Halk ile ilgili deyimler ve anlamları. İçinde ve anlamında halk kelimesi geçen deyimler hangileridir? Halk deyimi ile ilgili sözler nelerdir?
Birçoğumuz deyimlerle ilgili bazı sözler veya cümleler bulmaya çalışmaktayız. Bugün’de yukarıdaki başlık altında sizler için deyimler derledik. Evvela Deyimin tanımını yapmakla başlamakta fayda vardır. Deyimler çok büyük bir oranda mecaz anlamda kullanılır ancak gerçek anlamda kullanılanlara da rastlanmaktadır.
Bazı durumların ifade edilmesinde zorluk yaşandığında, anlamların yetersiz kaldığı anlarda etkili bir anlatım aracı olarak deyimleri kullanırız. Çoğunlukla gerçek anlamından ayrı bir anlam taşıyan, en az iki sözcükten oluşan kalıplaşmış söz ya da sözcük grupları.eş. Kimi deyimlerde, asıl anlamlarından tamamıyla sıyrılmazlar. Yerine göre asıl anlamından da alınabilir, daha başka bir anlama da gelebilir. Bunu cümle içindeki kullanılış şeklinden anlarız.Halka inmek
halkın anlayışı ve görüşü düzeyinde olmak.
Halka olmak
bir çember biçiminde dizilmek: ‘Alevlerin etrafında halka olduk ve konuştuk.’ -H. E. Adıvar.
Ayağını sürümek:
1) Verilen bir görevi ağırdan yapmak. 2) Bir yerden ayrılmak üzere bulunmak. 3) Ölmek üzere olmak. 4) Halk inanışına göre birinin gelmesi, ardından başkalarının da gelmesine yol açmak. “Ayağını mı sürüdün ne, senden sonra gelen misafirlerin sayısını Allah bilir ancak!”
Dillere destan olmak:
Bir olay veya nitelik halk arasında yayılmak.“Ona öyle bir oyun oynayacağım ki dillere destan olacak!”
Fener alayı:
Bayram gecelerinde kalabalık halk topluluklarının, ellerinde fener veya meşalelerle şehri dolaşarak yaptıkları gösteri.
Fermanlı deli:
Deli olduğu herkesçe bilinen, zır deli.“Halk bu ülkeyi fermanlı delilerin eline bırakmayacaktır.”
Gözünü korkutmak:
Yıldırmak, karşı duramaz hâle getirmek.“İlk işi, adamlarıyla kasaba halkının gözünü korkutmak oldu.”
Halka verir talkını kendi yutar salkımı:
Kendi verdiği öğütlere kendisi uymaz.
Hükümet kapısı:
Devlet dairesi.“Hükümet kapıları halka açık kılınmalıdır.”
Kurşuna dizmek:
Ölüm cezasını askerî bir birliğin attığı kurşunlarla yerine getirmek, sıkılan kurşunlarla öldürmek.”Bütün köy halkını kurşuna dizdiler!”
Yediden yetmişe:
En büyüğünden en küçüğüne, eli ayağı tutan herkes. “Halk yediden yetmişe silâhlanmış düşmanı bekliyordu.”
Yoluna çıkmak:
1. Karşılamaya gitmek. 2. Yolda karşısına çıkmak. “Bütün kasaba halkı yeni gelen kaymakamın yoluna çıkmıştı.”