Güven ile ilgili deyimler hangileridir? İçinde ve anlamında güven kelimesi olan deyimler nelerdir? Açıklaması ve anlamlarıyla beraber deyimleri derledik. Secdem.net
Deyimler, bir dilin anlatım yollarını, o dili konuşan toplumun geçmişini, yaşam biçimini, geleneklerini ve çeşitli özelliklerini belirten önemli ipuçları sağlarlar. Ayrıca deyimler, hem yazılarımıza hem de konuşmalarımıza derinlik katar. Anlattıklarımızı ilgi çekici hâle getirir. Çoğunlukla gerçek anlamından ayrı bir anlam taşıyan, en az iki sözcükten oluşan kalıplaşmış söz ya da sözcük grupları.eş. Kimi deyimlerde, asıl anlamlarından tamamıyla sıyrılmazlar. Yerine göre asıl anlamından da alınabilir, daha başka bir anlama da gelebilir. Bunu cümle içindeki kullanılış şeklinden anlarız.
Deyim ve atasözlerini karıştırmayın ikiside farklıdır. Atasözleri, az sözcükle çok şey anlatan özlü sözlerdir. Anlattıkları denenmiş, doğruluğuna inanılmış düstur (genel kural, kaide) niteliğindedirler. Deyimler ise, kalıplaşmış anlatım araçlarıdır. Cümle şeklinde olanlar bile bir anlam bütünlüğü taşımaz. Asıl anlamlarını içinde bulundukları cümleden alırlar; aldıkları anlam da değişmez bir kural niteliğinde değildir.
Deyim : Yumruğuna güvenmek
Anlamı : İsteklerini yaptırmak için yalnızca bedensel gücüne güvenmek.
Deyim : Kesesine güvenmek
Anlamı : Parasına güvenmek.
Deyim : Güvensizlik duymak
Anlamı : Güvenmemek: ‘dikkatle dinlemiyordu bu haberleri. Aksine gittikçe artan bir güvensizlik duyuyordu söylenen sözlere.’ -n. Cumalı.
Deyim : Güvenoyu vermek
Anlamı : Hükûmetin tutumu ile ilgili olarak milletvekilleri tarafından olumlu oy kullanılmak.
Deyim : Güvenoyu almak
Anlamı : Hükûmetin tutumu milletvekilleri tarafından onaylanmak.
Deyim : Güvenmelik vermek
Anlamı : Bir kimseye pazarlığında anlaşılmış bir paranın küçük bir bölümünü önceden vermek, kapora vermek.
Deyim : Güveni sarsılmak
Anlamı : Güveni kalmamak.
Deyim : Güvendiği dağlara kar yağmak (güvendiği dal elinde kalmak)
Anlamı : Yardım ve yarar beklediği kimse, yer veya şeyden iyilik gelmemek.
Deyim : Güvenceye bağlamak
Anlamı : Güvence altına almak.
Deyim : Güvence vermek
Anlamı : 1) bir anlaşmada taraflardan biriyle ilgili olarak sorumluluğu yüklenmek, inanca vermek, teminat vermek, garanti vermek; 2) bir sorumluluk karşılığı olarak para vb. ortaya koymak, inanca vermek, teminat vermek, garanti vermek.
Deyim : Güvence altına almak
Anlamı : Koruma sorumluluğunu üstlenmek.
Deyim : Güven vermek
Anlamı : Güven duygusu uyandırmak, itimat telkin etmek.
Deyim : Güven kazanmak
Anlamı : Kendisine inandırmak.
Deyim : Güven duymak (beslemek)
Anlamı : Güvenmek, inanmak.
Deyim : (birine, bir şeye) güveni olmak
Anlamı : Güvenmek, inanmak.
Deyim : Bileğine güvenmek
Anlamı : Gücüne veya hünerine güvenmek.
Deyim : Arkadan vurmak:
Anlamı : Kendisine inanan, güvenen bir kimseye gizlice kötülük etmek. “Onun beni arkamdan vuracağı hiç aklıma gelmezdi.”
Deyim : Arkası / sırtı pek:
Anlamı : 1) Soğuktan muhafaza edecek biçimde giyinmiş, iyi giyinmiş olan. 2) Güçlü bir kimseye ya da yere güvenen. “Ona göre hava hoş, çünkü karnı tok, sırtı pek nasıl olsa!”
Deyim : Bel bağlamak (birine, bir şeye):
Anlamı : Ona güvenmek, inanmak.
Deyim : Benim diyen :
Anlamı : Kendine çok güvenen (insan).
Deyim : Ciğeri beş para etmemek:
Anlamı : Değersiz, kendisine güvenilmez, korkak, aşağılık (bir kimse olmak). “Bırak, ondan söz etme bana, ciğeri beş para etmez adamlarla işim yok.”
Deyim : Çömlek hesabı:
Anlamı : Güvenilmez, yanlış hesap. “Senin yaptığın çömlek hesabı, bir muhasebeciye havale et işi.” Çuval gibi: Kaba ve seyrek, bol ve ütüsüz. “Pantolonun çuval gibi olmuş.”
Deyim : Diş göstermek:
Anlamı : Güçlü olduğunu, kendine güvendiğini, saldırabileceğini davranışlarıyla belli etmek; tehdit etmek.“Biraz diş göstersen hemen yola geleceklerdir.”
Deyim : Eşeğini sağlam kazığa bağlamak:
Anlamı : İşini güvenli kılacak önlemler almak. “Ne demişler: Eşeğini sağlam kazığa bağla, sonra Allah’a ısmarla.”
Deyim : Göze girmek:
Anlamı : Yetenekleri ve davranışları ile çevresinde, bulunduğu yerde sevgi ve güven kazanmak.“Kısa zamanda göze girmeyi başardı.”
Deyim : Gözü tutmak:
Anlamı : Güvenmek, beğenmek.“O adamı gözüm tuttu benim.”
Deyim : Kalıbını basmak:
Anlamı : Bir şeye bütün içtenliği ile güvenmek, bir şeyi doğrulamak. “Kalıbımı basarım ki o, bu işi yapmamıştır.”
