Adak ibâdettir. Allah için yapılır. Nezr, Allahü teâlânın rızâsının elde edilmesi veya bir isteğin yerine gelmesi veya bir belâ ve musîbetin giderilmesi maksadıyla Allahü teâlâ için oruç tutmak, kurban kesmek gibi başlıbaşına ibâdet olan veyâ benzeyen bir şeyi kendisine vâcib kabûl etme.
Adak iki türlüdür:
1) Mutlak adak: Allahü teâlâ için bir sene oruç tutacağım demek gibi. Düşünmeden, söz arasında dilinden çıkmış olsa da yerine getirmek vâcibtir.
2) Şarta bağlı adak. Hastam iyi olursa Allah için şu kadar sadaka vermek, sevâbını meselâ Seyyid AhmedBedevî hazretlerine bağışlamak nezrim, adağım olsun demek gibi. Hasta iyi oldukdan sonra bunları yapmak lâzım olur. Adağı yerine getirmek vâcibdir. Bâzı âlimler farzdır, dedi. (İbn-i Âbidîn)
Kur’anı Kerim’de Adak ile ilgili Ayetler
Bakara Suresi, 270. ayet meali : Her ne çesit nafaka verdinizse veya ne türlü bir adak adadinizsa, Allah onu kesinlikle bilir. Ve zalimlere hiçbir sekilde yardim olunmayacaktir.
Al-i İmran Suresi, 35. ayet meali: Hani İmran’ın karısı: “Rabbim, karnımda olanı, ‘her türlü bağımlılıktan özgürlüğe kavuşturulmuş olarak’ Sana adadım, benden kabul et. Şüphesiz işiten bilen Sensin Sen” demişti.
Meryem Suresi, 26. ayet: Ye, iç, gözün aydın olsun. Eğer insanlardan birini görürsen, ben Rahmân (olan Allah)a bir oruç (susmak) adadım. Onun için bugün hiçbir kimseyle konuşmayacağım» de.
Hac Suresi, 29. ayet: Sonra kirlerini gidersinler, adaklarını yerine getirsinler. Beyt-i Atik’i tavaf etsinler.
İnsan Suresi, 7. ayet: Adaklarını yerine getirirler ve şerri (kötülüğü) yaygın olan bir günden korkarlar.