Konularına göre alfabetik Kur’an sistematik fihristi kelime sözleri. Muhammed’in (a.s) Peygamberliği ile ilgili Kur’anı Kerim de sure ve ayetlerin anlamları meali nedir? Kurani Kerimde Muhammed’in (a.s) Peygamberliği hakkında neler söylüyor? Hz Muhammed’in (a.s) Peygamberliği kuranda nasıl geçiyor? Hz Muhammed’in (a.s) Peygamberliği anlatan ayetler nelerdir? Kuranda Muhammed’in (s.a.v) Peygamberliği ile alakalı arapça sure ve ayetlerin okunuşları hangileridir?
Bakara Suresi, 119. ayet okunuşu : İnnâ erselnâke bil hakkı beşîren ve nezîren, ve lâ tus’elu an ashâbil cahîm(cahîmi).
Bakara Suresi, 119. ayet: Şüphesiz Biz seni bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak, hak (Kur’an) ile gönderdik. Sen cehennemin halkından sorumlu tutulmayacaksın.
Bakara Suresi, 252. ayet okunuşu : Tilke âyâtullâhi netlûhâ aleyke bil hakk(hakkı), ve inneke le minel murselîn(murselîne).
Bakara Suresi, 252. ayet: İşte bunlar, Allah’ın ayetleridir; onları sana bir hak olarak okuyoruz. Sen de gönderilen elçilerdensin.
Nisa Suresi, 105. ayet okunuşu : İnnâ enzelnâ ileykel kitâbe bil hakkı li tahkume beynen nâsi bimâ erâkallâh(erâkallâhu), ve lâ tekun lil hâinîne hasîmâ(hasîmen).
Nisa Suresi, 105. ayet: Şüphesiz, Allah’ın sana gösterdiği gibi insanlar arasında hükmetmen için Biz sana kitabı hak olarak indirdik. (Sakın) Hainlerin savunucusu olma.
Maide Suresi, 67. ayet okunuşu : Yâ eyyuherresûlu bellıg mâ unzile ileyke min rabbik(rabbike) ve in lem tef’al femâ bellagte risâleteh(risâletehu) vallâhu ya’sımuke minen nâs(nâsi) innallâhe lâ yehdîl kavmel kâfirîn(kâfirîne).
Maide Suresi, 67. ayet: Ey peygamber, Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer (bu görevini) yapmayacak olursan, O’nun elçiliğini tebliğ etmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphesiz, Allah, kafir olan bir topluluğu hidayete erdirmez.
En’am Suresi, 14. ayet okunuşu : Kul e gayrallâhi ettehızu veliyyen fâtırıs semâvâti vel ardı ve huve yut’ımu ve lâ yut’am(yut’amu), kul innî umirtu en ekûne evvele men esleme ve lâ tekûnenne minel muşrikîn(muşrikîne).
En’am Suresi, 14. ayet: De ki: “O, gökleri ve yeri yaratırken ve O, (hep) besleyen (hiç) beslenmezken, ben Allah’tan başkasını mı veli edineceğim?” De ki: “Bana gerçekten Müslüman olanların ilki olmam emredildi ve: Sakın müşriklerden olma.” (denildi.)
En’am Suresi, 48. ayet okunuşu : Ve mâ nursilul murselîne illâ mubeşşirîne ve munzirîn(munzirîne), fe men âmene ve asleha fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).
En’am Suresi, 48. ayet: Biz elçileri müjde vericiler ve uyarıp-korkutucular olmaktan başka (bir nedenle) göndermiyoruz. Şu halde kim iman ederse ve (davranışlarını) düzeltirse, artık onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.
Araf Suresi, 158. ayet okunuşu : Kul yâ eyyuhen nâsu innî resûlullâhi ileykum cemîanillezî lehu mulkus semâvâti vel ard(ardı), lâ ilâhe illâ huve yuhyî ve yumît(yumîtu), fe âminû billâhi ve resûlihin nebiyyil ummiyyillezî yu’minu billâhi ve kelimâtihî vettebiûhu leallekum tehtedûn(tehtedûne).
