Konularına göre alfabetik Kur’an sistematik fihristi kelime sözleri. Kurani Kerimde Hz Elyasa hakkında neler söylüyor? Hz Elyesa Kıssası kuranda nasıl geçiyor? Hz. Elyesa peygamber ile ilgili Kur’anı Kerim de sure ve ayetlerin anlamları meali nedir? Elyesa aleyhisselamı anlatan ayetler nelerdir? Kuranda Hz Elyesa ilgili arapça sure ve ayetlerin okunuşları hangileridir?
En’am Suresi, 86. ayet: İsmail’i, Elyasa’yı, Yunus’u ve Lut’u da (hidayete eriştirdik). Onların hepsini alemlere üstün kıldık.
En’am Suresi, 86. ayet okunuşu : Ve ismâîle velyesea ve yûnuse ve lûtâ(lûtan), ve kullen faddalnâ alel âlemîn(âlemîne).
Sad Suresi, 48. ayet: İsmail’i, Elyesa’ı ve Zülkifl’i de hatırla. Hepsi de hayırlı olanlardandır.
Sad Suresi, 48. ayet okunuşu : Vezkur ismâîle velyesea ve zel kifl(kifli), ve kullun minel ahyâr(ahyâri).
Sad Suresi, 48. ayet tefsiri : İşte kıssa anlatım silsilesinden iki halka daha. O ikisindeki hitab, Peygamber (s)’e ve müslümanlara yöneliktir. Allah’ın seçtiği, makamlarını yücelttiği, ihsan ve ikramı ile Özel kıldığı peygamberlerden İbrahim’i, İshak’ı, Yakub’u sonra İsmail’i, Elyesa’ı, Zülküfl’i hatırlatma sorumluluğunu getiriyor. Onlar salih amel işleyen, güzel itaat ve basiret sahibi insanlardı. Ayetler geçen siyakın devamıdır. Hedefi ise, onları örnek almaya çağırmakta, onların nail olduğu Rabbani ikram ve güzel dönüşden öğüt almaya sevkel-meklir. Söylediğimiz gibi bu anlatım, kıssanın genel hedefidir.
İbrahim (a) zikri, önceki sûrede geçmişti. Başka isimlere gelince onlar ilk defa zikredilmektedir. Sonra gelecek sûrelerde tekrarlanacaktır. Tekvin sifr’inde İsmail, İshak ve Yakub (a) çok defa zikredilir. Elyesa ise protestan baskılı ikinci Muluk Sifr’inde zikrcdİlcn peygamber Elyuşa’dir. Allah için çalışma ve tebliğleri İsrail devlet adamları ve kralları için olmuştu. Zülküfl’c gelince Esfar’da onun adı bu şekil ve buna yakın bir siga ile zikredilmiştir. Miifcssirlerin onun hakkındaki rivayei ve görüşleri değişiktir[Bkz.Taberı, Hazin, Tabersi, İbn Kesir Tefsirlerinde En’am sûresi ayetleri.].
Müfes-sirler, İsrail adında ihtilaf etmekle beraber îsrailoğulları’na gönderilen peygamberlerden bir peygamberdir dediler. Bazıları onun Hazakil olduğunu söylerler. Azaba olduğunu söyleyenler de vardır. O peygamber değildir fakat salih bir adamdır. Allah’a tevbe ederek yönelen Cebbar bir kraldır. İhtiyacını gidermesi için ona gelerek kendini teslim eden kadına Allah’ın rızası için yanaşmayan, iffetini koruyan abiddir. İsminin anlamı hakkında ise “pay sahibi” demektedirler. Arapça isim sığası olma ihtimali onun Salih. Hııd ve Şuayb gibi Arap bir peygamber olduğunu gösterir. Her halükârda Kur’an-ı dinleyenler adını bilmiyorlardı. Bu tercih konusudur.
Diğer peygamberleri zikrederken “ibâdena” (kullarımız) tabirini kullandığı halde İsmail, Elycsa, Zülkifl için bundan mücerred olarak zikretmesine dikkat edilmelidir. İsmail, İshak gibi İbrahim’in oğlu olmasına rağmen İbrahim, İshak ve Yakub’la denk tutulmamıştır. Bu, başka ayetlerde tekrarlanması nedeniyle bazı araştırmacı ve dinini seven insanlar diyorlar ki: Peygamber, İsmail’in İbrahim’in oğlu olduğunu bilmiyordu, ancak Medine döneminde yahudilerle ilişkiye girdikten sonra öğrendi. Onun oğlu olduğu Medeni ayetlerde ancak zikredilmiştir.
