Müttefik Ve Mufterik : İsim künye ve nisbeleri yazılış ve okunuş bakımından aynı olup da kendileri ayrı olan raviler Hadîs Usulü ilminde bu başlık altında incelenirler. Bu bahis mu’telif ve muhtelif den farklıdır. O bahiste hat yönünden aynı yazıldığı halde okunuşu farklı isimler, lakablar, künyeler ve nisbetler ele alınır. Müttefik ve mufterik konusunun aslı ise isimleri, yerine göre baba isimleri aynı yazılıp okunduğu halde kendileri başka başka kimseler olan raviler konusunu ele alır. İbnu’s-Salâh’a göre müttefik ve mufterik konusu Usulü Fıkıhtaki müşterek gibidir. Birkaç kısma ayrılır.
Bunlardan birincisi kendi isimleri ile babalarının isimleri aynı olanlardır. el-Halil b. Ahmed ismi buna misaldir; zira bu isimde altı kişi vardır. İlki Kitabu’1-Arûz sahibi Basralı Nahivci Halil b. Ahmed’dir. rivayete göre Hz. Peygamber (s.a.s)’in Ahmed ismini ilk defa o almıştır. İkincisi Ebu Bişr el-Muzenî’dir ki onun ismi de Halil b. Ahmed’dir. Üçüncüsü İsfahanlı Halil b. Ahmed’dir ki el-Abbâsu’1-Anberî ve diğer bazı raviler kendisinden hadîs almışlardır. Dördüncüsü Hanefî fakihle-rinden Kadı Ebu Saîdi’s-Siczî’dir. İbn Hu-zeyme ve el-Beğâvî’den rivayeti vardır.
Beşincisi ise Kadı Ebu Saidi’l-Bustî olup yukarıda adı geçen el-Halilu’s-Siczî’den rivayeti vardır. Ahmed İbnu’l-Muzaffer el-Bekrî tarikıyla İbn Ebî Hayseme’nin tarîkini rivayet etmiştir. Altıncısı ise yine Ebu saidi’l-Bustî künyesiyle tanınan el-Halil b. Ahmed’dir. Bu zat Şafii olup birkaç ilimde behresi olan fazıl biridir. Endülüs’e giderek orada hadîs okutmuştur. Müttefik ve mufterik isimlerin ikinci kısmını kendi isimleri, baba isimleri, dede isimleri bir olanlar teşkil eder. Ahmed b. Ca’fer b. Hamdan ismi gibi. Bu isimde hepsi de aynı asırda yaşamış dört şahıs vardır.
Birincisi Bağdatlı Ebu-bekr’dir. Abdullah b. Ahmed b. Han-bel’den rivayet etmiştir. İkincisi es-Sakati’dir. Onun künyesi de Ebubekr olup Abdullah b. Ahmed b. İbrahim ed-Devrakî’den rivayette bulunmuştur. Üçüncüsü Dîneverî’dir. Abdullah b. Muhammed b. Sinan’dan rivayet etmiştir. Dördüncüsü ise Tarsûsî’dir. Abdullah b. Câbiri’t-Tarsûsî’den Muhammed b. İsa’t-Tabba’ın tarihini rivayet etmiştir. Aynı şekilde Muhammed b. Yakub b. Yusuf en-Nîsâbûri isminde iki kişi vardır.
İkisi de aynı asırda yaşamıştır. el-Hâkim ikisinden de rivayette bulunmuştur. Bunlardan birincisi ebu’l-Abbâsi’l-Esam’dır. İkincisi ise Ebu Abdillah eş-Şeybanî olup hadîs hafızı olarak bilinir. Müttefik ve mufterik’in üçüncü kısmını künye ve nisbeti aynı olanlar oluştururlar. Misal olarak Ebu İmran el-Cevnî’yi verebiliriz. Bu künye ve nisbette iki kişi meşhurdur.
Birisi tabii Abdulmelik b. Habîb, birisi de Musa b. Sehl’dir. Musa Basralı olup Da’lec b. Ahmed ve başkalarından hadîs rivayet etmiştir. Bu kısma yakın bir misal de Ebu Bekr b. Ayyaş’dır. Bu künye ile bilinen üç kişi vardır. Birisi el-Karî, diğeri el-Himsî, üçüncüsü ise Kitâbu Garibî’l-Hadîs müellifi es-Sulemî el-Bâcuddâî’dir, Dördüncü kısım, üçüncünün aksine kendi isimleri ile babalarının künyeleri müttefik olanlardır.
Salih b. Ebî Salih gibi. Bu isimde dört kişi vardır. Hapsi de tabiî’dir. Birincisi Tev’eme bint Nureyye b. Halefin kölesi Salih; ikincisi babası Ebu Salih Zekvân es-Semmân; üçüncüsü Salih b. Ebî Salih’tir. Beşinci kısım: İsimleri, baba isimleri ve nisbetleri aynı olanlardır. Muhammed b. Abdillahi’l-Ensâri gibi ki bu isimde birbirine yakın tabakadan iki kişi vardır. Birincisi Kadı Ebu Abdillah Muhammed b. Abdillah el-Ensâri’dir.
