Aç kelimesi ile ilgili atasözleri hangileridir? Aç cümlesi olan atasözleri nelerdir? Açıklaması ve anlamlarıyla beraber atasözlerini derledik.
Aç (arık) at yol almaz, aç (arık) it av olmaz.
İnsandan verim almak ve işini tam olarak yerine getirmesi isteniyorsa, onun ihtiyaçları mutlaka yerine getirilmelidir. Karnı aç olan kimse iş yapamaz.
Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez.
Aç kimse hiçbir gerekçeyle susturulamaz; açlığı giderinceye kadar söyleyeceğini söyler, yapacağını yapar. Çocuk birşey isteyince zamanımı, yerimi diye düşünmez.
Aç ayı oynamaz.
Hayvan yada insan, tüm varlıklar açken bir işlevi yerine getiremez; onlar doyurulmalıdır ki, kendilerinden istenen işi yapsınlar.
Aç bırakmaz hırsız edersin, çok söyleme arsız (yüzsüz) edersin.
Aç bırakılan, doğal ihtiyaçları karşılanmayan insan kötü düşünmeye başlar. Her davranışı kınanan, her yaptığında kusur aranan kimse – nasıl olsa beğenilmiyorum düşüncesiyle – işi tamamen yüzsüzlüğe döker.
Aç doymam, tok acıkmam sanır.
Aç insan hiç doymayacağını düşündüğü için yeterli gıdayı bulunca hoşnut olmaz. Yoksul kimse bir hırsa kapılır, gözünü mal hırsı bürür, durmadan dünyalık biriktirir. Doymuş kimsede hiç acıkmayacağını, tokluk hissinin devamlı olduğunu sanır. Varlıklı kimse bir rehavete sürüklenir, elindekinin hiç bitmeyeceğini düşünür, çalışma ve üretme gereği duymaz; bundan dolayı aşırı harcamalar yaparak israfa sürüklenir.
Aç elini kara sokar.
Aç kalan kimse yiyeceğini sağlamak amacıyla kendini tehlikeye atmaktan çekinmez, doymak için herşeyi yapar.
Aç gözünü, açarlar gözünü.
Her zaman uyanık bulun. Aksi halde öyle silleler yersin, seni öyle kandırırlarki gözünü dört açmak zorunda kalırsın.
Aç kurt bile komşusunu dalamaz.
İnsan her ne kadar kötü olursa olsun, zararı komşusuna dokunmamalıdır. Kurtlar bile komşuluk hukukuna saygılıdır. Birlikte yaşamak zorunda insanların da, dirlik ve düzenlik içinde birbirine iyi davranması gerekir.
Aç ne yemez, tok ne demez.
Yoksul kimse eline geçen şeyin iyisine kötüsüne bakmaz. Varlıklı kimsede olmadık şeylerde kusur arar, bulur. İhtiyaç içinde olan kimse seçme ve tercih etme iradesini gösteremez. Doymuş kimsede bir şeyi hemen beğenmez, kılı kırk yarar.
Aç tavuk (düşünde) kendini buğday (arpa, darı) ambarında sanır (görür).
Yoksul kimse hayal dünyasında yaşar, bolluğa ermiş gibi düşünür ve kurduğu hayal dünyasını şekillendirmekle meşgul olur.
Aç tokun yüzüne bakmakla doymaz.
Kendisi yoksulluk çeken bir kimse zenginlerle düşüp kalkmakla zengin olmaz. Susuz kimsenin uzaktan ırmak seyretmesi susuzluğunu gidermez. İnsan gerçek doyuma ihtiyaç duyduğu şeyleri elde etmekle uğraşır.