- Kehf Suresi, 83. ayet: Sana (Ey Muhammed,) Zu’l-Karneyn hakkında sorarlar. De ki: “Size, ondan ‘öğüt ve hatırlatma olarak’ (bazı bilgiler) vereceğim.
- Kehf Suresi, 84. ayet: Gerçekten, Biz ona yeryüzünde sapasağlam bir iktidar verdik ve ona herşeyden bir yol (sebep) verdik.
- Kehf Suresi, 85. ayet: O da, bir yol tuttu.
- Kehf Suresi, 86. ayet: Sonunda güneşin battığı yere kadar ulaştı ve onu kara çamurlu bir gözede batmakta buldu, yanında bir kavim gördü. Dedik ki: “Ey Zu’l-Karneyn, (istiyorsan onları) ya azaba uğratırsın veya içlerinde güzelliği (geçerli ilke) edinirsin.”
- Kehf Suresi, 87. ayet: Dedi ki: “Kim zulmederse biz onu azaplandıracağız, sonra Rabbine döndürülür, O da onu görülmemiş bir azapla azaplandırır.”
- Kehf Suresi, 88. ayet: Kim iman eder ve salih amellerde bulunursa, onun için güzel bir karşılık vardır. Ona buyruğumuzdan kolay olanını söyleyeceğiz.”
- Kehf Suresi, 89. ayet: Sonra (yine) bir yol tuttu.
- Kehf Suresi, 90. ayet: Sonunda güneşin doğduğu yere kadar ulaştı ve onu (güneşi), kendileri için bir siper kılmadığımız bir kavim üzerine doğmakta iken buldu.
- Kehf Suresi, 91. ayet: İşte böyle, onun yanında “özü kapsayan bilgi olduğunu” (veya yanında olup-biten herşeyi) Biz (ilmimizle) büsbütün kuşatmıştık.
- Kehf Suresi, 92. ayet: Sonra bir yol (daha) tuttu.
- Kehf Suresi, 93. ayet: İki seddin arasına kadar ulaştı, onların (sedlerin) önünde hemen hemen hiçbir sözü kavramayan bir kavim buldu.
- Kehf Suresi, 94. ayet: Dediler ki: “Ey Zu’l-Karneyn, gerçekten Ye’cuc ve Me’cuc, yeryüzünde bozgunculuk çıkarıyorlar, bizimle onlar arasında bir sed inşa etmen için sana vergi verelim mi?”
- Kehf Suresi, 95. ayet: Dedi ki: “Rabbimin beni kendisinde sağlam bir iktidarla yerleşik kıldığı (güç, nimet ve imkan), daha hayırlıdır. Madem öyle, bana (insani) güçle yardım edin de, sizinle onlar arasında sapasağlam bir engel kılayım.”
- Kehf Suresi, 96. ayet: “Bana demir kütleleri getirin”, iki dağın arası eşit düzeye gelince, “Körükleyin” dedi. Onu ateş haline getirinceye kadar (bu işi yaptı, sonra:) dedi ki: “Bana getirin, üzerine eritilmiş bakır dökeyim.”
- Kehf Suresi, 97. ayet: Böylelikle, ne onu aşabildiler, ne onu delmeye güç yetirebildiler.
- Kehf Suresi, 98. ayet: Dedi ki: “Bu benim Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin va’di geldiği zaman, O, bunu dümdüz eder; Rabbimin va’di haktır.”
Kur’anı Kerim’de Zü’l Karneyn ile ilgili Ayetler
Paylaş