Dumansız baca olmaz, kahırsız koca olmaz
Dumanı olmayan baca olamayacağı gibi karısına sıkıntı vermeyen koca da olmaz.
Çocuk seversen beşikte, koca seversen döşekte
Çocuğu kucağına almadan, beşikte yatarken sev; kocana karşı olan sevgini de başkalarının yanında değil, döşekte göster.
Ölü evinde ağlamasını, düğünevinde gülmesini bilmeli
İnsan içinde bulunduğu çevrenin durum ve koşullarına uygun biçimde davranmasını bilmelidir.
Kambersiz düğün olmaz
Her toplantıda veya her işin içinde bulunmak merakında olanlar için yarı sitem, yarı şaka olarak söylenen bir söz.
Harman yel ile, düğün el ile
Her işin gerçekleşmesi birtakım koşulların bulunmasına bağlıdır.
Gökyüzünde düğün var deseler kadınlar merdiven kurmaya kalkar
Kadınların düğün ve eğlence için katlanamayacakları fedakârlık yoktur.
Eşeğin ölümü köpeğe ziyafettir (düğündür)
Bir kişinin uğradığı zarar kimi zaman bir başkası için çıkar kaynağı olur.
Eşeği düğüne çağırmışlar, “ya su lazımdır ya odun” demiş
Bir işi yapmamak için bahane bulmayı anlatan bir söz.
Eşeği düğüne çağırmışlar, “ya odun eksik ya su demiş”
Bir işi yapmamak için bahane bulmayı anlatan bir söz.
El ile gelen düğün bayram
Herkese birden gelen sıkıntı ve felakete katlanmak, yalnızca bir kişiye gelene katlanmaktan daha kolaydır.
Düğünü okuyucu boklar
İki taraf arasındaki güzel ilişkileri, söz götürüp getiren anlayışsız aracı bozar.
Karı koca bir sözle yakın, bir sözle uzaktır
Bir kadınla bir erkek, birbirlerine bağlandıklarını bildiren bir sözle karı koca olurlar, böyle bir bağın kalmadığını bildiren bir sözle de yabancı olurlar.
Bir karıyla bir koca, dırdır eder her gece
Sıkıntı veya yalnızlık yüzünden iki dost bile birbiriyle dalaşır, anlamsız konuşur.
Düğün olur iki kişiye, kaygısı düşer deli komşuya
Akılsız kişi, başkalarının eğlence programlarında bir aksama olmasın diye çabalar.
Bekâra karı boşaması kolaydır
Bilgi ve deneyimi olmayan bir kimsenin işi hafife alması, önemsememesi, gereğince değerlendirememesi doğaldır.
Düğün aşıyla dost ağırlanmaz
Ağırlamanın değeri, özel olarak hazırlanmasında, bir fedakârlık yapılmasındadır.
Dilenciye borçlu olma, ya düğünde ister ya bayramda
Çıkarından başka bir şey düşünmeyen kimse ile ilişki kurma, seni nerede rahatsız edeceği belli olmaz.
Deli kız düğün etmiş, kendi baş sedire geçmiş
Densiz, budala ev sahibi, konuklarından çok kendini ağırlanacak konuk yerine koyar.
kocana göre bağla başını, harcına göre pişir aşını
Davranışlarını içinde bulunduğun koşullara uydur.
Ana kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar
Kocası iyi olmayan bir kadın, kendi ne kadar zengin olursa olsun, mutlu olamaz.
Bey aşı borç, düğün aşı ödünç
Beyin sofrasında ağırlanan kimsenin karşılık olarak beye ziyafet vermesi kolay olmadığından bu bir borç olarak kalır; düğün aşı yiyen de günün birinde kendisinin yapacağı düğüne önceden gittiği düğün sahibini çağırır böylece borcun altından kalkmış olur.
Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz
Bir kimse sevdiği işi sürekli olarak yapmaktan bıkmaz.
Sabahtan karnını doyuran, küçükken evlenen aldanmamış
Yapılacak iş için gerekli gücün elde edilebilmesi için sabahleyin karın doyurulmalıdır, çocukların anne, baba ihtiyarlamadan yetiştirilebilmeleri için de evlenmeleri geciktirilmemelidir.
Horoz evlenir, tavuk tellenir
Gereği yokken başkasının sevincine katılanlar için söylenen bir söz.
Evlenenle ev alana Allah yardım eder
Evlenene ve ev yapana herkesin kolaylık göstermesi, onlara Allah’ın yardımının dolaylı olarak ulaşıyor olması demektir.
Ev alanla evlenene Allah yardım eder
Evlenene ve ev yapana herkesin kolaylık göstermesi, onlara Allah’ın yardımının dolaylı olarak ulaşıyor olması demektir.
Erken kalkan (çıkan) yol alır, er evlenen döl alır
Yapacakları işe erken başlayanlar kazançlı olurlar.
Derdin yoksa söylen, borcun yoksa evlen
Derdi olmayan kimse önemsiz şeyleri kendisine dert edinerek söylenir, borcu olmayan kimse de evlenirken birçok şey satın almak zorunda kaldığı için borçlanır.
