Merhamet ile ilgili deyimler ve anlamları. İçinde ve anlamında Merhamet kelimesi geçen deyimler hangileridir? Merhamet deyimi ile ilgili sözler nelerdir?
Merhamete gelmek
Acıma duygusuna kapılmak.
Merhamet duymak
Acıma veya şefkat duygusu uyanmak veya kabarmak: ‘Ömrümde hiç kimseye bu kadar saf ve derin merhamet duymamıştım.’ -P. Safa.
Yüreği ezilmek
1) üzülmek, acı duymak: Yüreğim merhametten eziliyor, dizlerim vücudumun yükü altında çökecek gibi oluyordu. -R. N. Güntekin. “Kızın halini görünce yüreğim ezildi, içim acıdı, hemen eve getirip yatacak yer ayarladım.” 2) açlık duymak.
Rahmet okumak
Tanrı’nın merhamet ve bağışlaması için dua etmek.
Lanet okumak
Bir kimsenin Tanrı’nın merhametinden yoksun kalmasını dilemek: Hele sevgilisinin de hastalandığı bu korkunç haftalarda, fabrikanın cinayetlerine ne kadar lanet okuyor, biraz da kendisi vasıta olduğundan dolayı ne derece ızdırap çekiyordu. -R. H. Karay.
Külfete katlanmak
Sıkıntıya, zorluğa önem vermemek: Ben en hain, en merhametsiz hücumları yapmak için bu kadar külfetlere katlanıp buralara gelmiştim. -A. Gündüz.
Karıncayı bile ezmemek (incitmemek)
Çok merhametli, ince duygulu olmak: Etliye sütlüye karışmadan, karıncayı bile incitmeden kendi hâlinde yaşayıp gidermiş. -E. Şafak.
Göz kırpmadan
1) acımadan, merhamet etmeden; 2) duraksamadan, çekinmeden.
Eşik (eşiğini) atlamak
1) herhangi bir konuyu doyasıya yaşayarak belli bir olgunluğa ulaşmak: Sevginin, merhametin eşiğini atlayanlar, ızdırabın gömleğini de kendiliğinden giyinirler. -A. H. Tanpınar. 2) engelleri aşmak, zorlukları yenmek.
(Birinin) gözünün yaşına bakmamak
Acımamak, merhamet etmemek.
(Bir şeye) merak sarmak (duymak, salmak)
bir şeyi edinme, yapma veya onunla uğraşma isteğine kapılmak, bir şeye eğilim duymak: Bu adama, her gördüğüm vakit, merhamet ve korku ile karışık bir merak duyuyordum. -R. N. Güntekin. Miralay beyimiz, emekli olduktan sonra komisyonculuğa kalkan veya cins tavuk yetiştirmeye merak salan soydan değildir. -H. Taner.
Ayağının (ayaklarının) altını öpeyim
“yalvarırım” anlamında kullanılan bir söz: Dadıcığım merhamet… Ayaklarının altını öpeyim… -H. R. Gürpınar.
Altın yürekli olmak
Çok iyi niyetli, merhametli olmak: O kadar fazla altın yürekli olacağına bir parça daha zarif ve cazibeli bir adam olsaydı. -R. N. Güntekin.