Al-i İmran Suresi, 139. ayet: Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer (gerçekten) iman etmişseniz en üstün olan sizlersiniz.
Al-i İmran Suresi, 139. ayet okunuşu : Ve lâ tehinû ve lâ tahzenû ve entumul a’levne in kuntum mu’minîn(mu’minîne).
İsra Suresi, 21. ayet: Onlardan kimini kimine nasıl üstün tuttuğumuzu gör. Muhakkak ahiret dereceler bakımından daha büyüktür, üstünlük bakımından da daha büyüktür.
İsra Suresi, 21. ayet okunuşu : Unzur keyfe faddalnâ ba’dahum alâ ba’d(ba’dın), ve lel âhıretu ekberu derecâtin ve ekberu tafdîlâ(tafdîlen).
Neml Suresi, 16. ayet: Süleyman, Davud’a mirasçı oldu ve dedi ki: “Ey insanlar, bize kuşların konuşma-dili öğretildi ve bize herşeyden (bol bir nimet) verildi. Gerçekten bu, apaçık bir üstünlüktür.”
Neml Suresi, 16. ayet okunuşu : Ve varise suleymânu dâvûde ve kâle yâ eyyuhen nâsu ullimnâ mentıkat tayrı, ve ûtînâ min kulli şey’(şey’in), inne hâzâ le huvel fadlul mubîn(mubînu).
Hucurat Suresi, 13. ayet okunuşu : Süleyman, Dâvûd’a varis oldu ve, “Ey insanlar, bize kuş dili öğretildi ve bize her şey verildi. Şüphesiz bu, apaçık bir lütuftur” dedi.
Hucurat Suresi, 13. ayet: Ya eyyuhen nasu inna halaknakum min zekerin ve unsa ve cealnakum şuuben ve kabaile li tearefu, inne ekremekum indallahi etkakum, innallahe alimun habir.