Kazanmakla ilgili atasözleri ve anlamları. İçinde ve anlamında kazanç kelimesi geçen atasözleri hangileridir? kazanmak hakkında atasözler nelerdir?
Atasözlerinin kim tarafından ne zaman söylendiği bilinmez. Atalardan günümüze kadar ulaşan, belirli bir yargı içeren, söyleyeni belli olmayan (anonim) düz konuşma içinde kullanılan sözlerdir. Atasözleri, geçmiş kuşaklardan süzüle süzüle günümüze kadar gelmiş özellikleri sözün içerdiği anlama göre değişir. Atasözü pek çok dalda eğitici yol gösteren, öğüt veren kalıplaşmış sözlerdir.
Ata malı mal olmaz, kendin kazanmak gerek
Kişi geleceğini atalarından kalacak olan mirasa göre ayarlamamalıdır. İnsan bu düşünceyle hayatını idame ettirmemelidir. Çünkü ileride ne olacağı bilinmez. Kalacak olan mal varlığına güvenip tembellik edip çalışmazsak eğer bu kalan mal elbet bir gün tükenir. İnsanın kendi çalışıp kazandığı mal asıl maldır.
Az kazanan çok kazanır, çok kazanan hiç kazanır
Bireyler hayatları boyunca iyi, dürüst ve güvenilir insanlar kazanmak için yaşarlar. Çok paraları olmasa bile iyi dostları olan insanlar hiç darda kalmazlar, hiçbir kötü durumda kendilerini tek yada yanlız hissetmezler. Az para kazanırlar ancak çok daha yürekli insanlar ile birlikte olurlar. Çok para kazanan insanlar ise çevrelerinde hep bu para yiyiciler ile yaşarlar; tıpkı bir köpekbalığının etrafında küçük çöpçü balıklarının olması gibi. Köpekbalığı tehlikelidir, avını parçalar ve yer, ayrılan ve dağılan küçük parçaları ise bu küçük çöpçü balıkları toplayarak karınlarını doyururlar. Köpekbalığı ise gövdesinin hemen altında bulunan bu küçük hayvanları hiçbir şekilde göremediği için zarar veremez. Çok para kazanan insanlarda böyledir. Kendilerinden geçinen ve menfaat eden kişileri hiç görmezler, fakat düştükten sonra bu kişiler onu terk ettiğinde durumu anlarlar; ancak iş işten geçmiş olur.
Bulanık su, balıkçının yarı kazancıdır
Nasıl ki bulanık suda balık avlamak o kadar kolaysa. Bazı insanların çıkar sağlaması ortalığın karışmasından buna bağlı olarak kişi için karışıklık çıkması, kazancının muştusudur.
Dünya dört kulplu bir kazan, bir kulpundan tut da kazan
Bu dünyada herkes için bir kazanç yolu vardır. Ancak bu kazanç yolunu bulup seçmek kişinin elinde olan bir durumdur. İnsan bu kazancın, bu işin ayağına gelmesini beklememeli, onu kapmak için çaba sarf etmeli ve azimli olmalıdır.
Gürültü istemeyen kazancı (bakırcı) dükkanına girmez
Hayatını sakin, huzurlu, kavgasız ve sessiz bir ortamda çalışarak geçirmek isteyen kişi, sessiz bir işte çalışır ve kavgalı, gürültülü ortamlardan uzak durur.
Helal kazanç ile yağlı pilav yenmez
Doğrulukla ve ahlakla elde edilen kazanç insanı zengin etmez. Dürüst çalışarak zengin olmak kolay değildir. Ahlaklı ve doğru kişiler, lüksten uzak kendilerine sade bir yaşam tarzı seçmelidir.
Irgat gibi kazan, bey gibi ye
Kişinin geçimini sağlayabilmesi için, emek vererek ve çaba göstererek çalışması gerekir. Bu çabası sonucunda elde ettiği kazancı da bütçesini aşmayacak şekilde harcamalı ve tüm ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Tutumlu olacağım diye cimrilik yapmamalıdır.
İt sürü, para kazan
Para kazanmak, kendine ve topluma hizmet etmek, yarar sağlamak için yapılan hiçbir iş kötü değildir. Eğer yapılan iş insan ahlakına uygunsa her türlü yapılabilir. Bunda utanılacak bir durum söz konusu değildir.
Kazanırsan dost kazan, düşmanını anan da doğurur
Hayatta dost edinmek düşman edinmekten daha zordur. Bu yüzden genellikle insanların dostları az, düşmanları çok olur. Hatta kişinin annesi bile kendisine düşmanlık edecek bir kardeş bile doğurabilir. Bu yüzden kişi, olan dostlarının değerini bilmeli ve daha çok dost edinmelidir.
Kazanmayanın kazanı kaynamaz
Kişinin geçimini sağlaması ve yiyip içmek gibi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için çalışması gerekir. Herhangi bir kazanç elde etmeyen insanın evine aş girmez. Bu yüzden kazancı olmayan kişinin geçinmesi mümkün olmadığından dolayı çalışıp kazanç sağlamak zorundadır.
Kimse bilmez, kim kazana kim yiye
İnsanlar çalışır ve çabalarının sonucu para kazanır. Bu kazancı kendi ve ailesinin geleceği için biriktirir, yatırım yapar. Ancak gün gelir ki bu parayı yemek ne kendisine nasip olur ne de ailesine. Allah nasip etmedikçe parayı kullanmak mümkün olmaz. Hiç akla gelmeyen kişiler bu mallara sahip olabilir.
Mal canı kazanmaz, can malı kazanır
İnsan, ancak sağlıklı olursa verimli bir şekilde çalışıp para kazanabilir. Yani can olduğu sürece mal kazanılır. Bu yüzden insanlar, çok fazla para kazanacağım diye canını tehlikeye atacak işlerden kaçınmalıdır. Daima can, maldan daha önemlidir.
Para para kazanır, koçyiğit bağ beller
Büyük dünya varlıkları beraberinde büyük varlıkları getirir. Tıpkı bir nehrin çağlaması gibi. Ancak küçük varlıklar ise az getirir, uğraştırır. Daha büyüklerini kazanmak için emek harcattırır. Bu olayda tıpkı derenin az akması gibidir.
Sefa ile yenen cefa ile kazanılır
İnsan emek sarfederken sıkıntı çeker. Harcanırken ve kazandığını tüketirken keyif ve mutluluk duyar. Bizim uzaktan gıpta ile seyrettiğimiz nice mutlulukların gerisinde ıstırap, alın yeri ve ödenmiş bir bedel vardır. Keyifli keyifli harcadığımız para, çok sıkıntı çekilerek kazanılmıştır.
Sen kazan da düşmana kalsın
Kişi, eli ayağı sağlamken, gücü yerindeyken çalışıp kazanmalıdır. Bu durum hem insanlık görevidir hem de kişiyi rahat ettirir, onu mutlu eder. Eğer kişi çalışıp kazandığını, bunları kim yiyecekmiş ve bunlardan kim yararlanacakmış diye düşünüp çalışmayı bırakırsa hayatta değersiz ve önemsiz biri olur.