Araf Suresi, 158. ayet: De ki: “Ey insanlar, ben Allah’ın sizin hepinize gönderdiği bir elçisi (peygamberi)yim. Ki göklerin ve yerin mülkü yalnız O’nundur. O’ndan başka İlah yoktur, O diriltir ve öldürür. Öyleyse Allah’a ve ümmi peygamber olan elçisine iman edin. O da Allah’a ve O’nun sözlerine inanmaktadır. Ona iman edin ki hidayete ermiş olursunuz.
Hud Suresi, 2. ayet okunuşu : Ellâ ta’budû illallâh(illallâhe), innenî lekum minhu nezîrun ve beşîr(beşîrun).
Hud Suresi, 2. ayet: Öyle ki, Allah’tan başkasına ibadet etmeyin. Gerçekten Ben, sizi O’nun tarafından uyaran ve müjdeleyenim;
Ra’d Suresi, 7. ayet okunuşu : Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihî), innemâ ente munzirun ve li kulli kavmin hâd(hâdin).
Ra’d Suresi, 7. ayet: İnkar edenler derler ki: “Ona Rabbinden bir ayet (mucize) indirilseydi ya.” Sen, yalnızca bir uyarıcısın ve her topluluk için bir hidayet önderisin.
Nahl Suresi, 89. ayet okunuşu : Ve yevme neb’asu fî kulli ummetin şehîden aleyhim min enfusihim ve ci’nâbike şehîden alâ hâulâ(hâulâi), ve nezzelnâ aleykel kitâbe tibyânen likulli şey’in ve huden ve rahmeten ve buşrâ lil muslimîn(muslimîne).
Nahl Suresi, 89. ayet: Her ümmet içinde kendi nefislerinden onların üzerine bir şahid getirdiğimiz gün, seni de onlar üzerinde bir şahid olarak getireceğiz. Biz Kitab’ı sana, herşeyin açıklayıcısı, Müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik.
İsra Suresi, 54. ayet okunuşu : Rabbukum a’lemu bikum, in yeşa’ yerhamkum ev in yeşa’ yuazzibkum, ve mâ erselnâke aleyhim vekîlâ(vekîlen).
İsra Suresi, 54. ayet: Sizi en iyi Rabbiniz bilir; dilerse size merhamet eder, dilerse sizi azaplandırır. Biz seni onların üzerine bir vekil olarak göndermedik.
Kehf Suresi, 110. ayet okunuşu : Kul innemâ ene beşerun mislukum yûhâ ileyye ennemâ ilâhukum ilâhun vâhid(vâhidun), fe men kâne yercû likâe rabbihî fel ya’mel amelen sâlihan ve lâ yuşrik bi ıbâdeti rabbihî ehadâ(ehaden).
Kehf Suresi, 110. ayet: De ki: “Şüphesiz ben, ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim; yalnızca bana sizin İlahınızın tek bir İlah olduğu vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, artık salih bir amelde bulunsun ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak tutmasın.”
Enbiya Suresi, 107. ayet okunuşu : Ve mâ erselnâke illâ rahmeten lil âlemîn(âlemîne).
Enbiya Suresi, 107. ayet: Biz seni alemler için yalnızca bir rahmet olarak gönderdik.
Hac Suresi, 49. ayet okunuşu : Kul yâ eyyuhen nâsu innemâ ene lekum nezîrun mubîn(mubînun).
Hac Suresi, 49. ayet: De ki: “Ey insanlar, gerçekten ben sizin için yalnızca bir uyarıcıyım.”
Furkan Suresi, 56. ayet okunuşu : Ve mâ erselnâke illâ mubeşşiren ve nezîrâ(nezîren).
Furkan Suresi, 56. ayet: Biz seni yalnızca bir müjde verici ve uyarıp-korkutucu olarak gönderdik.
