Tesâhul : Sözlük itibariyle kolaylaştırmak, kolaylık göstermek demek olan tesahul kelimesi mastardır. Hadis usûlünde bilhassa rivayete gereken önemi vermeyenlerin, işi gevşek tutanların bu tutumlarına denir. Kaide olarak hadis işitmede veya rivayette gerekli dikkat ve özeni göstermeyen ravinin rivayeti makbul tutulmaz. İbnu’s-Salâh, rivayeti makbul sayılmayanlar arasında hadis meclisinde uyuyanları mukabele edilmemiş bir asıldan rivayet etmek suretiyle rivayet kaidelerinin önemini umursamazlığa delalet eden gevşekliği gösterenleri de saymıştır. Alimimizin gözünde telkin kabul eden ravi de tesahül gösteriyordur. 1178
Muhaddisler hadisleri birer dinî esas olarak gördüklerinden Hz. Peygamber’den kendilerine emanet kabul etmişler ve hatasız bir şekilde rivayet edilebilmeleri için kaideler koymuşlardır. Onlar nazarında bilhassa ahkâm hadislerinin büyük önemi vardır. Haram, helal, emir, nehiy biraz da hadislerle belli olur. Bu sebeple büyük hadis alimleri dinî hükümler taşıyan hadisler üzerinde ciddiyetle durmuşlardır.
Onlara göre hadislerin hatalı rivayeti Hz. Peygamber (s.a.s)’in maksadının yanlış anlaşılmasına, dolayısiyle çıkarılacak hükmün yanlış olmasına yol açmak olacaktır. Bu itibarla rivayet hatasız olmalıdır. Bunun için de konulan kaidelere riayet etmek, işi gevşek tutmamak gerekir. Rivayetlerinde tesahül gösterenler, bilmeden yanlış rivayete meydan vermiş olabilirler.
Bu bakımdan hadisleri rivayette tesahüle yer vermemelidir. Rivayetinde tesahül gösteren ravinin hadisi de kabul edilmemek gerekir. Şu da var ki hadisciler ahkam hadislerinde son derece titizlik göstermekle birlikte aynı titizliği şer’i hüküm taşımayan hadislerde göstermemişlerdir. Nitekim Ahmed b. Hanbel “Hz. Peygamber (s.a.s)’den helâle, harama, sünnetlere ve dinî hükümlere dair bir hadis rivayet edersek isnadlarda işi sıkı tutarız. Ondan amellerin faziletlerine ve bir şer’i hüküm konmayan veya kaldırmayan hadis rivayet ederken isnadlarda tesahül gösteriririz” demiştir. 1179
Diğer taraftan, muhaddislerin bazı hadisleri hakkında üzerinde fazla durmadan üstün-körü hüküm vermelerine de tesahül denilmiştir. Sözgelişi İbnu’l-Cevzî hadise kolayca mevzu damgasını vurabilen bir alimdir. Gerçekten Mevzuatında değil bazı hasen ve zayıf hadislere, Buharî ve Müslim’de mevcut kimi sahih sayılanlara bile kolayca mevzu demiştir.1180
Onun bu tutumu da tesahül sayılmış ve tenkit edilmiştir. Bunun gibi es-Suyûtî de diğer alimlerin zayıf gördükleri bazı hadislere kolayca sıhhat kılıfı uydurmuştur. Bu da bir tesahüldür. Hadis alimleri tesahül karşılığı olarak teşdîd tabirini kullanmışlardır. Bu da rivayette ciddi davranıp gerekli dikkat, itina ve titizliği göstermekle rivayet kaidelerine elden geldiği ölçüde uymak olarak açıklanmıştır.