Kutsal kitabımız Kur’anı Kerim’de olan Beled süresinin fazileti ve sırları anlamımız için öncelikle Kuranı kerime iman etmemiz lazımdır. Ki insanlar ister iman etsinler ister etmesinler Kuranın fazileti ve sırları gerçektir ve haktır. Tabiki Beled süresini okuyanlara manevi armağanlar verilir? Hatta bunun sevâbı dedelerine, çocuklarına ve torunlarına tesîr eder. Onun için elimizden geldikçe okumaya gayret edeceğiz. Çünkü hangi evde Kur’ân okunmazsa o evde darlık, sıkıntı, huzursuzluk başgösterir. Rahmet melekleri oradan uzaklaşır ve şeytanlar orayı istilâ ederler.” Allah bizleri bundan korusun inşaallah.
Kur’ân kalplere kuvvet ve gıdadır. Ruhlara şifâdır. Onu tekrar tekrar okumaya ihtiyacımız vardır. Gıdanın tekrarı kuvveti artırdığı gibi Kur’ân-ı Kerîm’i tekrar okumak da manevî gıdamızın kaynağıdır.
Kur’ân-ı kerîmin doksanıncı sûresi. iniş sırasına göre otuz beşinci sûredir. Kaf sûresinden sonra, Târık sûresinden önce inmiştir. Beled sûresi Mekke-i mükerremede nâzil oldu (indi). Yirmi âyettir. Şehir mânâsına olan beled’e yemin ile başladığı için bu ismi almıştır. Bahsedilen şehir, Mekke-i mükerremedir. Sûrede, insanın yaratılışından, tabîatından, kendi kuvveti ile gururlanm asından bahsedilmekte, Allahü teâlânın insanlara ihsân ettiği nîmetlerden, sıkıntı ve darlıkta olanlara yardım etmenin üstünlüğünden, seâdet ehli ile böyle olmayanlardan bahsedilmektedir.
BELED SÛRESİ’NİN FAZİLETİ VE YARARLARI
Rasûlullah (s.a.v) bu sûre hakkında şöyle buyurmuştur: “Kim Beled Sûresini okursa Kıyamet günü (kâfirlere ve münafıklara olacak) Allah’ın gazabından emîn olur, kurtulmuş sayılır (Ebu’l-Leys Semerkandi, Tefsiru’l Kur’an, 6/426-429)
1-Beled suresi ahrette kolay hesap için her gün yedi kere okunur
2-Göz ağrılarında Beled 8- Kaf 22 ayetlerini yazıp suyunu gözlerine sürse hem de gözlerine bu ayetleri okusa şifadır.
3-Her kim bu sureyi necdeyn ayetine (ayet 10) kadar bir elbise üzerine veya kâğıda yazıp üzerinde taşısa her gittiği yerde kabul görür hacetleri reva olur ve heybet sahibi olur.
4-Bu sure Hem yeni doğmuş çocuk hem de büyüklerde bağırsak rahatsızlıklarında ağrılarında yazılıp taşınırsa veya suyu içilirse biiznillah şifadır.
5- Bu sureyi devamlı okumakla meşgul olanların izzet şeref ve cömertlik gibi güzel vasıfları inkişaf eder. Ve belalardan mahfuz olurlar ilk ayetinin sırrınca her türlü şerden mahfuz olan Mekke ve kabeye bu surede vurgu vardır. Gaflet etmeyin.
6- Dünyalık sıkıntı anlarında özellikle açlık miskinlik vs. durumlarında bu hallerinden kurtulmak için bu sureyi Rızaellillah 2 rekat namazın akabinde ebced değeri kadar (El takısı sayılırsa 67- el takısız 36) okuyarak hacetini haktan dilese maksadı hasıl olur biiznillah.
7- Her gün sabah namazının sünneti ve farzı arasında bu sureyi ayet sayısınca okumaya devam edenler fakirlikten emin olur. Fakir iseler zengin olur ve rızıkları bereketli olur biiznillah. Rivayetlerde eski şam Ulamasının bu usule riayet ettikleri bilinir.
8- Her hangi maddi ve manevi sıkıntıya duçar olunduğunda bu sureyi gerek İnşirah ilk 4 ayetiyle gerekse inşirahın tamamıyla beraber okumak kişiyi o sıkıntıdan kurtarır biiznillah 1 den 28 adete kadar her ikisi beraber okunabilir.
9- Bu surenin bir hikmeti de ev sahibi olamayanlar imkan bulamayanlar bu sureyle devamlı meşgul olurlarsa kısa sürede hak teala imkanlar yaratır biiznillah.
BELED SURESİ NEDEN İNDİRİLMİŞTİR?
1- Bu âyet-i kerimelerin Cumah oğullarından ve güçlü kuvvetli birisi olan Ebu’l-Eşdeyn hakkında nazil olduğu söylenir
Kelbî’nin anlattığına göre bir Ukkâz derisini alır, ayağının altına koyar ve:
“Kim beni bunun üzerinden kımıldatabilirse ona şöyle şöyle mükâfat var” dermiş On kişi deriyi ayaklarının altından çekmeye çalışır, deri parçalanır ama ayakları yerinden kımıldamazmış Hz Peygamber (sa)’in düşmanlarından olan bu Ebu’l-Eşdeyn hakkında işte bu “Yoksa o, hiç kimsenin kendisine güç yetiremiyeceğini mi sanıyor?” âyet-i kerimesi nazil olmuş
2- Mukatil der ki: el-Hâris ibn Amir ibn Nevfel hakkında nazil olmuştur Bir günah işlemiş ve Hz Peygamber (sa)’e gelerek ondan fetva istemiş de Efendimiz (sav) bu günahından dolayı keffâret vermesini emretmişti “Muhammed’in dinine girdiğimden bu yana bütün malım keffaretlere ve nafakalara gitti” demiş ve âyetler bunun üzerine nazil olmuş.