Neml Suresi, 91. ayet okunuşu : İnnemâ umirtu en a’bude rabbe hâzihil beldetillezî harremehâ ve lehu kullu şey’in ve umırtu en ekûne minel muslimîn(muslimîne).
Neml Suresi, 91. ayet: (De ki:) “Ben, ancak bu şehrin Rabbine ibadet etmekle emrolundum ki, O, burasını kutlu ve saygıdeğer kıldı. Herşey O’nundur. Ve Müslümanlardan olmakla emrolundum.”
Neml Suresi, 92. ayet okunuşu : Ve en etluvel kur’ân(kur’âne), fe menihtedâ fe innemâ yehtedî li nefsih(nefsihî), ve men dalle fe kul innemâ ene minel munzirîn(munzirîne).
Neml Suresi, 92. ayet: “Ve Kur’an’ı okumakla da (emrolundum). Artık kim hidayete gelirse, kendi nefsi için hidayete gelmiştir; kim sapacak olursa, de ki: “Ben yalnızca uyarıcılardanım.”
Ahzab Suresi, 40. ayet okunuşu : Mâ kâne muhammedun ebâ ehadin min ricâlikum, ve lâkin resûlallâhi ve hâtemen nebiyyin(nebiyyine), ve kânallâhu bi kulli şey’in alîmâ(alîmen).
Ahzab Suresi, 40. ayet: Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir; ancak O, Allah’ın Resûlü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah, herşeyi bilendir.
Ahzab Suresi, 45. ayet okunuşu : Yâ eyyuhen nebiyyu innâ erselnâke şâhiden ve mubeşşiren ve nezîrâ(nezîren).
Ahzab Suresi, 45. ayet: Ey Peygamber, gerçekten Biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Ahzab Suresi, 46. ayet okunuşu : Ve dâîyen ilâllâhi bi iznihî ve sirâcen munîrâ(munîren).
Ahzab Suresi, 46. ayet: Ve Kendi izniyle Allah’a çağıran ve nur saçan bir çerağ olarak (gönderdik).
Ahzab Suresi, 47. ayet okunuşu : Ve beşşiril mu’minîne bi enne lehum minallâhi fadlen kebîrâ(kebîren).
Ahzab Suresi, 47. ayet: Mü’minlere müjde ver; gerçekten onlar için Allah’tan büyük bir fazl vardır.
Sebe Suresi, 28. ayet okunuşu : Ve mâ erselnâke illâ kâffeten lin nâsi beşîren ve nezîren ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).
Sebe Suresi, 28. ayet: Biz seni ancak bütün insanlara bir müjde verici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar.
Fatır Suresi, 24. ayet okunuşu : İnnâ erselnâke bil hakkı beşîren ve nezîrâ(nezîren), ve in min ummetin illâ halâ fîhâ nezîr(nezîrun).
Fatır Suresi, 24. ayet: Şüphesiz Biz seni, hak ile bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Hiçbir ümmet yoktur ki, içinde bir uyarıcı gelip-geçmiş olmasın.
Yasin Suresi, 2. ayet okunuşu : Vel kur’ânil hakîm(hakîmi).
Yasin Suresi, 2. ayet: Andolsun hikmetli Kur’an’a,
Yasin Suresi, 3. ayet okunuşu : İnneke leminel murselîn(murselîne).
Yasin Suresi, 3. ayet: Gerçekten sen, gönderilen (elçi)lerdensin.
Yasin Suresi, 4. ayet okunuşu : Alâ sırâtın mustekîm(mustekîmin).
Yasin Suresi, 4. ayet: Dosdoğru bir yol üzerinde(sin).
Yasin Suresi, 5. ayet okunuşu : Tenzîlel azîzir rahîm(rahîmi).
Yasin Suresi, 5. ayet: (Kur’an) Güçlü ve üstün olan, esirgeyen (Allah’)ın indirmesidir.
Yasin Suresi, 6. ayet okunuşu : Li tunzire kavmen mâ unzire âbâuhum fe hum gâfilûn(gâfilûne).
