Hekim ile ilgili atasözleri ve anlamları. İçinde veya anlamında hekim kelimesi geçen atasözleri hangileridir? Hekim ile ilgili atasözleri..
Atasözlerinin kim tarafından ne zaman söylendiği bilinmez. Atalardan günümüze kadar ulaşan, belirli bir yargı içeren, söyleyeni belli olmayan (anonim) düz konuşma içinde kullanılan sözlerdir.
Yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder
Bir işi ehline yaptırılmalıdır. Eğer iş, ehline yaptırılmaz da taklitçilere yaptırılırsa, istenilen gibi değil, ters bir sonuç verir. Nitekim hekim dururken, hekimlik taslayan birinin tedavisine başvurulması, insanın hayatına mal olabilir. Dini bilgisi yetersiz kimse de, kendi görüşlerini din sanarak bize aktarır da; bizim dinden soğumamıza sebep olabilir. Uzmanına yaptırılmayan işler, insanı büyük zararlara sokar. Alanında derme çatma bilgisi olan bir doktor, insanın ölümüne yol açabilir. Bilgisiz din adamı da yanlış öğütlerle insanın dini inanışlarında sapmalara yol açar.
Hasta sağ kalırsa hekime karşı gelir
Büyük uğraşılar ile kurtardığımız nice insanlar kadrimizi, kıymetimizi bilmezler de; sanki durumun kurtarıcısı değil, suçlusu bizmişiz gibi birde bizi azarlarlar! Erdemsiz ve kıymet bilmez insanların karşısındaki iyi niyetli insanlara karşı gösterdiği bu tavır çoğu zaman kalbimizi kırmaya yeter. Ancak bu bize büyük bir tecrübe olur, kişileri tanımamız için fırsat oluşur.
Hekim kim, başına gelen
Yaşanılan bir soruna en iyi ve doğru çözümü, o sorunu yaşamış ve üstesinden gelmiş kişi bilir. Yine aynı şekilde toplumda bir sorunla karşı karşıya gelindiğinde, sonuca ulaştırmasını bilen kişi, onu daha önce yaşamış ve başından geçirmiş kişidir.
Hekimden sorma, çekenden sor
Bir işi bizzat yapan kimse, onun sadece ilmini bilenden öndedir. Çünkü ilmini bilen, işin teorisi aşamasından henüz pratiğe geçmemiştir. Bundan dolayı hastanın ne çektiğini doktor tam olarak bilemez, fakat hasta bilir. Bir sıkıntının acısını, çare gösteren kimse değil, onu çeken bilir.
Hekimsiz, hakimsiz yerde oturma
Hayatı mutlu olarak sürdürmek için önce sağlık, sonrada adaletin tam olarak sağlandığı bir ülke gereklidir. Bu ikisi olmadan gönül huzuru ile yaşamak mümkün değildir. Sağlığın güvencesi hekim, toplumun güvencesi ise hakimdir. Bu iki güvencenin bulunmadığı yerde oturmak doğru değildir.
Güneş giren eve doktor (hekim) girmez
Güneş insanlar için çok büyük bir enerji kaynağıdır. Günümüzü aydınlatan, besinlerin büyümesini sağlayan, mikropları dezenfekte eden, bu dünyayı ısıtarak yaşanılabilen bir gezegen olmasını sağlayan ve en önemlisi insanların D vitamini ile kemik gelişimini sağlalaması, güneşin bizim birinci dereceden ihtiyacımız olan Allah vergisi bir kaynak olmasını sağlar. Öyle ki; Antartika ve denki bölgelerde 6 ay güneşin olması ve diğer 6 ayın olmaması insanların gelişimi açısından çok can alıcı bir değer kazanmaktadır. Belirli yaş aralığındaki çocuklar, güneş görmeyen bu dönemde, solar (güneş enerjisi) niteliğindeki ışıkların önünde hergün belli saatlerde kalarak bu ihtiyaçlarını yapay olarak sağlamaktadır. Güneşin kıymetini bilmeli, evimize girerek doğal ve steril ortamın yaratılmasını sağlamalıyız.
İyi olacak hastanın hekim (doktor) ayağına gelir
Canlılar gibi, sıkıntılarında, hastalıklarında bir ömrü vardır. Bir sıkıntı bizden uzaklaşacaksa, bunu sağlayacak unsurlar hemen yanıbaşımızda beliriverir. Allah, kötü bir durumun son bulmasını dilemişse, bunu yapacak kimseyi Allah ayağına gönderir.