Ödünç ile ilgili atasözleri ve anlamları. İçinde ve anlamında ödünç kelimesi geçen atasözleri hangileridir? Ödünç hakkında atasözler nelerdir?
Atasözlerinin kim tarafından ne zaman söylendiği bilinmez. Atalardan günümüze kadar ulaşan, belirli bir yargı içeren, söyleyeni belli olmayan (anonim) düz konuşma içinde kullanılan sözlerdir. Atasözleri, geçmiş kuşaklardan süzüle süzüle günümüze kadar gelmiş özellikleri sözün içerdiği anlama göre değişir. Atasözü pek çok dalda eğitici yol gösteren, öğüt veren kalıplaşmış sözlerdir.
At, avrat, silah ödünç verilmez
At, sahibine bağlı bir hayvan olduğundan dolayı başkasına verilirse huysuzluk yaratır. Kadın ise dinimizce tek eşliliğe inanıldığı için bir başka erkeğe verilmesi hoş olmaz. Silah ise tehlikeli işler çıkarabileceğinden dolayı sahibinden başkası kullanmamalıdır.
Bey aşı borç, düğün aşı ödünç.
Zenginlerin, beylerin, ağaların sofrası pek zengin ve çeşitli olur. O sofralarda ağırlanan kişinin, aynı şekilde beye yemek vermesi kolay olmadığından bu bir borç olarak kalır. Düğün davetine icabet edip yemeği yiyen kişi de günün birinde kendisinin yapacağı düğüne, gittiği düğünün sahibini çağırır, böylece ödünç yemeğin altından kalkmış olur.
Eşek eşeği ödünç kaşır
Çıkarcı insanlar birilerinden faydalanmak için hep bir fırsat bulmaya çalışır. Birisine yardım ettiklerinde bile, yardım ettikleri kişinin de onlara bir gün yardım edeceğini düşünerek yardım eder. Karşılıksız bir iş asla yapmazlar.
Kavgada kılıç ödünç verilmez.
İnsan savunma aracını başkasına verip kendini savunmasız durumda bırakmamalıdır yoksa canından olabilir. Bunun gibi hayati önem taşıyan şeyler, ihtiyaç halinde başkalarına verilmemelidir.
Ödünç güle güle gider, ağlaya ağlaya gelir
Ödünç para verildiği zaman iki taraftan özellikle para alanın yüzü güler. Ama sonra borçlunun borcunu geciktirmesiyle alacaklı taraf parasını geri alamadığı, geride veremediği için üzülürler. Sonunda tarafların arası bozulmadan ödeme pek gerçekleşmez. / Ödünç eşyayı tertemiz veren kimse, onu yıpranmış olarak geri alır.
Yiğidin yiğide ekmeği ödünç, kötüye sadaka
Yiğit ve erdemli kişiler, cömert ve fedakar kişilerden iyilik veya yardım gördükleri zaman bunun altında kalmaz ve elbet bir gün karşılığını aynı şekilde verirler. Fakat iyilikten anlamayan, çıkarcı insanlar yapılan iyiliğin karşılığını iyilikle vermezler. Bu yüzden bu tür kişilere yapılan iyilik sadaka olarak görülür.