- Abdest almak
1) müslümanlar, belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh ederek arınmak; 2) boy abdesti almak. - Abdest bozmak
İdrar veya dışkı yapmak. - Abdest tazelemek
Abdesti bozulmadığı hâlde yeniden abdest almak. - Abdesti gelmek
Abdest bozmaya gereksinim duymak. - Abdesti kaçmak
Abdesti bozulmak. - Abdestinde namazında olmak
Dindar olmak. - Abdestinden şüphesi olmamak
Yaptığı işte kusuru olmadığını kesin olarak bilmek. - Abdestsiz yere basmamak
Dinî kurallara titizlikle bağlı olmak. - Aldığı abdest ürküttüğü kurbağaya değmemek
Sağladığı yarar, verdiği zararı karşılamamak. - (birinin) abdestini vermek
Argo azarlamak. - (birinin) adını ağzına abdestle almak
Bir kişiyi anarken çok saygılı davranmak. - Büyük abdesti gelmek
Dışkı yapma ihtiyacı duymak. - Çapanoğlunun abdest suyu gibi
Çok sulu, tatsız ve kötü görünüşlü olan (içilecek şeyler). - İmamın abdest suyu gibi
Soğuk veya sıcak olması gerekirken ılık olan içecekler için kullanılan bir söz. - Küçük abdesti gelmek
İdrar yapma ihtiyacı duymak.
Abdest ilgili Deyimler ve Anlamı
Paylaş