İyi gelmek : 1. (Bir ilaç veya yiyecek için) Hastalığı iyileştirmeye yaramak. 2. Giydiği giysi yakışmak, vücuduna uymak. 3. Uğurlu gelmek.
İyi gitmek : 1. Yolunda olmak. 2. Yakışmak.
İyi kalpli (yürekli) : Herkesin iyiliğini isteyen kişi.
İyi saatte olsunlar : Cinler, periler ve huysuz kişilerin adı anıldığında söylenir.
İyilik düşünmek : Birine kötülük etmeyi, tuzak kurmayı düşünmek.
İyiye çekmek (yormak) : Bir olayı, bir düşünceyi olumlu yönüyle değerlendirmek.
İzbandut gibi : İri yarı , görünüşü korku veren adam.
İz bırakmak : Bir olay veya durumun etkisi zamanla yok olmamak, silinmemek.
İzi silinmek (kaybolmak) : Ortadan kaybolmak, geride konuyla ilgili hiç bir belirti bırakmamak.
İzin koparmak : İzin almak.
İzinden gitmek (yürümek) : Birine içten bağlanarak, onun başladığı işi aynı anlayışla sürdürmek.
İzzetü ikramda bulunmak : Çok iyi ağırlamak, ikramda bulunmak.