Cuma Hutbesi 13 Temmuz 2018

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

MİLLETÇE YENİDEN DOĞUŞ: 15 TEMMUZ
Cumanız Mübarek Olsun Aziz Müminler!
Üzerinde yaşadığımız vatan sadece bir toprak
parçasından ibaret değildir. Ecdat diyarıdır. Şehitler emanetidir. Geleceğe sağlam adımlarla yürümek için bağrına yaslandığımız, uğruna canımızı verdiğimiz topraktır vatan. Bizler tarih boyunca vatanımıza muhabbetle ve sadakatle bağlandık. Mukaddesatımız uğruna gözümüzü kırpmadan şehadete yürüdük. Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda fakirlik ve imkânsızlık içinde benzersiz bir varoluş mücadelesi verdik. Fakat hiçbir zaman geri çekilmedik. İman dolu göğüslerimizi nice hayâsız
akınlara siper ettik.

Allah’ın inayeti ve yardımıyla, cesaretimizle, fedakârlığımızla büyük zaferler kazandık.
15 Temmuz gecesi, sabaha kadar okuduğumuz salalar, getirdiğimiz tekbirler, tesbihat ve yakarışlar, dünyanın dört bir tarafından milletimizin selameti için el açıp yalvaran mümin kardeşlerimizin dualarıyla birleşti. Milletçe tek yürek, yekvücut meydanlara aktık. Birlik ve
beraberliğimize, istiklal ve istikbalimize karşı girişilen hain saldırıya hep birlikte dur dedik. İmanımızdan ve vatan aşkımızdan aldığımız o muazzam ruhla hain emelleri boşa çıkardık. Feraset, basiret ve sekînetimizle büyük bir felaketin eşiğinden döndük.

Aziz Müslümanlar!
Hutbemin başında okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Onlara, ‘Yeryüzünde fesat çıkarmayın’ denildiğinde, ‘Biz ancak ıslah edicileriz!’ derler. Şunu bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, lâkin anlamazlar.”1

Kıymetli Müslümanlar!
15 Temmuz gecesi maruz kaldığımız işgal girişimi din kisvesine bürünmüştü. Suret-i haktan görünen ama batıla hizmet eden FETÖ Terör Örgütü, imanımızı, ahlaki hassasiyetimizi, peygamber sevgimizi, zekât ve sadakamızı, kurbanlarımızı hâsılı tüm dini değer ve kavramlarımızı istismar etti. Kendi menfaati uğruna milletimizin varlığına, birlik ve beraberliğine, ülkemizin geleceğine kast etti. Bu hainler, evlatlarımızı ailelerinden kopararak
yüreklerinden vatan sevgisini, ümmet şuurunu söküp atmaya kalktı. Barış ve ıslah adı altında dini duyguları sömürerek aslında insanımızı bir güvensizlik girdabına sürükledi. Hâlbuki Peygamberimiz (s.a.s)’in ifadesiyle “Müslüman, elinden ve dilinden diğer
Müslümanların güvende oldukları kişidir. Mümin, canları ve malları hususunda insanların kendisinden emin oldukları kişidir.”2

Değerli Müminler!
Bizim bir tek harfi bile değişmemiş kitabımız, hayatı bütün berraklığıyla bilinen Peygamberimiz, temel ilkeleri apaçık ortada olan bir dinimiz vardır. Rüyalarla,
gizemlerle, sinsi planlarla bu dine aykırı sözde İslamî bir dünya kurgulamaya çalışanlar asla muvaffak olamayacaktır. Unutulmamalıdır ki, Allah ve Rasulü’nü anarak kirli emelleri uğruna dinimizi istismar edenlerin sonu daima hüsrandır. Bu hüsran onları dünyada zillet,
ahirette ise azap olarak yakalayacaktır.

Muhterem Müslümanlar!
15 Temmuz’u bir daha yaşamamak için bizlere düşen öncelikle din gibi yüce bir hakikati şahıslar üzerine bina etmemektir. Aklımızı, irademizi, vicdanımızı sorgulamaksızın bir başkasına teslim etmemektir. İslam’ı sahih kaynaklarından, iyi niyetli ve güvenilir ellerden öğrenmektir. Kur’an-ı Kerim ve Sevgili Peygamberimizin sünneti seniyyesi rehberliğinde
yaşamaktır. Sahabe neslinden günümüze kadar Müslümanların büyük çoğunluğunun üzerinde yürüdüğü mutedil yolun dışında kalan bütün anlayışların sırat-ı müstakimden sapma anlamına geldiğini bilmektir. Bizi Allah’a kulluk yerine kendine kul olmaya çağıranlara itibar etmemektir. Yüzyıllar boyunca topraklarımızda oluşan ve dini hayatımızı ayakta tutan Anadolu irfanına sahip çıkmaktır.

