Hasenu’l-İsnâd : Hadîsun hasenu’l-İsnâd tabirinin kısaltılmış şeklidir. Muhaddislerin bir hadisin isnad yönünden hasen olduğunu belirtmek üzere kullandıkları tabirdir. Muhaddisler, bir hadis hakkında bazen yalnızca hasen hükmü verirler.
Bazen de hazâ hadîsun hasenu’l-isnad” (bu, isnadı hasen olan bir hadistir) gibi bir tabir kullanarak hasen hükmünü isnada hasrederler. Bu takdirde haliyle farklı bir durumu ifade etmiş olurlar; zira bir hadis hakkında hasen hükmü verdiklerinde o hadisin gerek isnad, gerekse metin yönünden hasen olduğunu ifade etmişlerdir. Hasenu’l-isnâd dediklerinde ise hadisin senedi hasen olmakla birlikte metninde şuzûz veya illet gibi onu hasen derecesinden aşağı düşüren bir kusurun bulunma ihtimalinden söz etmiş olurlar.
Şu hale göre bir muhaddis her hangi bir hadisi verdikten sonra onu hasenu’l-isnâd olarak nitelemişse bu onun sadece isnad hakkında hasen hükmü verdiğini, metnin bu hükümden hariç olduğunu ifade etmiş olur. Bir diğer ihtimale göre muhaddis, hasenu’1-isnâd dediği hadisin isnadında sırf kendisinin farkettiği değişik bir durum (nükte) görmüştür. Bunun için hadisi isnadı hasen olarak nitelemiştir.
Yoksa hadisin hem metin, hem de sened yönünden hasen olduğuna kesin kanaat getirseydi bu tabiri zaten kullanmazdı. Bununla birlikte es-Suyûtî’nin de aralarında bulunduğu bazı alimler, hadis ilminde söz sahibi, görüşüne itibar edilen, hafız derecesine yükselmiş bir muhaddisin hasenu’l-isnâd dediği hadisin hem metin hem de sened yönünden hasen sayılabileceği görüşündedirler.
Bunlara göre böyle bir alim hadisleri araştırma konusunda otoritedir ve hasenu’l-isnâd hükmünü ancak hadisin metin ve senedini etraflı bir şekilde tetkik ettikten sonra verir. 389 Şu halde bir hadis hakkında hadisciler tarafından hasenu’l-isnad hükmü verilmişse bu, esas itibariyle senedin hasen olduğu manasına gelir. Metnin de hasen olmasını gerektirmez; zira metnin de hasen olabilmesi şâz ve illetli olmaması gerekir. Metninde şuzûz ve illet bulunan hadisler zayıf grubuna girer ve hasenden daha aşağı mertebeye dahil olur.