Arkadaş ile ilgili deyimleri ve anlamları. İçinde ve anlamında arkadaş kelimesi geçen deyimler hangileridir? Arkadaşlık ilgili atasözler nelerdir? Arkadaş sözleri…
Deyim : Arkadaş değil, arka taşı
Anlamı : Zarar veren arkadaş için söylenen bir söz.
Deyim : Ağzı (bir karış) açık kalmak:
Anlamı : Çok şaşırmak, şaşakalmak. “Onca seneden sonra sevdiği arkadaşını birden karşısından görünce ağzı açık kaldı.”
Deyim : Anca beraber, kanca beraber:
Anlamı : Birbirimizden ayrılmayacağız, işler iyi de gitse, kötü de gitse hep birlikte yapacağız, beraberliği bozmayacağız.“Bu toprağı yalnız ben mi atacağım, hayır arkadaşlar; haydi anca beraber, kanca beraber.”
Deyim : Ara /aralarını bozmak:
Anlamı : İki kişi arasındaki iyi ilişkiyi, dostluğu, arkadaşlığı yıkmak. “Kim ki ara bozar, o toplumun yüz karasıdır.”
Deyim : Araları açılmak / bozulmak:
Anlamı : İyi ilişkileri, dostlukları, arkadaşlık bağları kopmak; birbirlerine dargın hâle gelmek. “Şu iki çiftin araları nasıl açıldı hâlâ anlayamadım.”
Deyim : Aralarından su sızmamak:
Anlamı : Çok iyi, çok yakın dostluk veya arkadaşlık kurmak, ahbap olmak. “Şunlara bak, aralarından su sızmıyor.”
Deyim : Çelme takmak:
Anlamı : 1. Ayağını bacağına geçirerek yıkmaya çalışmak. 2. Bir işin gelişmesini engellemek veya bir kimsenin iyi yürüyen işini bozmak. “Sakin sakin giden arkadaşını çelmek takarak yere düşürdü.”
Deyim : Deli fişek:
Anlamı : Atak, delişmen, delice işler yapan, şımarık.“Bırak artık şu deli fişek adamla arkadaşlık etmeyi.”
Deyim : Durup dururken:
Anlamı : 1. Birden bire, ansızın. 2. Hiç gereği veya sebebi yokken.“Durup dururken bir tokat attı arkadaşına.”
Deyim : Düşüp kalkmak:
Anlamı : 1. Yakın arkadaşlık etmek. 2. Yasa ve gelenek dışı kadın ve erkekle birlikte yaşamak veya sık sık bir araya gelmek.“Seni bu hâle getirenler düşüp kalktığın arkadaşlarındır. Hâlâ anlamadın mı?”
Deyim : İçine dert olmak:
Anlamı : Yapmak istediği bir şeyi yapamadığı için kaygılanıp üzüntü duymak. “Hastahanedeki arkadaşımı ziyarete bir türlü gidemedim, bu da içime dert oldu.”
Deyim : İçtikleri su ayrı gitmemek:
Anlamı : Sıkı fıkı dost, samimi arkadaş olmak; birbirlerinden saklayacakları bir şeyleri bulunmamak.
Deyim : İki ahbap çavuşlar:
Anlamı : Hemen her yerde birlikte görülen, birbirlerinden ayrılmayan iki arkadaş, dost.
Deyim : Kafa dengi:
Anlamı : Davranışları, anlayışları, dünya görüşleri birbirine uymuş kimselerden her biri. “Kafa dengi bir arkadaşa öylesine ihtiyacım var ki.”
Deyim : Laf (söz) yok:
Anlamı : “Kusursuz, eksiksiz, eleştirilecek bir yanı dahi yok” anlamında kullanılır. “Arkadaşıma laf yok, o mert mi mert biridir.”
Deyim : Makaraları koyvermek:
Anlamı : Kendini tutamayıp kahkahayla gülmeye başlamak, uzun uzun gülmek. “Yüzükoyun çamura düşen arkadaşını görünce makaraları koy verdi.”
Deyim : Merhabayı kesmek:
Anlamı : Biriyle ilgiyi kesmek, arkadaşlığa son vermek. “Onunla merhabayı keseli epey zaman olmuştu.”
Deyim : Selamı sabahı kesmek:
Anlamı : Dostluğu, arkadaşlığı, ahbaplığı kesmek, her türlü ilişkiye son vermek; selamına bile karşılık vermemek. “Onunla selamı sabahı kesmişsin diyorlar, doğru mu?”
Deyim : Şeytan dürtmek:
Anlamı : Durup dururken uygunsuz, kötü bir davranışta bulunmak. “Güzel güzel oynarken arkadaşına vurup kaçtı, şeytan dürttü herhalde.”
Deyim : Şüphe kurdu:
Anlamı : Kişinin içini kemiren, onu tedirgin eden kuşku. “Onu arkadaşlarıyla birlikte gönderdim ama yine de içimi bir şüphe kurdu kemirip duruyor.”
Deyim : Taburcu olmak:
Anlamı : İyileşen hasta, bakıma gerek duymadığından hastaneden çıkmak. “Taburcu olan arkadaşlarını karşılamaya gittiler.”
Deyim : Teselli etmek:
Anlamı : Avundurmak, acısını gidermeye, onu rahatlatmaya çalışmak. “Arkadaşını en iyi şekilde teselli ettiğine eminim.”
Deyim : Üstüne atmak:
Anlamı : Kendi kaptığı bir suçu birine yüklemek. “Camı kendi kırdı ama suçu arkadaşının üstüne attı.”
bok gibi Dostluk için arıyom başka şeyler çıkıyor