(Birinin) ipiyle kuyuya inilmez
‘kendisine güvenilmez’ anlamında kullanılan bir söz: ‘o tüysüz keratanın ipiyle kuyuya inilmez.’ -a. İlhan.
(Birinin) kuyusunu kazmak
Birinin yıkımına çalışmak, kötü duruma düşmesini istemek: ‘yüzden ağır durup arkadan kabinenin kuyusunu kazacaksın!’ -m. Ş. Esendal.
Çay kenarında kuyu kazmak
Elde, amaca ulaşılacak bol araç varken emek harcayarak başka yollar aramak.
İğne ile kuyu kazmak
Yetersiz araçlarla, sürekli ve sabırlı bir biçimde çalışıp çok güç olan veya çok ağır yürüyen bir işi başarmaya çalışmak: ‘iğne ile kuyu kazmak gibi bir şeydi oymacılık.’ -ç. Altan.
Kazdığı çukura (kuyuya) kendisi düşmek
Başkası için hazırladığı kötülüğe kendi uğramak.
Kendi kuyusunu kendi kazmak
Kendine zarar verecek davranışta bulunmak.
Kuyu gibi
1) çok derin (yer); 2) basık ve karanlık (yer).
Kuyudan adam çıkarmak
1) olumsuz, uygunsuz veya yasal olmayan bir duruma son vererek birini haklarına kavuşturmak; 2) unutulmaktan kurtarmak.
Zemzem kuyusuna işemek
Ünlü olsun, adı anılsın diye herkesi iğrendirip kızdıran kötü bir iş yapmak.