Koşmak ile ilgili Deyimler hangileridir? İçinde ve anlamında Koşmak kelimesi olan Deyimler nelerdir? Açıklaması ve anlamlarıyla beraber deyimleri derledik. Secdem.net
Deyimler en az iki sözcükten oluşan söz gruplarıdır. Bir sözcük tek başına deyim oluşturamaz. Deyimler, bir dilin anlatım yollarını, o dili konuşan toplumun geçmişini, yaşam biçimini, geleneklerini ve çeşitli özelliklerini belirten önemli ipuçları sağlarlar. Bir dilin zenginliğini ifade eden deyimleri tam olarak bilmeden o dile hakim olmak mümkün değildir.
Deyimler, hem yazılarımıza hem de konuşmalarımıza derinlik katar. Anlattıklarımızı ilgi çekici hâle getirir. Birkaç cümleyle anlatabileceğimiz bir durumu iki üç sözcükten oluşan bir deyimle anlatabiliriz. Böylece kısa ve özlü anlatım sağlamış oluruz.
- Angaryaya koşmak
birini zorunlu olmadığı hâlde bir işte çalışmaya zorlamak.
- Arkasından koşmak
1) iş yaptırmak için birinin arzusunu kollamak, görüşme fırsatı aramak; 2) birine çok ilgi duymak.
- Baş koşmak
bir işi başarmak için çalışmak: ‘artık evde herkesten fazla bağırıp gülmüyor, çocuklarla eskisi gibi baş koşmuyordu.’ -r. N. Güntekin.
- (bir işi) yokuşa koşmak
bir konuda güçlük çıkarmak.
- (birini) işe koşmak
birine iş yaptırmak: ‘babama varıncaya kadar hepimizi işe koşuyor.’ -r. N. Güntekin.
- Cepheden cepheye koşmak
durmadan değişik cephelerde savaşmak, yılmak bilmemek.
- Çift koşmak
hayvanları sabana, pulluğa koşmak.
- Çifte koşmak
çift koşmak: ‘harmanı biz dövelim, öküzleri biz çifte koşalım, tarlayı biz sürelim, siz yukarıda aşık atın.’ -s. F. Abasıyanık.
- Gücüne koşmak
bir sorunun kolay çözümü varken onu güçleştirmek.
- İmdada (imdadına) koşmak (yetişmek)
çok zor ve tehlikeli bir anda yardım etmek: ‘aşağı kattan gürültüyü işiterek imdadıma koşan annem evvela neye uğradığını bilememişti.’ -y. K. Karaosmanoğlu. ‘neyse bu işte de otelci imdadımıza yetişti.’ -r. N. Güntekin.
- Menzil beygiri gibi koşmak
durup dinlenmeden çalışmak.
- Ölüme koşmak
kendisini bile bile tehlikeye atmak.
- Peşinde (peşinden) koşmak
elde etmek için uğraşmak: ‘zaman oldu en renkli, en ahenkli şekillerin peşinde koştum.’ -n. Hikmet.
- Şart koşmak
önceden bir şarta bağlamak: ‘sarfiyat hususunda bir şart koşmuyorlar.’ -r. H. Karay.
- Şirk koşmak
tanrı’nın birden çok olduğunu söylemek, tanrı’ya ortak tanımak, eş koşmak.
- Yardımına koşmak
güç duruma düşene istekle yardım etmek.
- Zora koşmak
güçlük çıkarmak.