Ceza ile ilgili atasözleri ve anlamları. Ceza kelimesi ile ilgili atasözleri hangileridir? Cezayla ilgili olan cümle atasözleri nelerdir?
Atasözlerinin kim tarafından ne zaman söylendiği bilinmez. Atalardan günümüze kadar ulaşan, belirli bir yargı içeren, söyleyeni belli olmayan (anonim) düz konuşma içinde kullanılan sözlerdir. Atasözleri, geçmiş kuşaklardan süzüle süzüle günümüze kadar gelmiş özellikleri sözün içerdiği anlama göre değişir. Atasözü pek çok dalda eğitici yol gösteren, öğüt veren kalıplaşmış sözlerdir.
CEZA İLE İLGİLİ ATASÖZLERİ VE ANLAMI
Şeriatın kestiği parmak acımaz
(kanunların uygun gördüğü cezaya katlanmak gerekir.)
Ah yerde kalmaz
(kötülük cezasız kalmaz.)
Önde giden yorulur, arkada kalan soyulur
(olumlu veya olumsuz konularda aşırıya kaçmak seni zor durumda bırakır; ne büyük ceza görecek kadar atılgan, dikbaşlı ol ne de herkes seni ezecek kadar yumuşak başlı ol.)
Alma mazlumun ahını çıkar, aheste aheste
(kimseye eziyet edip ahını alma, sonra yaptığın kötülüklerin cezasını ömür boyu çekersin.)
Serkeş öküz (son) soluğu kasap dükkânında alır
(dikbaşlı olanlar, davranışlarının cezasını görürler, hatta bu davranışları hayatlarına bile mal olabilir.)
Kedinin kabahatini önüne koyarlar, öyle döverler
(cezalandırılan kimse suçunun ne olduğunu bilmelidir ki o suçu bir daha işlemesin.)
Sarhoşa dokunma, kendi yıkılsın
(kendi aklını beğenip başkasını dinlemeyen kimseyi gittiği yanlış yoldan döndürmeye kalkmayın, bırakın cezasını çeksin.)
Harmanda dirgen yiyen sıpa, yılına kadar acısını unutmaz
(uygunsuz davranışlarından dolayı cezalandırılanlar uzun süre aynı davranışı göstermezler.)
Değme sarhoşa yıkılana kadar gitsin
(kendi aklını beğenip başkasını dinlemeyen kimseyi gittiği yanlış yoldan döndürmeye kalkmayın, bırakın cezasını çeksin.)
Yaşın arasında (yanında) kuru da yanar
(beğenilmeyen tutumlarından dolayı cezalandırılan kişiler yanında suçsuzlar da suçlular gibi hırpalanırlar.)
Kurunun yanında yaş da yanar
(beğenilmeyen tutumlarından dolayı cezalandırılan kişiler yanında suçsuzlar da suçlular gibi hırpalanırlar.)
Davacısı kadı olanın yardımcısı allah olsun
(seni yargılayacak kişi, senden davacı olan kişi ise elbette kendisini haklı çıkaracak ve sana ağır ceza verecektir.)
Davacın kadı olursa yardımcın allah olsun
(seni yargılayacak kişi, senden davacı olan kişi ise elbette kendisini haklı çıkaracak ve sana ağır ceza verecektir.)
Hanım kırarsa kaza, halayık kırarsa ceza
(buyurucu durumunda olanların yaptığı yanlışlık hoş görülür, buyruk altındakilerin yaptığı yanlışlık suç sayılır.)
Caminin (mescidin) mumunu yiyen kedinin gözü kör olur
(kendisini yetiştiren kimsenin malına hıyanet eden, el uzatan kimse cezasını bulur.)
Bostana dadanan eşeğin kuyruğu, kulağı olmaz
(çalıp çırpmayı alışkanlık edinen kimse yakalanıp ceza göre göre insanlıktan çıkar.)
Bir sıçrarsın çekirge, iki sıçrarsın çekirge, sonunda yakalanırsın çekirge (üçüncüsünde avucuma düşersin çekirge)
(birkaç kez saklanabilen bir suç günün birinde ortaya çıkarak yapanı kötü bir duruma düşürür, suçlu cezasız kalmaz.)
Öcün iyisi, bağışlamaktır
(kötü bir davranış veya sözü, aynı biçimde karşılık vererek cezalandırmak yerine affetmek en büyük erdemdir.)
Ne yavuz ol asıl ne yavaş ol basıl
(olumlu veya olumsuz konularda aşırıya kaçmak seni zor durumda bırakır; ne büyük ceza görecek kadar atılgan, dikbaşlı ol ne de herkes seni ezecek kadar yumuşak başlı ol.)
Her koyun kendi bacağından asılır
(herkes kendi davranışlarından sorumludur, herkes hatasının cezasını kendisi çeker.)
Bir sürçen atın başı kesilmez
(şimdiye kadar sizi memnun etmiş olan kişi bir kez yanlış iş yaptığında kendisine hemen ağır ceza verilmemelidir.)
Akılsız başın cezasını (zahmetini) ayak çeker
(bir işte düşüncesizce davranan kişi her türlü olumsuz sonuca katlanır.)