Kur’ân-ı kerîmin on beşinci sûresi. Mushaftaki sıralamada on beşinci, iniş sırasına göre elli dördüncü sûredir. Yûsuf sûresinden sonra, En‘âm sûresinden önce Mekke-i mükerreme döneminde, müşriklerin Hz. Peygamber’e ve müslümanlara yaptıkları baskıların şiddetlendiği yıllarda nâzil olmuştur. Hicr sûresi, Doksan dokuz âyet-i kerîmedir. Îtikâd bilgilerine, ahlâka, insanların ve cinnîlerin yaratılışına, târihî ve bilhassa İbrâhim, Lût, Şuayb, Sâlih ile ilgili bilgiler bulunmaktadır. Cezîret-ül-arab’ın kuzeybatı tarafında Medîne-i münevvere ile Berr-üş-şâm arasında eski bir şehir olan Hicr ülkesi halkının, inanmadıkları için ilâhî gazaba uğramaları anlatıldığından, Sûret-ül-hicr denilmiştir. (Senâullah Dehlevî)
Bir çoğumuz Kuran-ı Kerimi arapça okumayı öğrenemediğimiz için bilmiyoruz. Tabi bu öğrenmiyeceğimiz anlamına gelmez. O nedenle bir çoğumuz arapça bilmediği için’de arapça ayetleri latince harflerle okumaya çalışıyoruz. Arapça bir sözcük olan “kuran”, okumak, ezbere okumak, bir araya getirmek anlamına gelir. Kur’ân kelimesi olarakta Arapça’da yazıyla tespit edilmiş vahiylerin bütünü anlamına gelir. Şimdi sizler için hazırladığımız Kur’anı Kerim surelerden olan Hicr süresi arapça yazılışı ile latince harflerle Türkçe okunuşunu derledik. Ayrıca Diyanet İşleri tarafından düzenlenen mealine’de yer verdik. Bu sebeple hem Arapça yazısı hem de latince okunuşunu öğrenerek okuyabilirsiniz.
Kısaca Konusu : Sûrenin ilk konusu Kur’an, vahiy ve peygamberliktir. Daha sonra insanın beden ve ruh varlığının yaratılış süreci ile İblîs’in Allah’tan gelen secde buyruğuna uymaması anlatılır. İyilerin uhrevî mükâfatları, Allah’ın rahmetinin genişliği; Hz. İbrâhim ve Lût ile Eyke halkı ve Hicr halkıyla ilgili kısa bilgiler, Hz. Peygamber’e ve müminlere verilen müjdeler, inkârcılara yapılan uyarılar sûrenin belli başlı konularıdır.
HİCR SÛRESİ TÜRKÇE OKUNUŞU
Bismillahirrahmanirrahim
1. Elif lam ra tilke ayatul kitabi ve kur’anim mubin
2. Rubema yeveddullezine keferu lev kanu muslimin
3. Zerhum ye’kulu ve yetemetteu ve yulhihimul emelu fe sevfe ya’lemun
4. Ve ma ehlekna min karyetin illa veleha kitabum ma’lum
5. Ma tesbiku min ummetin eceleha ve ma yeste’hirun
6. Ve kalu ya eyyuhellezi nuzzile aleyhiz zikru inneke le mecnun
7. Lev ma te’tina bilmelaiketi in kunte mines sadikiyn
8. Ma nunezzilul melaikete illa bil hakki ve ma kanu izem munzarin
9. İnna nahnu nezzelnez zikra ve inna lehu le hafizun
10. Ve le kad erselna min kablike şiyeil evvelin
11. Ve ma ye’tihim mir rasulin illa kanu bihi yestehziun
12. Kezalike neslukuhu fi kulubil mucrimin
13. La yu’minune bihi ve kad halet sunnetul evvelin
14. Ve lev fetahna aleyhim babem mines semai fe zallu fihi ya’rucun
15. Le kalu innema sukkirat ebsaruna bel nahnu kavmun meshurun
16. Ve le kad cealna fis semai burucev ve zeyyennaha lin nazirin
17. Ve hafiznaha min kulli şeytanir racim
18. İlla menisterekas sem’a fe etbeahu şihabum mubin
19. Vel erda medednaha ve elkayna fiha ravasiye ve embetna fiha min kulli şey’im mevzun