Bu çirkin bir yanlıştır. İbrahim’in İsmail’e babalığı, ismail’in Adnanlılar’a babalığı bilinmekteydi, bilakis Nebevi bi’setten önce Araplarda mütavatir olarak bu yer etmişti. Bunu değişik Kıır’an-i ayetler ilham etmektedir. Bakara sûresi 124-129. ayetleri örnek olarak verilebilir. “Bir zaman Rabbi İbrahim’i birtakım kelimelerle sınamış, o da onları tamamlayınca: “Ben seni insanlara önder yapacağım'” demişti. “Soyumdan da (önderler yap, ya Rabbi)” dedi. (Rabbi): Zalimlere ahdim ermez (onlar için söz vermedim.)” buyurdu. Biz Bcyt’i (Kabe’yi) insanlara sevap kazanılacak bir toplantı ve güven yeri yaptık. Siz de İbrahim’in makamından bir namaz yeri edinin (orada namaz kılın). İbrahim ve İsmail’e: “Tavaf edenler, ibadete kapananlar rüku ve secde edenler için Ev’imi temizleyin!” diye emretmiştik. İbrahim demişti ki: “Rabbim, bu şehri güvenli bir şehir yap, halkından, Allah’a ve ahiret gününe inananları çeşitli ürünlerle besle! (Rabbi) buyurdu; ‘”İnkar edeni az bir süre geçindirir, sonra onu cehennem azabına (girmeğe) zorlarım, ne kötü varılacak yerdir orası!” İbrahim İsmail’le beraber Ev’in temellerini yükseltiyor: “Rabbimiz, bizden kabul buyur, kuşkusuz sen işitensin, bilensin.” Rabbimiz. bizi sana teslim olanlar yap, neslimizden de sana (eslim olan bir ümmet çıkar; bize ibadet yerlerimizi göster, tevbemizi kabul et; zira. tevbeleri kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin sen! “Rabbimiz, onlara kendi içlerinden, senin ayetlerini kendilerine okuyacak, onlara kiıab ve hikmeti Öğretecek, onları temizleyecek bir peygamber gönder. Her zaman üstün gelen, her şeyi yerli yerince yapan yalnız sensin, sen!” Bunun yanında İsmail’in İbrahim’in oğlu okluğunu zikreden ve Mckki olduğunda ittifak edilen İbrahim sûresi 39. ayetidir. “İhtiyarlık çağında bana İsmail ve İshak’ı lütfeden Allah’a hanıdol-sun. Şüphesiz Rabbim duayı işiten (kabul buyuran)dır. “En’am sûresinin 84-86. ayetleri İse İbrahim’in zürriyetinden İsmail’i zikreder “Biz ona İshak’ı ve (îshak’ın oğlu) Ya-kub’u da hediye ellik; hepsine de doğru yolu gösterdik.
Nitekim daha önce Nuh’a ve O’nun soyundan Davud’a, Süleyman’a, Eyyub’a. Yusuf’a, Musa’ya ve Harun’a da yol göstermiştik. Biz güzel davrananları böyle ödüllendiririz. Zekeriyya’ya, Yahya’ya. İsa’ya ve İlyas’a da (yol göstermiştik). Hepsi iyilerdendi. İsmail’e, Elyesa’ya, Yunus’a ve Lut’a da (yol gösterdik), hepsini âlemlere Üstün kıldık.” Belki İbrahim, İshak ve Ya-kub bir yerde denk tutuldu ki, İsrailoğullarının peygamberler silsilesinin aslını oluşturduklarına işaret etmeyi amaçlamış olabilir. İsmail ise onun aslı değildir. Bunu Kur’an’in hikmeti ve siyakı İbrahim’in İsmail’e babalığını, îshak’ın da ona kardeş oluşunu zikretmesi desteklemekledir. İsmail, Elyesa ve Zülkifl’in (ibâdena) ibaresi olmadan da zikredilmesi meselesine gelince, bunun hikmeti bize gizlidir. Bu makamda üstünlüğüne delalet kastını destekleyecek bir karine olmadığını gördüğümüze dikkat çekmek isteri/… [İzzet Derveze, et-tefsiru’l-hadis, Ekin Yayınları: 1/397-399.]