iyi kelimesi ile ilgili atasözleri hangileridir? veya iyilik cümlesi olan atasözleri nelerdir? Açıklaması ve anlamlarıyla beraber atasözünü derledik.
İYİ İLE İLGİLİ ATASÖZLERİ VE ANLAMLAR
İyilik eden iyilik bulur.
İyilik eden kimseyi herkes sever. Cömert ve iyilik seven olupta toplumundan gerekli ilgili gören insan yok gibidir. Gün gelir, iyilik yapan kimse zor duruma düşerse, kendisinden iyilik görmüş olanlar onu unutmaz, ellerinden gelen iyiliği yaparlar.
İyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir.
İyilik, karşılık beklemeden yapılmalıdır. İyilik ettiğin kimse senden iyilik gördüğünü bilmese de Allah iyilik yaptığını bilir ve seni ya bu dünyada yada öteki dünyada mutlaka ödüllendirir. Halis niyetle yapılan hiçbir iş karşılıksız kalmaz.
İyiliğe iyilik her kişinin karı, kötülüğe iyilik er kişinin karı.
İyiliğe karşı iyilik etmek pek önemli değildir. Bunu herkes yapabilir. Herkesin yapamadığı şey, kötülüğe karşı iyilik etmektir. Bunu yapabilen kişi olgun ve erdemli kişidir.
İyi dost kara günde belli olur.
İnsan mutlu, varlıklı iken çevresinde bir dostluk halkası görür. Çiçek açan ağaca arıların üşüşmesi gibi birşeydir bu. İnsan işini, dünyalığını ve gücünü yitirince, çevresindeki kalabalıkta hemen dağılıverir. Çünkü ortada bölüşecek birşey kalmamıştır. Böyle durumlarda insanı sadece gerçek dostları terketmez. Bunlar kimler olduğu da, zor zamanda belli olur.
İyi evlat babayı vezir, kötüsü rezil eder.
Babaya itibar kazandıran da, insanların içine çıkamayacak bir duruma düşüren de evlatlarının tutumudur. Baba, hayırlı, iyi evladı ile övünür. Kötü, şerefsiz evladından da utanır.
İyi insan lafının (sözünün) üstüne gelir.
Çok sevdiğimiz yada beğendiğimiz insanların, kendi konusu konuşulurken aniden lafının üstüne gelmesini bu iyi kişiliği ile bağdaştırırız. Tamda o kişiden iyi konuşulması, onun karakterinin de iyi olması bu atasözünün söylenmesine neden olur. Bu durumun iyi olduğunu atalarımız söylemiştir.
İyi olacak hastanın hekim (doktor) ayağına gelir.
Canlılar gibi, sıkıntılarında, hastalıklarında bir ömrü vardır. Bir sıkıntı bizden uzaklaşacaksa, bunu sağlayacak unsurlar hemen yanıbaşımızda beliriverir. Allah, kötü bir durumun son bulmasını dilemişse, bunu yapacak kimseyi Allah ayağına gönderir.
Adamın iyisi alışverişte belli olur.
İnsanın gerçekten ne olduğu para ile, dünyalıkla kurulan münasebette belli olur. Alışverişte insandan para yada başka bir değer çıktığından, onun insana mı, yoksa paraya mı, daha çok değer verdiğini ancak böyle bir ilişkide öğrenmek mümkündür. Sözü ve davranışıyla bizim hayranlığımızı kazanan nice insanlar vardır ki, satıcı veya alıcı durumunda öyle alçalır, öyle küçük hesaplar yaparlar ki, şaşırıp kalırsın. Bir insanın ne olduğunu anlamak için ondan bir borç istemek, bir ihtiyacını onun yanında dile getirmek yada alışveriş yapmak yeterlidir.
Adamın iyisi iş başında belli olur.
Bir insanın gerçek değeri, iş başında gösterdiği yeterlik ve başarı ile, çevresindekilere karşı davranışlarıyla ölçülür.
Ahlatın iyisini ayılar yer.
Bu dünyanın şaşılacak yönlerinden biride şudur ki, güzel şeyler çok defa ona layık olmayan kimselerin eline geçer. Bu dünyanın iyi nimetlerinden daha ziyade züfli, değersiz insanlar istifade ederler. Bu, dünyanın imtihan ortamı olmasının doğal bir sonucudur.
Akçanın iyisi kesede duran, bahçanın (bahçenin) iyisi eve yakın olan.
Para, şuraya buraya dağıtılmayıp insanın kendi cebinde (kesesinde) bulunursa ivedi (acil) durumlarda gereken nesneleri hemen alabilirler. Bağ ve bahçe de eve yakın olursa, bakımı, korunması ve hemen yararlanılması kolay olur, çalışırken, gidip gelirken zorluk çekilmez.
Akşamın hayrından sabahın şerri yeğdir (iyidir).
İşinizi akşam üzeri yada gece yapmayın, sabaha bırakın. Çünkü gece iş yapmanın kötü yönleri daha çoktur. Ortalığın aydınlık olması yanında, gündüzün sağlanabilen imkanları gece bulmak mümkün değildir.
Al malın iyisini, çekme (sonra) kaygısını.
