Ayı kelimesi ile ilgili atasözleri hangileridir? veya ayı cümlesi olan atasözleri nelerdir? Açıklaması ve anlamlarıyla beraber atasözünü derledik.
Atasözleri Türkçe’de “sav” ve “irsal-i mesel” olarak da adlanılır. Türk Dil Kurumu’nun Tanımı: Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte söz, darbımesel. İslamiyet öncesinde sav, divan edebiyatında irsal-i mesel ya da darb-ı mesel denirdi. Atalardan günümüze kadar ulaşan, belirli bir yargı içeren, söyleyeni belli olmayan (anonim) düz konuşma içinde kullanılan sözlerdir. Atasözleri, halkın yalnızca ortak duygu ve düşüncelerini değil ortak dil zevkini de yansıtır. Öykü, roman, şiir, deneme gibi yazı türleri pek çok cümlenin bir araya gelmesi ve anlam yönünden bütünleşmesiyle oluşur. Buna karşın atasözleri genellikle bir, en fazla iki cümleden oluşur. Bütün duygu ve düşünceler bu tek cümleye sığdırılır. Bu cümleler kişiden kişiye değişmez. Halkın ortak malıdır ve halk tarafından aynı biçimde söylenir.
AYI İLE İLGİLİ ATASÖZLERİ VE ANLAMLAR
Ayı çocuklarını büyütmüş, duru su içmeye vakti olmamış.
Dünya anneler ile yeni nesillere kucak açar, tüm insanları anneleri büyütür, bir hale sokar. Ancak bu hayat telaşesi ile hiçbir zaman kendine vakit ayırıp hayatını yaşayamayan annelerimiz, bu güzel dünyanın nimetlerini ve günlerini doya doya tadamadan ölür. Bizimle uğraşma telaşesi sebebiyle birçok dünya halini yaşamaz, yemez yedirir, içmez içirir.
Ayı görmeden bayram etme.
Ramazan bayramı, hicri aylardan Şevval hilalinin görülmesiyle başlar. Bayram ayının doğduğunu görmeden bayram etmek tedbirsizliktir. Beklenen bütün sevinilecek durumlar için bu ihtiyat gösterilmelidir. Bir iş gerçekleşmeden ona oldu gözüyle bakılıp sevinilmemelidir.
Ayı yavrusunu severken öldürürmüş.
İnsanlar sevdiğini yerden yere vururlarmış… Biliyorsunuz ki hiçbirimiz küçük yaramaz ve sevimli çocuklara dayanamayız. Onları dövercesine sert ve haşin severiz, yanaklarını sıkar, poposuna tokat atarız. Ancak bu arada o çocuğun canını bilmeden yakarız. Bu sevgi gösterimiz tamamen iyi niyet sonrasında çokça zaman yerini istenmeyen huysuz görüntülere bırakır. Çok sevdiğimiz şeylere yada kişilere daha nazik, daha kırmadan davranmamız gerekir.
Aç ayı oynamaz.
Hayvan yada insan, tüm varlıklar açken bir işlevi yerine getiremez; onlar doyurulmalıdır ki, kendilerinden istenen işi yapsınlar.
Ahlatın iyisini ayılar yer.
Bu dünyanın şaşılacak yönlerinden biride şudur ki, güzel şeyler çok defa ona layık olmayan kimselerin eline geçer. Bu dünyanın iyi nimetlerinden daha ziyade züfli, değersiz insanlar istifade ederler. Bu, dünyanın imtihan ortamı olmasının doğal bir sonucudur.
Armutun (armudun) iyisini ayılar yer.
Herkes bilir ki; Allah bir yerden alır, bir yere verir. Burdaki ayı ifadesi ayılıktan yada kabalıktan ziyade, farklı bir anlamda kullanılmaktadır. Bir yanı eksik insanlar, o yanını tamamlayacak farklı bir fazlalık ile bu kaybını tamamlarlar. Küçük örnekler vermek gerekirse, yakışıklı olmayan bir gencin yanında çok daha güzel bir bayan, iyi şöför olmayan birinin altında çok daha iyi bir araba veya gereksiz olarak nitelendirilen bir kişinin çok kıymetli bir yerde arsa yada dünya malının olması buna en güzel örneklerdir.
Köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı derler.
Kişi, kendisinden yardım beklediği aşağılık kimseye işi bitinceye kadar “iyisin, hoşsun” diye dil döker. Dikkat edilirse, bu durumda sadece “köprü geçilinceye kadar” normal karşılanır. Yoksa, bir hayatı “köprü” kabul etmek ve “ayıya sürekli” dayı demek doğru değildir. Böyle düşünenlerin çoğunluğu oluşturduğu bir toplum gün gelir, “orman kanunu ile” yönetilir.
Maymun yoğurdu yemiş, artığını ayının yüzüne sürmüş.
Açıkgöz kimseler, işledikleri suçu başkalarının, hele bön kişilerin üstüne yıkmayı bilirler.
Merve sarıdağın karne notu 2020