20. Ve cealna lekum fiha meayişe ve mel lestum lehu bi razikiyn
21. Ve im min şey’in illa indena hazinuhu ve ma nunezziluhu illa bi kaderim ma’lum
22. Ve erselner riyaha levakiha fe enzelna mines semai maen fe eskaynakumuh ve ma entum lehu bi hazinin
23. Ve inna le nahnu nuhyi ve numitu ve nahnul varisun
24. Ve le kad alimnel mustakdimine minkum ve le kad alimnel muste’hirin
25. Ve inne rabbeke huve yahşuruhum innehu hakimun alim
26. Ve le kad halaknel insane min salsalim min hameim mesnun
27. Vel canne halaknahu min kablu min naris semum
28. Ve iz kale rabbuke lil melaiketi inni halikum beşeram min salsalim min hameim mesnun
29. Fe iza sevveytuhu ve nefahtu fihi mir ruhiy fekau lehu sacidin
30. Fe secedel melaiketu kulluhum ecmeun
31. İlla iblis eba ey yekune meas sacidin
32. Kale ya iblisu ma leke ella tekune meas sacidin
33. Kale lem ekul li escude li beşerin halaktehu min salsalim min hameim mesnun
34. Kale fahruc minha fe inneke racim
35. Ve inne aleykel la’nete ila yevmid din
36. Kale rabbi fe enzirni ila yevmi yub’asun
37. Kale fe inneke minel munzarin
38. İla yevmil vaktil ma’lum
39. Kale rabbi bima ağveyteni le uzeyyinenne lehum fil erdi ve le uğviyennehum ecmeiyn
40. İlla ibadeke minhumul muhlesiyn
41. Kale haza siratun aleyye mustekiym
42. İnne ibadi leyse leke aleyhim sultanun illa menittebeake minel ğavin
43. Ve inne cehenneme le mev’iduhum ecmeiyn
44. Leha seb’atu ebvab likulli babim minhum cuz’um maksum
45. İnnel muttekiyne fi cennativ ve uyun
46. Udhuluha bi selamin aminin
47. Ve neza’na ma fi sudurihim min ğillin ihvanen ala sururim mutekabilin
48. La yemessuhum fiha nesabuv ve ma hum minha bi muhracin
49. Nebbi’ ibadi enni enel ğafurur rahiym
50. Ve enne azabi huvel azabul elim
51. Ve nebbi’hum an dayfi ibrahim
52. İz dehalu aleyhi fe kalu selama kale inna minkum vecilun
53. Kalu la tevcel inna nubeşşiruke bi ğulamin alim
54. Kale e beşşertumuni ala em messeniyel kiberu fe bime tubeşşirun
55. Kalu beşşernake bil hakki fe la tekum minel kanitiyn
56. Kale ve mey yaknetu mir rahmeti rabbihi illed dallun
57. Kale fe ma hatbukum eyyuhel murselun
58. Kalu inna ursilna ila kavmim mucrimin
59. İlla ale lut inna le muneccuhum ecmeiyn
60. İllemraetehu kadderna inneha le minel ğabirin
61. Felemma cae ale lutnil murselun
62. Kale innekum kavmumu munkerun
63. Kalu bel ci’nake bima kanu fihi yemterun
64. Ve eteynake bil hakki ve inna le sadikun
65. Fe esri bi ehlike bi kit’im minel leyli vettebi’ edbarahum ve la yeltefit minkum ehaduv vemdu haysu tu’merun
66. Ve kadayna ileyhi zalikel emra enne dabira haulai maktuum musbihiyn
67. Ve cae ehlul medineti yestebşirun
68. Kale inne haulai dayfi fe la tefdahun
69. Vettekullahe ve la tuhzun
70. Kalu e ve lem nenheke anil alemin
71. Kale haulai benati in kuntum failin
72. Le amruke innehum le fi sekratihim ya’mehun
73. Fe ehazethumus sayhatu muşrikiyn
74. Fe cealna aliyeha safileha ve emtarna aleyhim hicaratem min siccil
