Diş ile ilgili başlayan atasözleri ve anlamları. Diş kelimesi ile ilgili atasözleri hangileridir? Dişle ilgili olan cümle atasözleri nelerdir?
Atasözlerinin kim tarafından ne zaman söylendiği bilinmez. Atalardan günümüze kadar ulaşan, belirli bir yargı içeren, söyleyeni belli olmayan (anonim) düz konuşma içinde kullanılan sözlerdir. Atasözleri, geçmiş kuşaklardan süzüle süzüle günümüze kadar gelmiş özellikleri sözün içerdiği anlama göre değişir. Atasözü pek çok dalda eğitici yol gösteren, öğüt veren kalıplaşmış sözlerdir.
DİŞ İLE İLGİLİ ATASÖZLERİ VE ANLAMLAR
Göze göz, dişe diş.
Karşısındaki kişi yada kurumlara cephe alan insanlar en sert haliyle intikam alacağı zaman tüm gücünü ve imkanlarını kullanırlar. Bu güç onlara bu davalarını kazanmalarını sağlayan en büyük unsurdur. Bunu birde aksi durumlarda kullanan maddi varlıklı, kötü niyetli kişilerde mevcuttur. Bu psikolojik yada fiziksel savaşa göze göz, dişe diş adı verilir ve en tanınan atasözlerimiz arasında yer alır.
Isıracak it dişini göstermez.
İnsan, kötü bir fiili ulu orta, herkese göstererek veya duyurarak yapmaz. Kötülük etmeye kararlı olan, bunu daha önce açığa vurmaz.
İşten artmaz, dişten artar.
İnsan ne kadar çalışıp para kazanırsa kazansın, tutumlu olmadığı ve harcamalarına bir sınır getirmediği sürece birşey arttıramaz. Para, kazanmakla değil, tutumla artar.
Otuz iki dişten çıkan, otuz iki mahalleye yayılır.
Sırların gömülü olduğu yer insanın güğsüdür. İçimizde saklı tuttuğumuz birşey söylenince, o sır olmaktan çıkar, herkesin malı olur. Bir ağızdan çıkan söz, herkesin malı olur. Bir ağızdan çıkan söz, başkalarının ağzına geçer, her tarafa yayılır.
Toprağı işleyen, ekmeği dişler.
Çalışma ve faaliyet alanında bütün gereklerini yerine getiren kimse, çalışmanın semeresini görür ve ondan yararlanır. Bir iş için emek veren kişi, onun nimetlerinden yararlanmaya hak kazanır.
Allah isterse bir kulun işini, mermere geçirir dişini; istemezse işini, muhallebi yerken kırar dişini.
Allah şans ve talih verdiği kullarının başarılı olmasını sağlar, bu gibi kişiler neye ellerini atsalar becerirler, en zorları bile kolaylıkla yaparlar. Talihsiz ve şansız insan ise en basit işleri bile yapamaz, her işten zarar ve ziyanla ayrılır.
Baba koruk (ekşi, erik) yer, oğlunun dişi kamaşır.
Babanın yaptığı kötü işin sıkıntısını çocuk çeker. Çocuklar, büyüklerin yaptığı kötü işten dolayı arkadaşları arasında kendilerini eksikli ve suçlu hissederler. Babanın bıraktığı kötü şöhret öldükten sonra evladı için üzüntü kaynağı olmaya devam eder.
Beleş atın dişine (yaşına, yularına, dizginine) bakılmaz.
İnsan, para vererek aldığı şeyi her yönüyle inceler, araştırır. Bu onun hakkıdır da. Ancak para verilmeden gelen şey, eksiği, kusuru olsada hoş karşılanır. Çünkü birşeyde kusur aramak insana yakışıksız gelir.