Gülme komşuna, gelir başına.
İnsan başkasının başına gelen üzücü bir durumla alay etmemelidir. Gün olur, öyle bir yıkım kendisininde başına gelir ki; “ben bunun gibi bir olayla dalga geçmiştim” der. İnsanların başındaki felaket yada musibetleri alay konusu etmek yerine destek çıkmalıyız. Aynı yada benzer olayları yaşadığımızda bu dostlarımız da bize destek çıkacaktır.
Son gülen iyi güler.
Bir işin başında yada ortasında yaşanan sevinçlerin geçici olduğu çoğu zaman anlaşılır. Bir işin üzünülecek ve sevinilecek aşamaları sona ermiş ve o iş başarılmışsa, asıl sevinç o zaman yaşanır. Bu durumda çekilen bütün sıkıntılar ve yaşanan üzüntüler unutulur.
Açılan solar, ağlayan güler.
Hiçbir durum olduğu gibi kalmaz, aynı şekilde devam etmez; herşey değişir. Dünyada sürekli bir değişiklik söz konusudur ve bu herşeyi kapsar: Güzel çirkinleşir, üzüntülü olan mutluluğa kavuşur, bugün başarısız olan, yarın başarılı olur.
Ağlatan gülmez.
Başkasına zulmeden, haksızlık yapan kimsenin kötülüğü yerde kalmaz; kendisine döner. Onuda ağlatır.
Bir göz ağlarken öbür göz gülmez.
Birbirine çok yakın insanlardan biri sevinçli iken, diğerinin mutlu olması mümkün değildir. Aile bireylerinden birinin hastalık ve benzeri durumlardan ileri gelen üzüntüsü ailenin tümünü etkiler. Toplumun bir kesimi büyük sıkıntılar çekerken diğer kesimlerinin ferah içinde olması yadırganacak ve sosyal çalkantılara sebep olacak bir durumdur.
Bağı ağlayanın yüzü güler.
Her ilkbahar mevsimi bağ budanır, asmanın gereksiz ve uzun dalları kesilirse güzel ve bol üzüm alınır.