Demir taramak
Anlamı : Gemi rüzgâr veya akıntı yüzünden çıpasını sürümek.
Demir üzerinde
Anlamı : Den. demirini almış ve kalkmaya hazır (gemi).
Demir gibi
Anlamı : 1) çok sağlam: ‘ben akide yemedim, gönlümde yumuşaklık yok, midem demir gibi.’ -h. R. Gürpınar. 2) çok güçlü, çok kuvvetli: ‘demir gibi kolları vardı.’ -s. F. Abasıyanık.
Demir atmak
Anlamı : Den. 1) gemi çıpasını denize salmak: ‘açıkta demir atmış kotrayı görüyor musun?’ -f. R. Atay. 2) mec. bir kimse bir yerde uzun süre kalmak.
Demir almak
Anlamı : Den. 1) gemi yola çıkmak için çıpasını denizden çekmek, gitmeye hazırlanmak: ‘artık demir almak günü gelmişse zamandan / meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan’ -y. K. Beyatlı. 2) mec. ölmek, çekip gitmek.
Yer demir gök bakır
Anlamı : 1) çorak ve sıcak bir yeri niteler; 2) mec. şartların zor, imkânların kısıtlı olduğu durumlarda söylenen bir söz; 3) mec. hiçbir yardım ve umut olmadığında kullanılan bir söz.
Yer bakır gök demir kesilmek
Anlamı : Tamamen tükenmek, bitmek, yoksul duruma düşmek: ‘yer bakır gök demir kesilmiş, günlerden beri deniz karış karış aranmış, balık yoktur.’ -s. F. Abasıyanık.
Demirbaştan düşmek
Anlamı : Demirbaş listesinden çıkarmak, kaydını silmek.
(Birini) demire vurmak
Anlamı : Birini demir zincirle bağlamak.