Yasin Suresi, 6. ayet: Babaları uyarılmamış, böylece kendileri de gafil kalmış bir kavmi uyarman için (gönderildin).
Yasin Suresi, 69. ayet okunuşu : Ve mâ allemnâhuş şi’re ve mâ yenbagî leh(lehu), in huve illâ zikrun ve kur’ânun mubîn(mubînun).
Yasin Suresi, 69. ayet: Biz ona (Peygambere) şiir öğretmedik; (bu,) ona yakışmaz da. O (kendisine indirilen Kitap), yalnızca bir öğüt ve apaçık bir Kur’an’dır.
Sad Suresi, 65. ayet okunuşu : Kul innemâ ene munzirun ve mâ min ilâhin ilallahul vâhıdul kahhâr(kahhâru).
Sad Suresi, 65. ayet: De ki: “Ben, yalnızca bir uyarıcıyım. Bir olan, kahreden Allah’tan başka bir İlah yoktur.”
Sad Suresi, 66. ayet okunuşu : Rabbus semâvâti vel ardı ve mâ beynehumel azîzul gaffâr(gaffâru).
Sad Suresi, 66. ayet: “Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir, üstün ve güçlü olan, bağışlayandır.”
Sad Suresi, 67. ayet okunuşu : Kul huve nebeun azîmun.
Sad Suresi, 67. ayet: De ki: “Bu (Kur’an), büyük bir haberdir.”
Sad Suresi, 68. ayet okunuşu : Entum anhu mu’ridûn(mu’ridûne).
Sad Suresi, 68. ayet: Sizler ise, ondan yüz çeviriyorsunuz.
Sad Suresi, 69. ayet okunuşu : Mâ kâne liye min ilmin bil meleil a’lâ iz yahtesımûn(yahtesimûne).
Sad Suresi, 69. ayet: “Mele-i Ala (yüce topluluk) tartışıp dururken, benim hiçbir bilgim yoktur.”
Sad Suresi, 70. ayet okunuşu : İn yûhâ ileyye illâ ennemâ ene nezîrun mubîn(mubînun).
Sad Suresi, 70. ayet: “Bana ancak, yalnızca apaçık bir uyarıcı olduğum vahyolunmaktadır.”
Şura Suresi, 6. ayet okunuşu : Vellezînettehazû min dûnihî evliyâllâhu hafîzun aleyhim ve mâ ente aleyhim bi vekîl(vekîlin).
Şura Suresi, 6. ayet: Allah’ın dışında birtakım veliler edinenler ise; Allah, onların üzerinde gözetleyicidir. Sen onların üzerinde bir vekil değilsin.
Ahkaf Suresi, 9. ayet okunuşu : Kul mâ kuntu bid’an miner rusuli ve mâ edrî mâ yuf’alu bî ve lâ bikum, in ettebiu illâ mâ yûhâ ileyye ve mâ ene illâ nezîrun mubîn(mubînun).
Ahkaf Suresi, 9. ayet: De ki: “Ben elçilerden bir türedi değilim, bana ve size ne yapılacağını da bilemiyorum. Ben, yalnızca bana vahyedilmekte olana uyuyorum ve ben, apaçık bir uyarıcıdan başkası değilim.”
Fetih Suresi, 8. ayet okunuşu : İnnâ erselnâke şâhiden ve mubeşşiren ve nezîrâ(nezîren).
Fetih Suresi, 8. ayet: Şüphesiz, Biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Fetih Suresi, 9. ayet okunuşu : Li tu’minû billâhi ve resûlihî ve tuazzirûhu ve tuvakkırûh(tuvakkırûhu), ve tusebbihûhu bukreten ve asîlâ(asîlen).
Fetih Suresi, 9. ayet: Ki Allah’a ve Resûlü’ne iman etmeniz, O’nu savunup-desteklemeniz, O’nu en içten bir saygıyla-yüceltmeniz ve sabah akşam O’nu (Allah’ı) tesbih etmeniz için.