Metin : Sözlükte fiil olarak kadına yaklaşmak, yemin etmek, sıkıca vurmak, bir semte gitmek, bir nesneyi sundurup uzatmak manalarına gelir. İsim olarak ise sırt tabir olunan yüksek yerlere, yazıyla yazılmış ifadelere, okun yeleğinden ortasına kadar olan kısmına, güçlü ve dayanıklı adama, sırtın iki gecesine denir. Masdar olarak da kullanılır ve koçun husyelerini burmak, birinin sırtına vurmak gibi manalar taşır.
Bu kadar mana zenginliğine sahip olan metn kelimesi hadis usulünde bir hadisin bölümlerinden ikincisidir ve isnadın son bulduğu yerden başlayan kısmıdır. Bu kısım umumiyetle Hz. Peygamber (s.a.s)’le ilgili bir konuyu aktaran ifadelerdir.
Hadisin tarifi açısından göz önüne alındığında metin, ya Hz. Peygamberin sözünü ya da fiilini, ya da ona ait bir işi, bir olayı bir hali veyahut özelliği anlatan ifadelerdir. Hadisinde 667 “enne Resulallâhi sallallâhu aleyhi ve selleme kale” lafızlarına kadar olan kısım senettir.
Senedin bittiği yerde başlayan ve Hz. Peygamberin bir sözünü aktaran “fevellezi…” den sonuna kadar olan kısım ise hadisin metnidir. Hadis metinleri verilen misalde olduğu gibi Hz. Peygambere ait bir sözü ya da bir fiili veya onunla ilgili bir olayı bizlere aktarır. Böyle metinlere merfu tabir edilir. Bununla birlikte, metin, bazen sahabîlerle ilgili (mevkuf); bazen de sahabeden sonraki nesillerle ilgili (maktu) olabilir.