İnsanlar maddi imkanları doğrultusunda her zaman malın kendine ait olan sınıfındakini almak isterler. Fakat biraz daha fazla para verip gerekli malın iyisini almak onu gelecekteki zararlardan korur. Kötü mal alanlar ise yolda kalır, malları onları yarı yolda bırakır. Ya bozulurlar, ya tutmazlar yada dağılırlar. Bu yüzden insanlar malın iyisini almalı daha sonra pişman olmamalıdır.
Armutun (armudun) iyisini ayılar yer.
Herkes bilir ki; Allah bir yerden alır, bir yere verir. Burdaki ayı ifadesi ayılıktan yada kabalıktan ziyade, farklı bir anlamda kullanılmaktadır. Bir yanı eksik insanlar, o yanını tamamlayacak farklı bir fazlalık ile bu kaybını tamamlarlar. Küçük örnekler vermek gerekirse, yakışıklı olmayan bir gencin yanında çok daha güzel bir bayan, iyi şöför olmayan birinin altında çok daha iyi bir araba veya gereksiz olarak nitelendirilen bir kişinin çok kıymetli bir yerde arsa yada dünya malının olması buna en güzel örneklerdir.
Atın iyisi arkadan gelmez.
İnsanlara yardımcı olan asıl kişiler düşüncesizce davranmaz, başındaki insanlara ön ayak olur; gidişata ayak uydururlar. Geriden gelen, iş görmeyen insanlar işgörür sınıfından sayılmaz, gerek görülen anda geride kalırlar.
Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.
Doru atlar diğer atlardan daha heybetli, daha kaslı ve güçlüdür. Doru atlara daha çok güçlü ve savaşçı biniciler biner. Atın iyisi dorudur, yiğidin iyiside deli dolu. Gözü kara, sert, güçlü ve adaletli yiğitlere deli derler, eskilerin ağzındaki deli dumrul ifadesi bu yüzden kullanılmaktadır. Şuanki dönemde güç para olduğundan, atı arabaya, yiğidin gücünü paraya benzetebiliriz. Ayrıca Şeyh Edebali, Osman Bey’e nasihatının sonunda diyor ki: “Haklı olduğunda kavgadan korkma! Bilesin ki, atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler!”
Yakın (hayırlı) dost (komşu) hayırsız akrabadan (hısımdan) yeğdir (iyidir).
İnsana en yakın olan kimseler her zaman akrabaları değildir. Nice akarabalar vardır ki, uzakta yaşar ve bize her zaman ulaşamazlar. Kimileride vefasız olabilir. Oysa, ilgi ve iyiliklerini bizden esirgemeyen komşu ve dostlarımız, hiçbir ilgisini görmediğimiz hısımlarımızdan bize daha yakındır.
Yolu sormak, kaybolmaktan iyidir.
Nitelikli insanlar bir işe atılmadan önce onu her zaman bir bilene sormalıdır. Doğru kişilerin geçmişinde yaptığı işlerin tecrübesini almak, yapılacak veya girişilecek bu işten en az zararla çıkılmasını sağlar.
Tarlanın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın.
Toprağa hayat veren sudur. Bundan dolayı akarsuya yakın yerdeki tarla değerlidir. Çünkü sulanması kolaydır. Eve yakın olan tarla daha değerlidir; çünkü çapalama, gübreleme, ekme ve devşirme gibi tarla işleri çok kolaylıkla ve yollarda vakit geçirilmeden yapılabilir.
Borç iyi güne kalmaz.
Borç, insanın belini büker, ona sürekli sıkıntı çektirir. Borcu ilk fırsatta ödemek gerekir. Erteleyip durmak yanlıştır. Çünkü gelecek günlerde eliniz daha dar olabilir; borçta gittikçe büyür. Üstelik insan, sürekli bir borç üzüntüsü çeker.
Borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmek.
Borçlu ve dertli yaşamak insana dayanamaz acılar çektirir. Borçtan kurtulmanın çıkar yolu onu verip kurtulmak, şifa bulmaz dertten kurtulmanın yolu ise ölmektir.
Bugünkü tavuk yarınki kazdan iyidir.
Bugün ayağımıza gelmiş olan kazançla yarın gelmesi ihtiyami bulunan daha büyük bir kazanç arasında bir seçme yapmak gerekirse, bugünkünü tercih etmek doğrudur. Çünkü bu gerçekleşmiştir. Öteki ise türlü engellerle gerçekleşmeyebilir.
Çalı çırpı(dır) yuvam, iyi(dir) kötü(dür) kocam.
Kişiler şu hayatta yuvalarından daha rahat bir mekan bulamazlar. Akşamları çalışanların işi bitince evine gelir, evin işlerini yapanlar herşeyi hazır ederler. Evin durumu iyide olsa, kötüde olsa insanın evi gibisi yoktur. Bu evin reisliğini yapan çalışan ise evine sorunsuzca baktığı sürece bazı zamanlarda meydana gelen darılma, sinirlenme ve hatta kavgalar bu güzel yuvayı yıkmaya değmez, herşey unutularak geçinilmeye ve hayatı sürdürmeye devam edilir.
El yarası onulur (geçer, iyi olur) dil yarası onulmaz (iyi olmaz).
Silah yada kesici aletlerle açılan el yarası çabuk iyi olur. Ama kötü sözle açılan dil yarası kolay kolay kapanmaz.