe devirlerinde yazılmış olan küçük çaptaki hadis mecmualarındandır ve sahabî Abdullah b. Amr İbni’1-As’a aittir. Hadislerin tedvin edilemsinden önce yazılı olarak tesbit edilmiş hadis metinlerinin ilk örneklerinden sayılır. Abdullah b. Amr’ın hadisleri yazdığı tarihen sabittir. Hz. Peygamber’den işittiklerini yazmak istemesine rağmen onun hadislerin yazılmasına izin vermeyişi karşısına engel olarak çıkmıştır.
Öte yandan Kureyş ileri gelenleri Allah Resulü’nün kızgınlık anında da rıza anında da konuştuğunu bundan dolayı ağzından çıkan her sözün yazılmasının doğru olmayacağını söyleyerek Abdullah’ı her işittiğini yazmaktan vaz geçirmeye çalışmışlardır. Bunun üzerine Hz. Peygamber’e müracaat ederek hadisleri yazmak istediğini söylemiştir.
Hz. Peygamber parmağıyla ağzını işaret ederek “yaz” demiştir; Allah’a yemin ederim ki, buradan gerçek olmayan hiçbir söz çıkmaz.”1034 Hz. Peygamber’in izin vermesi üzerine Abdullah, işittiği hadisleri yazmıştır, es-Sahîfetu’s-Sâdıka böylece meydana gelmiştir. Rivayete göre Abdullah, bu sahifeyi kaybolmasından korktuğu için halkalı bir sandık içinde saklarmış.1035 Mücahid, bu sahifedeki hadisleri elde etmek için müracaat ettiği halde izin vermemiştir. Ölümünden sonra evlatlarına kalan bu sahifeyi torunlarından Amr b. Şu’ayb, an ebîhi an ceddihî isnadyla rivayet etmiştir.
Ne var ki bu isnadla rivayet edilen hadislerin müsned olduklarında tereddüt hasıl olmuştur. Bazı alimler bu isnadla gelen hadislerin dinî konularda delil olamıyacağını ileri sürmüşlerdir; çünkü isnaddaki an ebîhi lafızları Amr’ın hadisi babası Şu’ayb’dan rivayet ettiğine delalet ederse de an ceddihî lafızları hem Şu’ayb’ın dedesi Abdullah b. Amr’a, hem de Amr’ın dedesi Muhammedi ifade edebilir.
İlk ihtimal göz önüne alınırsa isnad munkatidır; zira Şu’ayb, dedesi Abdullah b. Amr’a yetişmemiştir. İkinci ihtimale göre ise isnad mürseldir. Sebebi, Muhammed’in Hz. Peygamberle görüşmemiş olmasıdır. 1036
Bununla birlikte aynı İsnadla rivayet edilen hadislerin dinî konularda delil olarak kullanılabileceği görüşünde olan alimler de vardır. 1037Bu isnadla beş yüz kadar hadis rivayet edilmiştir. Ahmed b. Hanbel’in Müsnedinde Abdullah b. Amr’ın müsnedi olarak toplam 626 hadis nakledilmiştir. Bunların önemli bir bölümünün es-Sahîfetu’s-Sâdıka’dan nakledilmiş olması imkân dahilindedir.