Konularına göre alfabetik Kur’an sistematik fihristi kelime sözleri. Kurbalar kuranda nasıl geçiyor? Kurbayı anlatan ayetler nelerdir? Kuranda kurbağa ile alakalı arapça sure ve ayetlerin okunuşları hangileridir? Kurbağa ile ilgili Kur’anı Kerim de sure ve ayetlerin anlamları meali nedir? Kurani Kerimde Kurbağa hakkında neler söylüyor?
Araf Suresi, 133. ayet Okunuşu : Fe erselnâ aleyhimut tûfâne vel cerâde vel kummele ved dafâdia ved deme âyâtin mufassalâtin festekberû ve kânû kavmen mucrimîn(mucrimîne).
Araf Suresi, 133. ayet: Bunun üzerine, ayrı ayrı mucizeler (ayetler) olarak üzerlerine tufan, çekirge, buğday güvesi, kurbağa ve kan musallat kıldık. Yine büyüklük tasladılar ve suçlu-günahkar bir kavim oldular.
A’râf Suresi – 132-133 . Ayet Tefsiri : Daha önce (130. âyette), kuraklık sıkıntısından söz edilmişti. Anlaşıldığına göre bu bir ilk uyarıydı. Ne var ki Firavun ve çevresi, bundan ders alacakları yerde, inkâr ve inatlarını daha da pekiştirdiler; bu uğurda bütün sıkıntılara katlanmaya hazır olduklarını açıklayarak âdeta Allah’a karşı meydan okudular. Yüce Allah da onları 133. âyette özetle bildirilen felâketlere mâruz bıraktı.
Kur’ân-ı Kerîm’de Firavun ve Mısırlılar’ın inkârları, İsrâiloğulları’na karşı haksız tutumları ve onları serbest bırakmamaktaki ısrarları yüzünden başlarına türlü felâketler geldiği özetle anlatılmış; ibret alınması için bu kadarı yeterli görülmüştür. Tevrat’ta ise, Firavun’u İsrâiloğulları’nı serbest bırakmaya mecbur etmek için, daha çok Hârûn’un değneği vasıtasıyla gerçekleştirilen ve İsrâiloğulları’na isabet etmeyen çeşitli felâket mûcizelerinin gerçekleştirildiği bildirilmiştir.
Mısırlılar’ın hayat damarları olan Nil sularının kana dönüştürülmesi, bütün ülkenin ve evlerin kurbağalarla dolup taşması, önce tatarcık, ardından at sineği (kımıl) istilası, hayvanların kırılması, insanların ve hayvanların vücutlarını çıban kaplaması, dolu felâketiyle dağdaki insanların ve önceki felâketlerden artakalan hayvanların kırılması, büyük bir çekirge sürüsünün yeri göğü kaplaması şeklinde sıralanan mûcizelerden hiçbiri Firavun’u yola getirmeye yetmemiş; o, her felâket vuku bulduğunda, Mûsâ’ya kendilerini bu felâketten kurtarması halinde İsrâiloğulları’nı serbest bırakacağına dair söz vermiş; fakat felâket geçince sözünden dönmüştür. Nihayet “Rab,… Mısır diyarında bütün ilk doğanları vurdu… Ve Mısır’da büyük feryat vardı; çünkü içinde ölü olmayan bir ev yoktu.” Artık bu son felâket üzerine Firavun, erkeklerinin sayısı 600.000’i bulan İsrâiloğulları’nın 400 yıldır kalmakta oldukları Mısır’dan çıkmalarına izin verdi (Çıkış, 5-12).
Kaynak : Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 577-578