İkincisinin künyesi Ebu Seleme olup hadîste zayıftır. Altıncı kısım: Sadece isimleri veya künyeleri iltifak edenlerdir. Böyle müttefik isimler pek çoktur. Bu kısımda sadece isim veya künye benzerliği söz konusu olduğundan isimleri veya künyeleri aynı olan ravilerin kim olduklarının tesbiti çok kere müşkilat doğurur.
Fakat hadîs ravilerinin hal tercümelerini iyi bilen alimler bu müşkülü halletmişlerdir. Söz gelimi Arim’in ve Süleyman b. Harbin “Haddesenâ Hammâd” demeleri halinde bu Hammad, Hammad b. Zeyd’dir. et-Tebûzekî ve el-Haccâc b. Minhal’in “Haddesenâ Hammâd” demeleri halinde ise kasdettikleri Hammâd b. Seleme’dir. Affan b. Müslim’in “Haddesenâ Hammâd” dediğinde kasdettiği iki Hammad’dan biri olabilir.
Bununla beraber Muhammed b. Yahya’z-Zuhli’den rivayete göre o, “Haddesenâ Hammâd” dediğinde Hammâd b. Seleme’yi kasdeder. Yine rivayet edildiğine göre Seleme b. Süleyman bir gün hadîs rivayet ederken “Ahberanâ Abdullah” demiştir. “Kimin oğlu Abdullah?” diye sorulduğunda şöyle demiştir.
“Subhanallah! Size her hadîsi rivayet ederken Haddesenâ Abdullah İbnu’l-Mubârek, Ebu Abdurrahman el-Hanzalî; Evi de Mekke’de Suğd sokağında” dememi mi istiyorsunuz? Şunu iyi bilin ki Mekke’de “Haddesenâ Abdullah” denilirse bu Abdullah İbnu’z-Zubeyr’dir. Medine’de “Abdullah “ denildiğinde de Abdullah b. Ömer kasdedilir. Kufe’de “Abdullah” denilmesi halinde kasdedilen Abdullah b. Mes’ud’dur.
Basra’da “Abdullah” denilirse maksad Abdullah b. Abbas’Ur. Ebu Ya’lâ’l-Halîlî de şöyle demiştir. “Mısırlı bir ravi nisbet etmeden “an Abdillah” dediğinde kasdettiği Abdullah b. Amr İbni’l-Abbas’dır.” Mekkeli biri isnadında “an Abdillah” derse maksadı Abdullah b. Abbas’ür. Müttefik ve mufterik’in yedinci kısmı sadece nisbette müttefik ve müşterek olanlardır.
Meselâ Âmûlî nisbeti hem Taberistan yöresinde bulunan Âmule, hem de Ceyhun taraflarındaki Âmûle mensup alimler için kullanılır. Hadis ravilerinin çoğu Taberistan yöresindeki Âmûle mensup oldukları halde Buharı şeyhlerinden Abdullah b. Hammâd el-Âmûlî Ceyhun Âmûlüne mensuptur. Dolayısiyle iki Mağribli alim, Ebu Ali elĞassânî ile Kadî İyad’ın, Abdullah b. Hammâd’ın Taberistan Âmûlüne mensup olduğunu söylemeleri yanlıştır. el-Hanefî nisbesi de öyledir.
Hem Benu Hanîfe kabilesine mensup olanlar, hem de Ebu Hanîfe’nin mezhebine mensup kişiler için kullanılır. Bununla birlikte alimlerin çoğu, bilhassa kimi hadîsciler Hanefî mezhebine mensup olanları ayırmak için el-Hanifî nisbesini kullanmışlardır. Müttefik ve mufterik isimlerden bilhassa sadece isimleri aynı olanların kim oldukları çok kere isnadlarında açıklanmıştır. Bazen ravinin ve şeyhinin hallerinden belli olur; bazen de zanna dayanarak açıklanır.
Nitekim el-Kasımu’1-Mutarriz bir gün “An Ebî Hemmâm ve ğayrihi -ani’l-Velîd b. Müslim – an Sufyân” isnadıyle bir hadîs rivayet eder. Hafız Ebu Tâlib b. Nasr “İsnaddaki Sufyân kimdir?” diye sorunca “Sufyanu’s-Sevrî” cevabını verir. Ebu Tâlib “Hayır, bu isnaddaki Sufyân b. Uyeynedir” diye itiraz eder. el-Mutarriz “Nereden biliyorsun İbn Uyeyne olduğunu?” deyince de şöyle der: “Çünkü el-Velîd b. Müslim’in Sufyanu’s-Sevri’den rivayet ettiği hadîsler sayılıdır.
Oysa el-Velid, İbn Uyeyne’nin hadîsleriyle doludur.” 923 el-Muttefik ve’1-Mufterik konusunda en önemli kitap el-Haübu’l-Bağdadî’ye aittir ve el Müttefik ve’1-Mufterik adını taşır. Konusunda en nefis eser odur. Hafız İbn Hacer bu kitabı kısaltmak istemiş ancak çalışması sonuçlanmamıştır. Ebu Abdillah Muhammed İbni’n-Neccâri’l-Bağdadî’nin ve Ebubekr el-Cevzakî’nin kitapları da anılmaya değer eserlerdir.924