Öğrenmek, öğretmek ile ilgili atasözleri ve anlamları. İçinde ve anlamında Öğrenmek kelimesi geçen atasözleri hangileridir? Öğrenmek, öğretmenler hakkında atasözler nelerdir?
Atasözlerinin kim tarafından ne zaman söylendiği bilinmez. Atalardan günümüze kadar ulaşan, belirli bir yargı içeren, söyleyeni belli olmayan (anonim) düz konuşma içinde kullanılan sözlerdir. Atasözleri, geçmiş kuşaklardan süzüle süzüle günümüze kadar gelmiş özellikleri sözün içerdiği anlama göre değişir. Atasözü pek çok dalda eğitici yol gösteren, öğüt veren kalıplaşmış sözlerdir.
ÖĞRENMEK İLE İLGİLİ ATASÖZLERİ VE ANLAMI
Tembele iş buyur, sana akıl öğretsin
Tembel, kendisine buyurulan işi yapmamak için ya onun yapılmasına ihtiyaç bulunmadığını söyler ya da buyurulan biçimde değil, kendisinin işine gelen biçimde yapmayı önerir.
Güttüğüm domuzu bana öğretme
Yıllardır tanıdığım bir kimsenin huylarını da bilirim.
Akçe akıl öğretir, don yürüyüş
İmkânların fazlalığı insanların iyi işler yapmasını kolaylaştırır.
Topalla gezen, aksamak öğrenir
Kötü insanlarla düşü
Sanatı ustadan görmeyen (öğrenmeyen) öğrenmez
Kişi tek başına ne kadar çalışırsa çalışsın işin inceliklerini bir bilenden öğrenirse o işi daha çabuk ve kolay yapabilir.
Oğlan atadan (babadan) öğrenir sofra açmayı, kız anadan öğrenir biçki biçmeyi
Erkek çocuk, erkeklerin yapması gereken şeyleri babasından, kız çocuk da kadınların yapması gereken şeyleri annesinden öğrenir; anne ve baba bunları bilmiyorsa çocuktan böyle şeyler beklenemez.
Köpek suya düşmeyince yüzmeyi öğrenmez
Kişi, bir tehlike karşısında her yerden umudu kesilip kendine güvenmekten başka çare kalmadığını anlamadıkça kurtuluş yolunu bulamaz.
Her düşüş, bir öğreniş
Kişi her yanlış davranışının acı sonucundan bir ders almalıdır.
Edebi edepsizden öğren
Edepsizin yaptığı işlerin yapılmaması gereken işler olduğunu düşünmekle doğru yolu bulmuş, böylece edebi edepsizden öğrenmiş olursun.
Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek (sormamak) ayıp
İnsanın her şeyi bilmemesi kusur değildir ama bilmediği bir işi sorup öğrenmeden yapmaya kalkışması kusurdur.
Bakmakla usta olunsa (öğrense), köpekler (kediler) kasap olurdu (kasaplığı öğrenirdi)
Yapılmadan yalnızca nasıl yapıldığı görülerek hiçbir şey öğrenilemez.
Acemi nalbant gâvur eşeğinde öğrenir
Mesleğinde ustalığa erişmemiş kimse, ilk denemelerini gözden çıkarılabilecek malzeme üzerinde yapar.