Erteye (ertesi güne) kalan, arkaya kalır; atasözünü anlamı ve cümle içinde kullanmak. Ayrıca Açıklama ve kompozisyon yazmak.
Erteye kalan, arkaya kalır.
Bir iş zamanında yapılmalı, başka bir zamana bırakılmamalıdır. Yoksa başarılı bir sonuç alınamaz. Geç kalan, sırasını geçiren, erken davranmayan fırsatı kaçırdığı için o şeyden fayda temin edemez.
Kısaca anlamı : İnsan, gündemine aldığı işe biran önce başlamalı ve bitinceye kadar savsaklamadan üzerinde çalışmalıdır. Ertelenen, yarın yaparım diye düşünülen iş hiçbir zaman bitmez.
Cümle İçinde Örnek Kullanımı : Derslerimi yarın yaparım dediğim’de abim erteye kalan, arkaya kalır dedi.
Açıklama ve kompozisyon : Peygamber Efendimiz “Yarın diyen helak olmuştur” buyuruyor. Atasözlerimizden biri olan “Erteye kalan, arkaya kalır” sözü, bugün yapılması gereken bir işi ertesi güne bırakmanın türlü sakıncaları olduğunu belirtir. Yarın daha önemli bir iş çıkabilir ve bugünkü işten önce onun yapılması gerekir, bugünkü iş yine kalır. Ya da yarın çıkacak başka işler bugünküne ekleneceğinden hepsini yapmaya vakit yetmez.
Ayrıca bu dünyevi şeylerle ilgili olarak, her şeyi zamanında yapmanın önemini belirtmek amacıyla çok meşhur olan: bir atasömüz daha var ki, oda ”bugünün işini yarına bırakma” sözünü her daim yeri geldiğinde söyleriz.
Namazı kılmamayı boş vaktinin olmayışına endeksleyen, hacca gidememeyi, daha çocukların evleneceğine, ev bark sahibi olmasına bağlayan, cumaya gidemeyişini patronun izninin olmasına yamayan, orucu tutmamayı, zekat ve sadakayı verememeyi kuran okuyamamayı zikir yapamamayı ve daha nice ibadet ve itaatleri yerine getirememeyi ve ertelemeyi, çeşitli dünyevi kılıflara giydiren bir Müslümanın durumu:
Öğretmenin: “Bugün ders verecek vaktim yok, bir mühendisin:” Proje çizmek için zamanım yok”, bir doktorun “muayeneyi şimdi yapamam” zira fabrikada, dükkânda, kasapta işlerim yoğun” demelerinden daha vahimdir. Bugünün işini yarına bırakma, aksi halde işleri zayi etmiş olursun. Ecel emelin önündedir. Ecele, iş ve amel ile koş. Çünkü ecel geldikten sonra artık iş ve amel yoktur. Çoban, efendisine hesap verdiği gibi idareci de Rabbine hesap verir.
O halde hakkı sahibine ver, adaleti icra et! Çünkü Kıyamette Allah katında en mutlu idareci, idare ettiği elemanlarını en fazla mutlu edendir.
Not: Bu atasözüyle ile ilgili bir cümle veya bir bilginiz varsa aşağıda yorum kısmına yazarak başkaların okumasına yardımcı olabilirsiniz. Secdem.net