Dinlemek ile ilgili atasözleri ve anlamları. İçinde ve anlamında dinlemek, dinlemenin önemi geçen atasözleri hangileridir? Dinlemek ile ilgili atasözler nelerdir?
Söyleyenden dinleyen arif gerek:
Kapalı konuşan bir kişinin ne demek istediğini ancak o konudan haberdar olan kişi anlar.
Sakalım yok ki sözüm dinlensin:
Ancak yaşlı kimselerin söz ve öğütleri dinlenir.
Ulu sözü dinlemeyen, uluyakalır:
Büyüklerin verdiği her öğüt yaşadıkları veya tanık oldukları bir olaya dayanır, bir büyüğün kulak ardı ettiğimiz sözünün önemini, başımız derde girip sızlanmaya başladığımız zaman anlarız.
Terziye “dinlen” demişler, ayağa kalkmış:
Rahat görünen öyle işler vardır ki onunla uğraşanların dinlenmesi, kimileri için yorucu olan davranışlarla olur.
Tatlı söz dinletir, tatsız söz esnetir:
Güzel bir konuşmayı dinlemeyi herkes sever, sıkıcı bir konuşma dinlemek zorunda kalanlar, sıkıldıklarını belli etmekten kendilerini alamazlar.
Kös dinleyen, davula kulak vermez:
Başından büyük olaylar geçmiş kişi küçük dertleri sorun etmez.
Kendi söyler kendi dinler:
Ne söylediği anlaşılmaz, söylediği şeylere önem verilmez.
İki dinle bir söyle:
Çok konuşmak doğru değildir.
Hocanın dediğini yap (söylediğini dinle), yaptığını yapma:
Öğreten kimseler doğruyu bilirler ama çoğu zaman bunu kendileri yapmazlar.
Gönül ferman dinlemez:
Gönül sevdiğinden asla vazgeçmez.
Bir söyle on dinle:
Az konuşup çok dinlemek yararlı olur.
Bir dokun bin ah işit (dinle) (kâseifağfurdan):
İnsanları konuşturmak için biraz dertlerini deşmek yeter.
Az söyle çok dinle:
Kişinin gereksiz konuşmaktansa az konuşması ve konuşulanları dinlemesi daha iyidir.