75. İnne fi zalike le ayatil lil mutevessimin
76. Ve inneha le bisebilim mukiyn
77. İnne fi zalike le ayatel lil mu’minin
78. Ve in kane ashabul eyketi le zalimin
79. Fentekamna minhum ve innehuma le bi imamim mubin
80. Ve le kad kezzebe ashabul hicril murselin
81. Ve ateynahum ayatina fe kanu anha mu’ridiyn
82. Ve kanu yenhitune minel cibali buyuten aminin
83. Fe ehazethumus sayhatu musbihiyn
84. Fe ma ağna anhum ma kanu yeksibun
85. Ve ma halaknes semavati vel erda ve ma beynehuma illa bil hakk ve innes saate le atiyetun fasfehis safhal cemil
86. İnne rabbeke huvel hallakul alim
87. Ve le kad ateynake seb’am minel mesani vel kur’anel aziym
88. La temuddenne ayneyke ila ma metta’na bihi ezvacem minhum ve la tahzen aleyhim vahfid cenahake lil mu’minin
89. Ve kul inni enen nezirul mubin
90. Kema enzelna alel muktesimin
91. Ellezine cealul kur’ane idiyn
92. Fe ve rabbike le nes’elennehum ecmeiyn
93. Amma kanu ya’melun
94. Fasdoa’bima tu’meru ve a’rid anil muşrikin
95. İnna kefeynakel mustehziin
96. Ellezine yec’alune meallahi ilahen ahar fe sevfe ya’lemun
97. Ve le kad na’lemu enneke yediyku sadruke bima yekulun
98. Fe sebbih bi hamdi rabbike ve kum mines sacidin
99. Ve’bud rabbeke hatta ye’tiyekel yekin
HİCR SÛRESİ MEALİ VE ANLAMI
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1.Elif Lâm Râ. Bunlar, kitabın ve apaçık olan Kur’an’ın âyetleridir.
2.İnkâr edenler, “Keşke müslüman olsaydık” diye çok arzu edeceklerdir.
3.Bırak onları yesinler (içsinler), yararlansınlar; emelleri onları oyalayadursun. İleride (gerçeği) bilecekler.
4.Helâk ettiğimiz her memleketin mutlaka bilinen bir yazısı (belli vakti) vardır.
5.Hiçbir toplum ecelini geçemez ve ondan geri de kalamaz.
6.Dediler ki: “Ey kendisine Zikir (Kur’an) indirilen kimse! Sen mutlaka delisin!”
7.“Eğer doğru söyleyenlerden isen bize melekleri getirsene!”
8.Biz, melekleri ancak hak ve hikmete uygun olarak indiririz. O zaman da onlara mühlet verilmez.
9.Şüphesiz o Zikr’i (Kur’an’ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz.
10.Ey Muhammed! Andolsun, senden önceki topluluklara da peygamber gönderdik.
11. Onlar kendilerine gelen her peygamberle alay ediyorlardı.
12.Aynı şekilde (onların tutumlarına uygun olarak) biz onu suçluların kalbine sokarız.
13.Önceki milletlerin (helâkine dair Allah’ın) kanunu geçmiş iken onlar buna (Kur’an’a) inanmazlar.
14,15. Onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıkmaya koyulsalar, yine “Gözlerimiz döndürüldü, biz herhâlde büyülenmiş bir toplumuz” derlerdi.
16. Andolsun, biz gökte burçlar yaptık ve onu, bakanlar için süsledik.
17.Onu kovulmuş her şeytandan koruduk.
18. Ancak kulak hırsızlığı eden olursa, onu da parlak bir ateş takip etmektedir.
19.Yeri de yaydık, ona sabit dağlar yerleştirdik ve orada ölçülü (bir biçimde) her şeyi bitirdik.
20. Orada hem sizin için, hem de sizin rızık vermediğiniz kimseler için geçimlikler meydana getirdik.
21.Hiçbir şey yoktur ki hazineleri yanımızda olmasın. Biz onu ancak belli bir ölçüyle indiririz.
