Dağ kelimesi ile ilgili atasözleri hangileridir? veya dağ cümlesi olan atasözleri nelerdir? Açıklaması ve anlamlarıyla beraber atasözünü derledik.
DAĞ İLE İLGİLİ ATASÖZLERİ VE ANLAMLAR
Zengin arabasını dağdan aşırır, züğürt düz ovada yolunu şaşırır.
Varlıklı, zengin kimse, para gücüyle en zor işleri başarır. Züğürt ise, parasızlık yüzünden, en kolay işi bile başaramaz, şaşırır kalır. Zengin kimse, para gücüyle en zor işlerin bile üstesinden gelir. Züğürt ise en basit işleri bile parasızlık yüzünden başaramaz.
Zenginin kağnısı dağdan aşar, fakirin eşeği düz yolda şaşar.
Zengin ve varlıklı insanlar yapmak istediklerini amaçları çok zor bile olsa yaparlar. Bunu zorlanmadan para gücü ile icra edebilirler. Fakir ve imkansız insanlar ise yapmak istedikleri küçücük şeyleri bile beceremezler, buna fırsat yaratamazlar.
Zora dağlar dayanmaz.
Garip bir dünyada yaşıyoruz: Zorba, biz istemesekte, genellikle oyunu bozar, kişinin hesabını alt üst eder. Zor kullanan kimselere çok güçlü sanılan kimseler bile boyun eğer. En zor sorunlar, insanın teknik gücü ve azmi sonunda çözüme kavuşturulur. Bilinmeyen pek çok şey insanların büyük çabaları sonunda ortaya konulmuştur. İnsan emeğinin ve aklının yapamayacağı hiçbir iş, çözemeyeceği hiçbir sorun yoktur.
Tavşan (dağ) dağa küsmüş, dağın haberi olmamış.
Sıradan, önemsiz kişi, önemli bir kişiye küsse, önemli kişinin umrunda bile olmaz. Sitem ve nazlanışımız kişiden kişiye değişik anl
Sağ olsunda dağ ardında bulunsun.
İnsanlar, sevdikleri yada yakınlarını yitirmektense onların gözden ırakta, gurbette olmasını tercih ederler. Çünkü ölen geri gelmez. Oysa sağ olan kimse, uzaktada olsa, birgün çıkar gelir.
Nasipsiz köpek, kurban bayramında dağa çıkar.
Kıtmeti kapanan insanlar ne kadar çaba gösterseler de, bunu aksine çeviremezler. Dünya malı, bolluk ve bereket onu bulmaz, kısmeti gittikçe kapanır. Böyle durumlarda Allah’a sığınmaktan başka hiçbir çare yoktur. Nasip istenir, yalvarılır, eğer kötü bir durum içinde bulunuluyorsa tövbe edilir, af dilenir.
Korku dağları bekletir (aşırır).
Bazen insanlar, zulüm yada ceza görmekten korktukları için dağa çıkarlar, orada güç koşullar altında yaşamak zorunda kalırlar. / İnsan, çetin bir durumla karşılaşma korkusundan, yapmak istediği şeyden istemeye istemeye vazgeçer. Güçlükler, insanın hesabını, planını değiştirmesine yol açar “zor oyunu bozar”.
Hazıra dağ (-lar) dayanmaz.
Hazırdan tüketmeye dağ kadar para olsada yetmez. İnsan var olan dünyalığa fazla güvenmemeli, bir yandan yerden bir yandanda çalışmaya, kazanmaya devam etmelidir. Bir işi bitirince yeni bir işe koyulmak, böylece hayat boyu sürekli üretmek gereklidir.
Görünen dağın ardı yakındır.
Sonunu kestirebildiğimiz ve sonucunu gördüğümüz olayların ardında beklediklerimiz bize daima yakındır. Çünkü beklediğimiz bu durum bize o kadar yakındır ki, sonunu görebiliyoruzdur.
Dağ adamı, hasta eder sağ adamı.
Görgüsüz kimseyle bir arada olmak insan için bir eziyettir. Böyle kimseye söz anlatmak çok güçtür.
Dağ başı dumansız olmaz.
Bu dünyada en büyük acıyı peygamberler ve diğer büyük insanlar çekmiştir. Erdemli insanların bu yazgısı bundan sonrada değişmeyecektir. Büyük adamların, büyük iş yapanların her zaman üzüntüleri, sıkıntıları vardır.
Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur.
