Bugün ki makalemizde l harfi ile ilgili deyimleri ve anlamlarını derledik. Kültürümüzün ayrılmaz bir parçası olan deyimler hem yazılarımıza hem de konuşmalarımıza derinlik katar. Bu nedenle alfabemiz’de bulunan A’dan Z’ye kadar harf harf deyimleri ve yanında anlamı ile hazırladık. İşte Alfabemizin ilk harfi olan “L” harfi ile başlayan deyimler..
Deyimler kalıplaşmış sözlerdir, kelimelerin yerleri değiştirilemez ve aynı anlama bile gelse yerine başka bir sözcük getirilemez. Deyim, belli bir kavramı, belli bir duygu ya da durumu dile getirmek için birden çok sözcüğün bir arada, seyrek olarak da tek bir sözcüğün yan anlamında kullanılmasıyla oluşan sözdür.
Deyimler çok büyük bir oranda mecaz anlamda kullanılır ancak gerçek anlamda kullanılanlara da rastlanmaktadır. Deyimi oluşturan sözcüklerin kimileri gerçek anlamını yitirerek mecaz anlam kazanırlar. Mecazlı anlatım, söze güzellik ve akıcılık katar.Türkçe, deyimler bakımından çok zengin bir dildir. Deyimler, göz önüne kuvvetli imgeler getiren sembollü sözlerdir. Halkın dikkatli ve zeki görüşlerinden doğmuştur.
Lades tutuşmak : Tavuğun lades kemiğini birer ucundan çekip kırarak bahse tutuşmak.
Laf (lakırdı, söz) altında kalmamak : 1. Kendisine söylenen hemen hemen her söze çabucak gerekli yanıtı vermek. 2. Kendisini inciten, kötü bir duruma düşüren lafa gerekli karşılığı verip durumu düzeltmek.
Laf atmak : 1. Çene çalmak. 2. Birisine uzaktan, dokunacak söz söyleyip işittirmek. 3. Sözle sarkıntılık etmek.
Laf dinlemek : Söylenen sözleri kabul edip gereğini yerine getirmek.
Laf (söz) düşmemek : 1. Kendisine söz sırası gelememek. 2. Büyükleri ya da o konuda bilgisi olan kimseler dururken, kendisine söz söyleme hakkı düşmemek.
Laf ebeliği : Çok konuşmak, gevezelik etmek, herkese söz yetiştirmek.
Laf işitmek : Bir kusurundan dolayı, büyüğünden hoşlanmadığı sözler işitmek.
Laf olsun diye : Bir amaç gütmeden, konuşmuş olmak için gelişigüzel söylenen söz.
Laf taşımak : Aralarını açmak için, birinin söylediğini diğerine aktarmak, dedikodu yapmak.
Laf yetiştirmek : 1. Her söze karşılık vererek, sürekli konuşmak. 2. Birinin söylediği sözü, zaman geçirmeden başka bir kimseye iletmek.
Lafa tutmak : Konuşmayı uzatarak, başka bir kimseyi işinden alıkoymak.
Lafı ağzına tıkamak : Birinin konuşmasına fırsat vermemek, susturmak.
Lafı (sözü) ağzında gevelemek : Anlatmak istediğini bir türlü anlatamamak.
Lafı ağzında kalmak : Sözünü bir türlü bitirememek.
Lafı ağzından kaçırmak : Bir şeyi istemeden söyleyivermek.
Lafı (sözü) çevirmek : Konuşmasının sakıncalı olduğunu anlayınca sözünü değiştirip, konuyu başka bir yöne sürüklemek.
Lafı mı (sözü mü) olur ? : Ne önemi var anlamında kullanılır.
Lafını bilmek : Söyleyeceği bir sözden dolayı ne gibi sonuçlar doğacağını daha önceden kestirebilmek.
Lafını (sözünü) esirgememek (sakınmamak) : Kime dokunursa dokunsun, aklındakini söylemekten asla çekinmemek.
La havle çekme : Allah’tan sabır dilemek.
Lakırtı ağzından dirhemle çıkmak : Çok az ve zorla konuşmak.
Lamı cimi yok : Başka çözüm yolu yok, mutlaka yapılmalıdır.
Lanet okumak : Bir kişi hakkında Allah’ın ve insanların ilgi ve sevgisinden yoksun kalıp nefretlerine uğraması dileğinde bulunmak, beddua okumak.
Leb demeden leblebiyi anlamak : Karşısındakinin ne diyeceğini,daha konuşmasının başında anlamak, zeki olmak.
Leke sürmek : Bir kimseye iftira atmak, kötüleyip aşağılamaya çalışmak.
Leyleği havada (ayakta) görmek : Çok gezen kimselere şaka yapmak amaçlı söylenir.
Leyleğin (yuvadan) attığı yavru : Çevresinde gereği kadar ilgi görmeyen kimse.
Lokma ağzında büyümek : Sıkıntı, üzüntü veya iştahsızlık sebebiyle lokmasını yutamamak.
Lokmasını saymak : Sofrasında yemek yiyen bir kimsenin ne kadar yemek yediğine dikkat etmek.
Lokum gibi : 1. Tatlı, güzel, hoş, yumuşak şey. 2. Çok güzel olan kadın.
Lök gibi oturmak : 1. Bir yere çökmek, çok geniş bir alan kaplamak. 2. Çevresindeki kimselerin huzurunu bozacak şekilde kabaca oturmak.
Lügat paralamak : Anlaşılması zor, süslü sözlerle konuşmak, yabancı ağdalı sözcüklerle cümleler kurmak.