22. Rüzgârları da aşılayıcı olarak gönderip yukarıdan su indirerek sizi onunla suladık. Onu toplayıp depolayan da siz değilsiniz.
23.Hiç şüphesiz biz diriltir, biz öldürürüz ve biz (her şeye gerçek) varisleriz
24. Andolsun biz, sizden önce gelip geçenleri de biliriz, sonraya kalanları da.
25.Şüphesiz senin Rabbin onları diriltip bir araya getirecektir. Şüphesiz O, hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir.
26.Andolsun, biz insanı kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş bir balçıktan yarattık.
27.Cinleri de daha önce dumansız ateşten yaratmıştık.
28,29. Hani Rabbin meleklere, “Ben kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş balçıktan bir insan yaratacağım. Onu düzenleyip içine ruhumdan üflediğim zaman, onun için hemen saygı ile eğilin” demişti.
30.Bunun üzerine bütün melekler saygı ile eğildiler.
31.Ancak İblis, saygı ile eğilenlerle beraber olmaktan kaçındı.
32. Allah, “Ey İblis! Saygı ile eğilenlerle beraber olmamandaki maksadın ne?” dedi.
33.İblis dedi ki: “Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş balçıktan yarattığın insan için saygı ile eğilemem.”
34,35. Allah, “Öyleyse çık oradan, çünkü sen kovuldun. Şüphesiz hesap gününe kadar lânet senin üzerinedir” dedi.
36.İblis: “Rabbim! Öyle ise onların tekrar diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver” dedi.
37,38. Allah da, “O hâlde, sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen güne (kıyamete) kadar mühlet verilenlerdensin” dedi.
39,40.İblis, “Rabbim! Beni azdırmana karşılık, andolsun ki yeryüzünde kötülükleri onlara güzel göstereceğim, içlerinde ihlâsa erdirilmiş kulların hariç, onların hepsini azdıracağım” dedi.
41,42.Allah, “İşte bu bana ulaştıran dosdoğru yoldur. Azgınlardan sana uyanlar dışında, kullarım üzerinde senin hiçbir hâkimiyetin yoktur” dedi.
43. Şüphesiz cehennem, onların hepsinin buluşacağı yerdir.
44.Onun yedi kapısı vardır ve her kapıya onlardan bir grup ayrılmıştır.
45.Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, cennetler içinde ve pınarlar başındadır.
46.Onlara, “Girin oraya esenlikle, güven içinde” denilir.
47.Biz, onların kalplerindeki kini söküp attık. Artık onlar sedirler üzerinde, kardeşler olarak karşılıklı otururlar.
48.Onlara orada hiçbir yorgunluk dokunmaz, onlar oradan çıkarılacak da değillerdir.
49,50. Ey Muhammed! Kullarıma, benim elbette çok bağışlayıcı, çok merhametli olduğumu, azabımın da elem dolu azap olduğunu haber ver.
51.Onlara İbrahim’in misafirlerinden de haber ver.
52.Hani misafirler İbrahim’in yanına girmiş ve “Selâm” demişlerdi. O da, “Gerçekten biz sizden korkuyoruz” demişti.
53.Onlar, “Korkma, biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz” dediler.
54.İbrahim, “Bana yaşlılık gelip çatmış iken beni mi müjdeliyorsunuz? Bana neyi müjdeliyorsunuz?” dedi.
55.“Biz sana gerçeği müjdeledik. Sakın ümitsizlerden olma” dediler.
56.Dedi ki: “Rabbinin rahmetinden, sapıklardan başka kim ümit keser?”
57.İbrahim, “Ey Elçiler! Göreviniz nedir?” dedi.
58.Şöyle dediler: “Şüphesiz biz suçlu bir millete gönderildik.
59,60. Lût’un ailesi başka (Onlar suçlu değillerdir). Lût’un karısı dışında onların hepsini kurtaracağız. Biz, onun geride kalanlardan olmasını takdir ettik.
