Hoca kelimesi ile ilgili atasözleri hangileridir? veya hoca cümlesi olan atasözleri nelerdir? Açıklaması ve anlamlarıyla beraber atasözünü derledik.
Atasözleri Türkçe’de “sav” ve “irsal-i mesel” olarak da adlanılır. Türk Dil Kurumu’nun Tanımı: Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte söz, darbımesel. İslamiyet öncesinde sav, divan edebiyatında irsal-i mesel ya da darb-ı mesel denirdi. Atalardan günümüze kadar ulaşan, belirli bir yargı içeren, söyleyeni belli olmayan (anonim) düz konuşma içinde kullanılan sözlerdir. Atasözleri, halkın yalnızca ortak duygu ve düşüncelerini değil ortak dil zevkini de yansıtır. Öykü, roman, şiir, deneme gibi yazı türleri pek çok cümlenin bir araya gelmesi ve anlam yönünden bütünleşmesiyle oluşur. Buna karşın atasözleri genellikle bir, en fazla iki cümleden oluşur. Bütün duygu ve düşünceler bu tek cümleye sığdırılır. Bu cümleler kişiden kişiye değişmez. Halkın ortak malıdır ve halk tarafından aynı biçimde söylenir.
HOCA İLE İLGİLİ ATASÖZLERİ VE ANLAMLAR
Hocanın (imamın) dediğini yap (söylediğini dinle), arkasından gitme (yaptığını yapma).
Bazı insanlar, hocanın dinle ilgili öğütlerini doğru ve yerinde, yaşadığı hayat tarzının ve olaylar karşısındaki tavrının ise yanlış olduğunu düşünür. Bu atasözü, söylediği ile yaptığı çelişkili olan kimseler için doğrudur.
Hocanın (öğretmenin) vurduğu yerde gül biter.
Milletimiz, çocuklarını emanet ettiği öğretmenine büyük değer verir. O kadar ki, gönül meyvesi evladına kendisi bir fıske bile vuramazken, hocasının tokatını gül yerine koyar. İnsanımıza göre, öğretmen gerekli görürse çocuğu döver. Attığı dayağı, gücenmek şöyle dursun, nimet gözüyle bakılır ve dayağın yaptığı kızartı, vücutta açılmış gül diye nitelendirilir.
Yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder.
Bir işi ehline yaptırılmalıdır. Eğer iş, ehline yaptırılmaz da taklitçilere yaptırılırsa, istenilen gibi değil, ters bir sonuç verir. Nitekim hekim dururken, hekimlik taslayan birinin tedavisine başvurulması, insanın hayatına mal olabilir. Dini bilgisi yetersiz kimse de, kendi görüşlerini din sanarak bize aktarır da; bizim dinden soğumamıza sebep olabilir. Uzmanına yaptırılmayan işler, insanı büyük zararlara sokar. Alanında derme çatma bilgisi olan bir doktor, insanın ölümüne yol açabilir. Bilgisiz din adamı da yanlış öğütlerle insanın dini inanışlarında sapmalara yol açar.
İlmiyle amel etmeyen hoca, bülbül gibi ötse de kargayla bir tut.
İlim yoluyla konuşmayan yanlış konuşmuş olur, konuştuğunu herhangi bir bilgiye dayandırmaz.