Kur’anı Kerimin’de bulunan Fussilet süresinin fazileti ve sırlarını anlamak için birinci kaynağımız kendisi ve Hz Peygamberimizin hadis kaynaklarıdır. Her surenin bir çok özelliği vardır. Her bir ayet ve sure Allah kelâmı olmakla beraber herbirinin ayrı ayrı özellikleri vardır. Bu nedenle Fussilet süresinin ayetleri zahir ve sarih manasından başka çok ince ve latif manaları da vardır. Fussilet süresinin ayetlerinin önemine dair öncelik görevimiz onu okumak ve tefsir veya mealine bakıp verilen öğüt veya nasihatı hayatımıza elimizden geldikçe geçirmektir.
Kur’ân-ı kerîmin kırk birinci sûresi. Secde sûresi ve Hâ mîm de denir.
Fussilet sûresi, Mekke’de nâzil oldu (indi). Elli dört âyet-i kerîmedir. Üçüncü âyet-i kerîmede, açıklandı mânâsına olan Fussilet kelimesi sûreye isim olmuştur. Sûrede; Kur’ân-ı kerîme inanmayan müşriklerin (puta tapanların) lâyık oldukları cezâlar, geçmişteki inkârcı kavimlerin başlarına gelen musîbetler, Allahü teâlânın varlığı ve birliği, Kur’ân-ı kerîmin indirilişindeki hikmetler, müslümanların ahlâkı, dünyâ ve âhiret mertebeleri anlatılmaktadır. (İbn-i Abbâs, Râzî)
FUSSİLET SÛRESİ’NİN FAZİLETİ VE YARARLARI
* Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: “Her kim Fussilet Suresini okursa, Allah’ü Teala o kişiye her harfi sebebiyle on sevap verir.”(Ebu Suud Efendi, Ebu Suud Tefsiri (İrşadü Aklis-Selim), 8/20)
* Bu sureyi okuyan kimse, yolculuktaki her türlü tehlikeden emin olur,
okumaya devam edenin malı korunur.
* Bu sure yazılıp zemzem suyunun içinde bekletildikten sonra gözlere sürülürse, umulur ki göz rahatsızlıklarına şifa olur.
* Değerli müminler Fussilet suresini bir defa okuyan kimse hırsız, yankesici ve eşkıya kötülüklerinden emin olur.Fussilet suresi Kuranı kerimin 478. sayfasındadır.54 ayettir.
FUSSİLET SURESİ NEDEN İNDİRİLMİŞTİR?
“Siz günah işlerken…” ayetinin (22. ayet) nüzul sebebiyle ilgili olarak Ahmed, Buhari, Müslim ve Tirmizi, İbni Mesud (r.a.)’dan şöyle rivayet etmişlerdir: “Ben Kabe’nin örtüsünün içende iken yanıma üç kişi geldi. Bunlardan biri Kureyş’li, diğer ikisi ise onun hanımı tarafından yakınları[Burada zikredilen Sakif li kişi Abdu Yâlîl, yakınları ise Rebi’a ve Safvân b. Ümeyye’dir.]
Sakif li iki kişi -veya biri Sakif li, diğer ikisi ise onun hanını tarafından yakını olan iki Kureyş’li- idi. Bunlar, oldukça şişman ve anlayışı kıt kimselerdi ve duymadığım şeyler konuştular. (Daha sonra) biri, “Allah’ın, bizim bu konuşmamızı işittiği görüşünde misiniz?” dedi. Diğeri, “Bizler sesimizi yükselttiğimiz zaman bizi duymuştur; sesimizi yükseltmediğimiz zaman ise sözümüzü işitmemiştir” karşılığını verdi. Üçüncüsü ise şöyle konuştu: “Eğer Allah, bizim konuşmamızın bir kısmını duydu ise, tümünü duymuştur.” (İbni Mesud diyor ki:) Bu olayı Hz. Peygamber’e zikrettim. Bunun üzerine Allah Teala, “Siz günah işlerken kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin aleyhinize şahitlik etmelerinden sakınmıyordunuz. Aksine yaptıklarınızdan çoğunu Allah’ın bilmeyeceğini sanıyordunuz” ayetinden (25. ayetin) sonuna kadar olan ayetleri indirdi.
“Allah’a çağıran…” ayetinin (33. ayet) nüzul sebebiyle ilgili olarak İbni Abbas şöyle demiştir: “Ayette kastedilen kişi Hz. Peygamber (s.a.)’dir. İslâm’a davet etmiştir, Rabbiyle kendi arasında güzel iş işlemiştir, İslâm’ı bir din olarak vaz’etmiştir.” Diğer bir rivayete göre ise şöyle demiştir: Ayette kastedilen, Hz. Peygamberin (s.a.) ashabıdır.”
Aişe, İkrime ve Mücahit; müminler hakkında indirildiğini söylemişlerdir.
Ebu Hayyan ise şöyle demiştir:
“Ayetten kastın müezzinler olduğunu söylemek ve ayeti bu şekilde tevil etmek gerekir. Ancak surenin tamamıyla Mekke’de indiği konusunda ihtilâf yoktur. Ezan ise Mekke’de değil, Medine’de meşru olmuştur. Allah’a çağırmak ise; İslâm’a çağırmakla, inkarcılarla cihad etmekle, zulmü kaldırmakla olur.”
“İyilikle kötülük bir olmaz.” ayetinin (34. ayet) nüzul sebebiyle ilgili olarak: Bu ayet Ebu Sûfyan b. Harb hakkında indirilmiştir. Önceleri Rasulullah’a (s.a.) düşmanlık ve eziyet ederken daha sonra temiz bir dost olmuştur.
Aynı şekilde Ebu Cehil hakkında indirildiği de rivayet olunur. Ebu Cehil Peygamberimiz’e (s.a.) eziyet eder, Peygamberimiz de affedilmesini isterdi. Ve kendisine; “Seninle arasında düşmanlık bulunan kimse…” ayeti nazil oldu.[ İbnü’l-Arabî, Ahkâmu’l-Kur’ân, IV/1651. Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 12/495.]
“Ayetlerimiz hususunda…” ayetinin (40. ayet) nüzul sebebiyle ilgili olarak İbni Münzir, Beşir b. Feth’in şöyle dediğini tahric etmiştir:
“Bu; “Ateşin içine atılanlar mı daha iyidir, yoksa kıyamet günü güvenle gelen mi” mealindeki ayet Ebu Cehil ve Ammar b. Yasir hakkında inmiştir.” [Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 12/505.]
“Eğer biz onu…” ayetinin (44. Ayet) nüzul sebebiyle ilgili olarak İbni Cerir Said b. Cübeyr’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Kureyş şöyle demiştir: Keşke bu Kur’an hem Arapça hem de diğer dillerde indirilseydi.” Bu söz üzerine Allah Tealâ 44. ayeti indirmiştir. Kastedilen ise bu ayetin inkarcıların ta’n etmeleri sebebiyle indirildiğidir.
Bu ayetler bir rivayete göre Velid b. Muğire, diğer bir rivayete göre de Utbe b. Rebi’a hakkında nazil olmuştur. Bununla birlikte bütün müslümanlar mal, sağlık ve afiyet isteme hususunda ayetin ilk cümlelerinin kapsamına girerler. [Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 13/12.]
Allah razı olsun o kadar çok istifade ettim ki kelimelerle anlatamam.
Allah razı olsun o kadar çok istifade ettim ki kelimelerle anlatamam.