61,62. Elçiler (melekler) Lût’un ailesine gelince, Lût onlara, “Gerçekten siz tanınmayan kimselersiniz” dedi.
63.Dediler ki: “Evet, fakat biz sana (kavminin) şüphe etmekte olduğu azabı getirdik.”
64.“Biz, sana gerçeği getirdik. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz.”
65.“Gecenin bir bölümünde aile fertlerini yola çıkar, sen de arkalarından git. Hiçbiriniz arkaya bakmasın. Emrolunduğunuz yere (doğru) geçin gidin.”
66.Ona şu durumu kesin olarak bildirdik: “Sabaha çıkarken onların sonu kesilmiş olacak.”
67. Şehir halkı sevinerek geldiler.
68.Lût, dedi ki: “Şüphesiz bunlar benim misafirlerimdir. Sakın beni rezil etmeyin.”
69.“Allah’a karşı gelmekten sakının, beni utandırmayın” dedi.
70.Onlar, “Biz seni insanlarla ilgilenmekten men etmemiş miydik” dediler.
71. Lût: “İşte kızlarım. Eğer yapacaksanız (onlarla evlenebilirsiniz)” dedi.
72.(Melekler, Lût’a:) “Ömrüne andolsun ki onlar (şehvetten) gözleri dönmüş hâlde, sarhoşlukları içinde bocalayıp duruyorlar (Bu durumda asla seni dinlemezler)” dediler.
73.Derken güneşin doğuşu sırasında, o korkunç uğultulu ses onları yakalayıverdi.
74.Hemen onların altını üstüne getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.
75.Şüphesiz bunda düşünüp görebilen kimseler için ibretler vardır.
76.O şehrin kalıntıları hâlâ mevcut olan bir yol üstünde duruyor.
77. Şüphesiz bunda inananlar için bir ibret vardır.
78.“Eyke” halkı da şüphesiz zalim idiler.
79.Onlardan da intikam aldık. İkisi de (Lût kavminin yaşadığı Sodom ile Şu’ayb kavminin yaşadığı Eyke) belirgin bir anayol üzerinde idiler.
80.Andolsun, Hicr halkı da peygamberleri yalanlamıştı.
81.Biz, onlara âyetlerimizi vermiştik de onlardan yüz çevirmişlerdi.
82.Onlar güven içinde dağlardan evler yontuyorlardı.
83.Onları da sabaha çıkarlarken o korkunç uğultulu ses yakalayıverdi.
84.Kazanmakta oldukları şeyler kendilerine bir fayda vermedi.
85.Biz, gökleri, yeri ve her ikisi arasında bulunanları ancak hakka ve hikmete uygun olarak yarattık. Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Sen şimdi güzel bir şekilde hoşgörü ile muamele et.
86.Şüphesiz, Rabbin hakkıyla yaratanın (ve her şeyi) bilenin ta kendisidir.
87.Andolsun, biz sana tekrarlanan yedi âyeti ve büyük Kur’an’ı verdik.
88.Kâfirlerden bir kısmını faydalandırdığımız şeylerde sakın gözün kalmasın. Onlara karşı mahzun olma ve mü’minlere (şefkat) kanadını indir.
89.De ki: “Gerçekten ben, apaçık bir uyarıcıyım.”
90.Nitekim biz kendi kitaplarını parçalara ayıranlara da (kitap) indirmiştik.
91. Ki onlar, (bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr ederek) Kur’an’ı da parça parça edenlerdir.
92,93. Rabbine andolsun, onların hepsine yapmakta olduklarını mutlaka soracağız.
94.Ey Muhammed! Şimdi sen, sana emrolunanı açıkça ortaya koy ve Allah’a ortak koşanlara aldırış etme.
95,96. Şüphesiz biz, Allah ile beraber başka ilâh edinen alaycılara karşı sana yeteriz. İlerde bilecekler.
97.Andolsun, onların söyledikleri şeylerden dolayı göğsünün daraldığını biliyoruz.
98. O hâlde, Rabbini hamd ile tesbih et (yücelt) ve secde edenlerden ol.
99. Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.