Küçük dilini yutmak : Çok şaşırmak, donakalmak, hayret etmek.
Küçük düşmek : Bir söz veya davranış nedeniyle itibarı sarsılmak.
Külkedisi : 1.Çok üşüyen. 2. Uyuşuk, pasaklı, görgüsüz, patavatsız.
Kül yutmamak : Dalavereye aldanmamak.
Külahına anlatmak (onu benim külahıma anlat) : Söylediklerin inandırıcı değil, sana inanmıyorum, beni kandıramazsın.
Külahını önüne koyup (alıp) düşünmek : Kendi kendine düşünerek durum değerlendirmesi yapmak, onlardan ders çıkarmaya çalışmak.
Külahını ters giydirmek : Çok kurnaz olmak.
Külahları değişmek (değiştirmek) : Anlaşmazlığa düşmek, bozuşmak.
Külünü (göğe) savurmak : Ortada hiçbir şey bırakmamak, yenmek ve mahvetmek.
Kündeden (yardan) atmak : Aldatarak tuzağa düşürmek.
Küplere binmek : Çok öfkelenip kızmak, bağırıp çağırmak.
Küpünü doldurmak : Fırsatları iyi değerlendirip çok para kazanmak.
Kürek (pabuç) kadar dili olmak : Büyüklerine karşı devamlı saygısızca karşılık vermek.