İnsanlar, dağlar gibi yerinden kımıldamayan cansız varlıklar değildir. Dostlar, tanış olanlar birbirlerinden ne kadar uzan düşmüş olurlarsa olsunlar ve buluşmaları ne kadar güçleşmiş bulurnursa bulunsun, günün birinde kavuşabilirler.
Dağ dağa küsmüş, dağın haberi olmamış.
Kimi dargınlıklar istenilen etkiyi yapmaz. Darılan kişi darıldığı ile kalır. Ötekinin bundan haberi bile olmaz, olsa da önem vermez. Bu gibi durumlarda üzülmemeli, aksine karşımızdaki iyi tanımamıza bir neden olduğuna inanmalıyız.
Dağ ne kadar yüce olsa yol (onun) üstünden aşar.
Her büyük kişiden daha yetkili kişi, en önemli makamın bir denetleme yöntemi vardır. / Yenilmesi imkansız gibi görünen zorluklarında çözüm yolu vardır. Dağın yüceliği insanın gözünü korkutmadığı gibi, işlerin çetinliğide insanın ümidini kırmamalıdır.
Danışan (zengin) dağlar aşar, danışmayan (olmayan) yolda şaşar.
Herhangi bir konuda bilgili ve erdemli insanlara danışarak bir problemi aşmak yerine kendi bildiğimiz gibi yapmak bizi yolda bırakır. Tıpkı parası olupta danışmadan harcayan insanlar gibi. Yatırım yapmaksızın harcama bir süre sonra son bulur ve kişi yarı yolda kalır. Her daim bir bilene sorarak işlerimizi yürütmeliyiz.
Danışan dağı aşmış, danışmayan (-ın) yolu şaşmış.
Bir konuda ehil ve bilgili kimselerle istişare (danışma) yapmak peygamberimizin bize önerdiği bir yoldur. Bilmediği şeyi bilene soran, en güç işlerin altından kalkar. Sormayan, güçlükler içinde yuvarlanır gider.
Deveye cilve yap demişler, götüyle dağları devirmiş (yedi çadır devirmiş).
Daha önce bulundukları ortam ile ilgili bir tecrübe yaşamamış insanlar çokça hatalarda bulunurlar. Sıradan hayatları gibi gördükleri durumun farka varmadan, çevresindekileri rahatsız edebilir, zor duruma düşürebilir ve en önemlisi kendisinin yanında bulunan insanları rencide edebilir. Bunun önüne geçebilmek için kişileri bulunacakları ortama göre eğitmeli, önceden haber vererek ikaz etmeliyiz.
Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur.
Bakılıp onarılan, emek verilen şeyler yararlanılacak bir duruma gelir. Bakımsız bırakılan şeyler, gün gelir yok olur, gider. Birşeyin (makinanın, bağın…) verimli olabilmesi için sürekli bakılması, özenle korunması gerekir.
Açık yerde tepecik kendini dağ sanır.
Aynı şartlarda yaşayan ve sosyal seviyeleri birbirine yakın olan insanların arasında bazı yönlerden azda olsa ileride olan kimse, sanki çok büyük kayda değer bir insan olduğunu sanır ve bundan dolayı böbürlenir.
Adam adama gerek olmasa her biri bir dağ başında olurdu.
Kişiler tek başlarına bir anlam ifade etmezler, bu yüzden başka insanların yardımlarına ihtiyaçları vardır. Haliyle topluluklar halinde yaşayarak dertlerini ve sorunlarını çözerler, iş imkanlarını yaratırlar. Bütün gereksinimlerin karşılanması için topluluklar halinde yaşanmalı, yardımlaşma ve dayanışma çerçevesi hayatta tutulmalıdır.
Aksak eşekle yüksek dağa çıkılmaz.
Eksik ve tam olmayan araç, alet, edevat ile temiz iş yapılmaz. Bizi her daim yolda bırakmayacak nitelikte eksiksiz ve tam bir alet edevata ihtiyacımız vardır. Araçlar işi düzgün yapabilmek için en gerekli donanımlardır.
Allah dağına göre kar verir (verir kışı).
Karın yüksek yerlere daha çok yağması gibi, yetki ve sorumluluk sahibi, varlıklı kimselerinde derdi çok olur. Hiçbir varlık ve makam, öyle dışarıdan görüldüğü gibi tümden taşasız değildir. İnsanlık erdemlerini koruyan, özellikle velilik seviyesine gelen kimselerin dünya hayatındaki imtihanları daha çetin olur.
Güzel