Aziz Müminler!
Rabbimizin dualarımızı kabul ettiği bu icabet vaktinde hep birlikte niyazda bulunalım.
İlahî Yâ Rabbi! Dinimizin, devletimizin, milletimizin ve Âlem-i İslam’ın bekasını sarsacak her
türlü dâhili ve harici beladan bizleri muhafaza eyle. İlahî Yâ Rabbi! Fitne ateşiyle bizi yakmak isteyenlere, izzetimize, şerefimize ve kardeşliğimize göz dikenlere fırsat verme.
Birliğimize, dirliğimize, muhabbetimize gölge düşüren nifaktan, tefrikadan ve şiddetin her türlüsünden bizleri koru Allah’ım! Sana inanan bu aziz milletten yardım ve inayetini,
kuvvet ve rahmetini esirgeme Allah’ım! Ya Rabbe’l-Âlemin! Bu aziz vatanın bekası uğruna can veren şehitlerimize rahmet, gazilerimize Şâfî isminle şifalar ve hayırlı ömürler ihsan eyle. Onlara layık bir nesil olmayı bizlere nasip eyle Allah’ım!
1 Bakara, 2/11-12.
2 Tirmizi, İman, 12.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü


Cuma hutbesinin ne kadar önemli bir konuşma olduğu bu hadis-i şerif ile daha da iyi anlaşılmaktadır. Bu mühim konuşma sırasında hatibin dikkatle dinlenmesi gerekir.

Cuma hutbesinin önemi, Müslümanların genelini ilgilendiren konularda onları aydınlatmaya yönelik bir konuşma olmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca Cuma, Müslümanların cemaat ve devlet olarak varoluşlarının simge­sidir. Bilindiği üzere Cuma namazı Medine döneminde, yani Müslümanların cemaat ve devlet olarak hür oldukları ortamda kılınmıştır. Mekke döneminde kılındığına dair bilgi mevcut değildir.

Cuma namazının farz oluşu

İslâm dininde ilk cuma namazı, Resûl-i Ekrem Efendimiz’in (sav) hicreti esnasında Medîne-i Münevvere’ye yakın Benî Salim Mescidi’nde, Salim İbn-i Avf yurdunda farz kılınmıştır.

Cumanın farziyeti Kitap, Sünnet ve îcmâ ile sabittir. Bütün mezhep imamlarının ittifakları vardır.

Hutbenin sahih olmasının şartları

1. Hutbenin vakit içinde okunması,
2. Namazdan önce okunması,
3. Hutbe niyetiyle okunması,
4. Cemaat huzurunda okunması,
5. Hutbeyle namaz arasında birşeyle meşgul olunmaması.
6. Cuma namazını hutbeyi okuyan hatibin kıldırması evlâdır, daha iyidir.

Hutbenin vacipleri

1. Taharete dikkat etmek,
2. Setr-i avrete riâyet etmek,
3. Hutbeyi ayakta okumak.

Hutbenin sünnetleri
1. Ezanı dinlemek,
2. Hatibin huzurunda ezan okunması,
3. Hutbeyi ikiye ayırmak,
4. Her iki hutbeye de Allah’a hamd ü senayla başlamak,
5. Müslümanlara va’z u nasihatta bulunmak,
6. İkinci hutbede duâ etmek,
7. Şehâdet cümlesinin iki kısmını da okumak,
8. Hutbeyi uzatmamak,
9. Hutbeyi kolay işitilecek bir sesle okumak,
10. İki hutbe arasında oturmak,
11. Siyah giyinmek.
12. Hanefî mezhebinde sünnet olan bâzı maddeler Şafiî mezhebinde farzdır.
13. O bakımdan sünnetlere riâyet edilirse, her iki mezhebin görüşleri yerine getirilmiş olur.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort -
deneme bonusu
- deneme bonusu veren siteler - Goley90 Giriş - takipcimx 1000 - buy youtube likes - postegro - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - bonusu veren siteler - sahabet güncel adres - onwin kayıt - Aviator oyna - buy twitter followers - Cinsel sohbet - twitch takipçi satın al - toscanello - buy twitch live views - Kablo çekme vinçleri - instagram gizli hesap görme - Twitch viewer bot - Betnano - canlı casino siteleri - sms onay - http://www.cliniccommunicator.com/ - kaliteli likit - Betmarko - Fixbet güncel giriş - Starzbet güncel giriş - eta saat - Hipercasino - Twitch viewer bot - sweet bonanza - vozol satın al