Tasnîf : Sözlükte sınıflandırmak, aynı cinsten olan şeyleri bir araya getirmek, gruplara ayırmak manasına mastardır. Hadis terimleri arasında hadisleri konularına göre ayırarak aynı konudakileri bir arada toplamak manasıyla yer etmiştir. Hz. Peygamber ve sahabe devirlerinde hadisler daha çok ezberlemek suretiyle muhafaza edilmiştir.
Bu arada öğrendiği hadisleri yazanlar da olmuştur. Hicrî birinci asrın sonlarına doğru tedvin edilen hadisler daha sonraki yıllarda konularına göre ayrılarak aynı konudakiler bir araya toplanmıştır. er-Râmehurmuzî’nin kaydettiğine göre hadisleri ilk tasnif eden, bablara ayıran ve aynı konudakileri bir araya getiren muhaddisler şunlardır.
Basra’da er-Rebî’ b. Subeyh, sonra Sa’id b. Ebî Arûbe; Yemen’de Abd diye bilinen Hâlid b. Cumeyl ve Ma’mer b. Râşid; daha sonra Mekke’de İbn Cureyc, Kûfe’de Sufyânu’s-Sevrî, Basra’da Hammâd b. Seleme; yine Mekke’de Sufyân b. Uyeyne, Şamda el-Velid b. Müslim; Rey’de Cerîr b. Abdilhamid, Merv ve Horasan’da Abdullah İbnu’l-Mubârek ve Huşeym aynı yıllarda yine Kûfe’de İbn Ebi Zâ’die, İbn Fudayl ve Vekî İbnu’l-Cerrâh. Daha sonraları yine Yemen’de Abdurrezzâk b. Hemmâm ve Ebu KurreMusa b. Târık. 1160 İbn Hacer, hadislerin önce Kur’ân-ı Kerim’le karışma korkusuna eklenen ravilerin hafızalarının güçlü ve zihinlerinin parlak olması yüzünden tedvin ve tasnif edilerek kitaplara yazılmadığını, tâbi’în devrinin sonlarına doğru tedvin ve tasnif in başladığını söyler.
Ona göre tedvinin ve arkasından gelen tasnifin iki önemli sebebi vardır: Hadisleri bilenlerin şehirlere dağılması ve Hâricîlik, Rafızîlik, kader inkarcılığı gibi bazı bid’atcı mezheplerin ortaya çıkması. Bu önemli sebeplerle Hz. Peygamber, sahabe ve tabi’înden intikal eden eserler tedvin, arkasından tasnif edilmiştir.1161
Anlaşıldığına göre Hz. Peygamber’in vefatından sonra onun sağlığındaki tatbik şekli hadislerin daha ziyade ezberlenerek, az da olsa yazılmak suretiyle muhafaza edilmesidir. Böylece öğrenilip öğretilen hadisler bir süre sonra dört Halife devrinin sonlarında siyasi ihtilafların zuhuru, hadisleri Hz. Peygamber’den rivayet eden sahâbîlerin bir yandan İslâm aleminin çeşitli yörelerine dağılması, öte yandan birer ikişer bu alemden çekilmeye başlamaları üzerine hadislerin kaybolma endişesinin doğması gibi sebeplerle toplanmaya başlanmıştır.
Hadis toplama faaliyetini toplanan hadisleri tasnif ederek yazılı metinlere geçirme devresi izlemiştir. Cami, musannef, sünen türünde tasnif edilen ilk eserler önce tedvin, sonra tasnif çalışmalarını gerçekleştiren emeklerin ürünleridir.