Deve ile ilgili atasözü ve anlamları. Atalarımız Deve ile söylediği sözlerde yerli yerinde olarak geçmişten günümüze kadar ulaşmıştır.
Atasözlerinin kim tarafından ne zaman söylendiği bilinmez. Atalardan günümüze kadar ulaşan, belirli bir yargı içeren, söyleyeni belli olmayan (anonim) düz konuşma içinde kullanılan sözlerdir. Atasözleri, geçmiş kuşaklardan süzüle süzüle günümüze kadar gelmiş özellikleri sözün içerdiği anlama göre değişir. Atasözü pek çok dalda eğitici yol gösteren, öğüt veren kalıplaşmış sözlerdir.
DEVE İLE İLGİLİ ATASÖZLERİ VE ANLAMLAR
Deve bir akçeye, deve bin akçeye
Çok ucuza alınmayan bir şey gerekli olduğunda çok pahalıya alınabilir.
Deve boynuz ararken kulaktan olmuş
Elindekiyle yetinmeyip daha çoğunu arayan, elindekinden de olur.
Deve büyüktür amma beşini bir eşek yeder
İnsan görünüşte büyük olmakla akıl büyük olmaz, bir akıllı birçok az akıllıyı arkasından sürükler.
Deve deve yerine çöker
Yitirilen değerli kimsenin, elden çıkan değerli şeyin yeri boş kalmaz.
Deve Kâbeye gitmekle hacı olmaz
Gerekli niteliklerden yoksun olan kişi, biçimsel işler yapmakla kişiliğine değer kazandıramaz.
Deve yerine deve çöker
Değerli bir kimseden boşalacak yeri ancak o değerde olan başka bir kimse doldurabilir.
Deveci ile görüşen kapısını yüksek açmalı
Yüksek makam sahibi kimselerle ilgisi olanlar durumlarının gerektirdiği özveriyi göze almalıdırlar.
Deveci ile konuşan kapısını büyük açar
Yüksek makam sahibi kimselerle ilgisi olanlar durumlarının gerektirdiği özveriyi göze almalıdırlar.
Deveden büyük fil var
Herhangi bir konuda söz sahibi olanlardan daha büyük, daha yetkili biri mutlaka vardır.
Devenin derisi eşeğe yük olur
Zengin ne kadar fakir düşse de yoksula göre yine varlıklıdır.
Deveye bindikten sonra çalı ardına gizlenilmez
Herkesin gözü önündeki bir olayı şöyle böyle yorumlarla gizlemeye çalışmak boşunadır.
Deveye burç gerek olursa boynunu uzatır
Kişi kendisine gerek olan şeyi elde etmek için yorgunluğa katlanmalıdır.
Deveye inişi mi seversin, yokuşu mu? demişler; düz yere mi (düze kıran mı) girdi? demiş
Bir işin kolay yapılabilmesi için bir yol varken zor yolu seçmek doğru olmaz.
Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur
Gözü doymayan hırslı insanlar küçük bir çıkar için bütün varlığını tehlikeye atar.
Esrik devenin çulu eğri gerek
kişi, durumuna uygun davranmalıdır.
Onmadık (talihsiz) hacıyı deve üstünde (Arafatta) yılan sokar
amacını gerçekleştirmesi mümkün olmayan kişinin karşısına, hatır ve hayale gelmeyen ve yenilemeyen engeller çıkar.
Ölüm bir kara devedir ki herkesin kapısına çöker
Her eve gelin girmeyebilir ama ölüm kesinlikle girer.
Şahin ile deve avlanmaz
Küçük şeyleri elde etmek için yeterli olan araçla, büyük şeyler elde edilemez.
Talihsiz hacıyı deve üstünde yılan sokar
amacını gerçekleştirmesi mümkün olmayan kişinin karşısına, hatır ve hayale gelmeyen ve yenilemeyen engeller çıkar.
Ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan gitmeli
Buranın şartlarına uymalı veya buradan ayrılmalı.
Ya deve ya deveci (deve üstündeki hacı)
ilerisi için verdiğim sözden korkmuyorum, o zamana kadar şartlar değişebilir.
Yularsız deve yedilmez
Kurallara bağlı olmayan kişi istenildiği gibi yönetilemez.
Bir tutam ot deveye hendek atlatır
ufak bir para veya iyilik insana güç işler yaptırır.
Cahile söz (laf) anlatmak deveye hendek atlatmaktan güçtür (zordur)
ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın deve hendekten atlatılamaz, cahile söz anlatmak bundan da zor bir şeydir.
Çıngıraklı deve kaybolmaz
Nerede olsa varlığını gösteren kimse unutulmaz.
Çuvaldız yurdusu (gözü) kadar yerden deve denli soğuk girer
1) soğuk küçücük bir delikten bile girebilir ve rahatsızlık verebilir; 2) bazı küçük olaylar büyük olaylara yol açabilir.