Ot ile ilgili atasözleri ve anlamları. İçinde ve anlamında ot kelimesi geçen atasözleri hangileridir? Ot hakkında atasözler nelerdir?
Atasözlerinin kim tarafından ne zaman söylendiği bilinmez. Atalardan günümüze kadar ulaşan, belirli bir yargı içeren, söyleyeni belli olmayan (anonim) düz konuşma içinde kullanılan sözlerdir. Atasözleri, geçmiş kuşaklardan süzüle süzüle günümüze kadar gelmiş özellikleri sözün içerdiği anlama göre değişir. Atasözü pek çok dalda eğitici yol gösteren, öğüt veren kalıplaşmış sözlerdir.
Ağılda oğlak doğsa ovada otu biter
Varlık sahnesine sürülen her canlının rızkına Allah kefildir. Hiçbir canlı yoktur ki, daha o dünyaya gelmeden rızkı yaratılmış olmasın. Var olan her canlı kendi rızkını yer.
Ağır ol (otur) ki bey (ağa, molla) desinler
Hafif davranmak, hoppalık yapmak insanın itibarını azaltır. İnsanlar ağırbaşlı, sözünü bilen kimseye saygı gösterirler.
Ayağının bastığı yerde ot bitmez.
Bazı kişilerin uğursuz ve nasipsiz olduğuna inanılır. Uğradığı yere bereketsizlik, uğursuzluk getirir anlamındadır.
Bir tutam ot, deveye hendek atlatır.
Bir kişiye ufak da olsa verilen bir umut, ödül; onun motive olmasına, önemli başarılar elde etmesine sebep olur. Ufak bir para veya iyilik de insana güç işler yaptırır.
Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur
Onca aklı başında, erdemli insan vardır ki, küçük bir ihtiyaçtan dolayı olmadık işlere karışırlar. Oysa durum çok basit ve açıktır: İnsanın bir şeye gereksinim duyması, onun büyük zahmetlere katlanmasına yeterde artar. / Nice insanlar vardır ki, sırf karınlarını doyurabilmek için çok uzaklara giderler.
Gönül var otluğa, gönül var çöplüğe (bokluğa) konar
Hayatta güzel ve hoş şeyleri seven insanlar olduğu gibi, kötü ve çirkin şeyleri de seven insan vardır. Kişinin sevdiği kendisine kötü gözükmez, daima güzeldir.
Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur.
Açgözlü, gözü doymaz, hırslı insanlar küçük bir çıkar için bütün varlığını tehlikeye atar.
Otu çek, köküne bak
Kişinin kimliği hakkında doğru bilgi edinmek isterseniz soyuna sopuna bakınız. Bataklıkta yetişen güllerin kokusuda çamur kokusunu andırır.
Sen zot ben zot, ata kim vere ot.
İnsan doğası gereği mecbur olmadıkça işten kaytarmaya, o işi yapmamaya çalışır. Ortada yapılması gereken bir iş varsa ve bu işi oradakilerden birinin yapması gerekiyorsa, sorumluluktan kaçmamak, işin yükümlülüğünü almak veya adil bir iş paylaşımı yapmak gerekir. İnat edilirse iş gerçekleşmez, aksamalar olur ve sorunlar ortaya çıkar.
Top otu beylikten olunca, güllesi Bağdat’a gider.
Kısıtlama yapılmadan, bol malzeme ile elde edilen ürünler, sıradan ürünlerle kıyaslanmayacak kadar iyi ve güzel olur. Her işte bol malzeme kullanmak güzel ürünlerin ortaya çıkmasını sağlar.
Yanık yerin otu tez biter.
İnsanlara büyük ıstırap veren olaylar, bir zaman sonra unutulur. Yerini yeni ve neşeli duygular alır.
Yılanın sevmediği ot, deliğinin ağzında biter
İçi fesat dolu, başkalarına kötülük yapma aşkıyla tutuşup duranlar, karşılarında her zaman hoşlanmadıkları şeyleri bulurlar. Eğer kötü niyetli kimse her istediğini kolaylıkla gerçekleştirebilseydi, herhalde dünya iyilere zindan olurdu.
Yurdun otlusundan kutlusu yeğdir
İnsan yurdunu sever. Ülkenin zengin yeraltı ve yerüstü zenginlikleri bulunmasını sevinçle karşılar. Fakat üzerinde rahat yaşamadıktan sonra yurdu verimli olmuş, zengin olmuş neye yarar?